You can be hero • Jikook [Spideypool Au] ✔

10: Bu çocuk benim

Sexy as hell but i cover my face jxbdnbd

Keyifli okumalar...

★★★

"Bence siz sakın seks falan yapmayın. Düşünsene iş üstündeyken Jimin'in orası kopuyormuş?"

Göz devirdim.

Ha ha çok komik.

Hoseok hyung ona dün olanları anlattığımdan beri benimle dalga geçiyordu.

Ve görünüşe bakılırsa hâlâ... Sıkılmamıştı.

"Ne dersin bu gece onun mekânına gider miyiz?"

Onaylamaz şekilde kafa salladım.

"Hyung sen beni dinlemedin mi? Bizi bulmak için oraya geldiler diyorum. Üstelik Jimin ekipten bir kişiyi öldürdü. Bar artık güvenli değil."

Hyungum uzun uzun kafa sallayıp çenesini sıvazladı.

"İyi ya işte. Bir daha oraya gitmeyeceğinizi biliyorlardır. Muhtemelen sizi başka yerlerde arayacaklardır. Tanrı aşkına... Sen hiç aksiyon filmi izlemedin mi?"

Yutkunup masadaki H&M poşetinin sapıyla oynamaya devam ettim. İçinde dün Jimin'in bana giymem için verdiği kıyafetler vardı. Gece hepsini yıkayıp temizlemiştim.

"Oh... Şu gelen Jimin değil mi? İlk defa kapşonsuz görüyorum onu. Şuna bir bak... Saçlarına bak! Aman Tanrım! Resmen ateş ediyor. Bu sana haksızlık Jungkook!"

Ağır çekim bir şekilde kafamı Hoseok hyungun gösterdiği tarafa çevirdiğimde kalbimin atışı anında iki katına çıkmıştı.

Çünkü...

Jimin, kahkülleri arkaya yatırılmış siyah tıraşlı saçları, üstüne giydiği siyah dar kot ve yine siyah bir tişörtle kampüsün ortasına bir meteor gibi düşmüştü.

Bütün bu görünüşünü göğsüne kadar inen altın rengi ince uzun bir kolye tamamlıyordu.

Kopan eli eski haline gelmiş, her bir parmağını gümüş yüzükler süslemişti ve Park Jimin... tam anlamıyla parıldıyordu.

Ayrıca... Sadece bizim değil, tüm kampüsün bakışları onun üzerindeydi.

Tanrım...

Neden şimdiye kadar o aptal kapşonla gezmişti ki?

"J-Jimin! Buraya gel, buraya! Burdayız! Hey!"

Jimin anında bizi farketmiş ve güneş gözlüklerini çıkarmadan bize doğru adımlamaya başlamıştı.

Hoseok hyung kuş gibi yerinde çırpınıp dururken Jimin'in bizi farketmemesi imkânsızdı zaten.

Aman Tanrım!

Gerçekten o kılıkla yanımıza geliyor.

Kalbimde yangın alarmları çalarken hâlâ masanın altına saklanmak için çok geç olup olmadığını düşünüyordum.

Sonuçta dün gece öpüşmüştük ve... alt tarafım bana ihanet ettiği için ateş almış gibi evime gitmek zorunda kalmıştım.

"Gülümse biraz, yanımıza geliyor."

Hoseok hyunga şok içinde baktım. Ne yapmaya çalışıyordu?

Daha düne kadar Jimin'den deli gibi korkuyordu be!

"Selam."

Jimin gayet soğuk bir tavırla masamıza oturduğunda tüm kampüs bize bakarak fısır fısır konuşuyordu.