You can be hero • Jikook [Spideypool Au] ✔

20: Kahraman Deadpool! (1.Sezon Finali)

Legends never die ile birlikte okuyun lütfen...

Şarkı beni acayip gaza getirdi yazarken. :')

Keyifli okumalar...

★★★

"Bu siktiğimin taş parçası nasıl çalışıyor?"

Thor, Jimin'e düz düz baktı.

Bu herif küfür etmeden konuşamıyor muydu?

"Taşı avucuna al ve odaklan. Ben de daha önce kullanmadım. Bilmiyorum."

Jimin yutkundu ve kirli ellerini üstüne silip biraz olsun temizledikten sonra uzanıp taşı tekrar yerden aldı.

Diğer taşlar takılı oldukları eldiven ve eldivenin de takılı olduğu Thanos'un kopuk eliyle birlikte yerde öylece duruyorlardı.

Thor gidip eldiveni aldı ve Thanos'un kanlı elini tek hamleyle eldivenden kurtarıp yere attı.

"Jungkook-ah... Benim iyi kalpli örümceğim. Hiçbir zaman senin gibi olamadım. Ama sen beni bu halimle hayatına kabul ettin..."

Gözlerinin dolmasına engel olamadı. Az önce sevdiği adam kollarının içinde eriyip giderken hiçbir şey yapamamıştı çünkü.

"O Thanos denen alçak aldı seni benden. Seni koruyamadım. Elini bıraktım, bir daha da tutamadım."

Sertçe yutkundu.

"Biliyorum hiçbir kaybın telafisi olmaz. Giden de geri dönmez. Ama... Yine de bana dönmeni istiyorum. Yeniden benim olmanı istiyorum. Hayatının sonuna kadar benimle olmanı... İstiyorum."

O sırada Jimin'in gözyaşlarından birkaçı avcundaki küçük taşa damladı ve yosun yeşili taş bir anlık da olsa yeşil yeşil parladı.

Zümrüt yeşiline döndü sonra tamamen.

Jimin yumruğunu sıkıp taşı kalbine götürdü.

Gözlerini kapattı. Bir şeylerin olmasını ümit ediyordu içten içe.

Yutkundu.

Jungkook'un gitmeden önceki korku ve çaresizlik dolu yüz ifadesi aklına geldikçe delirecek gibi hissediyordu.

"Seni geri istiyorum. Seni geri istiyorum. Seni... Geri istiyorum."

Bir anda görünmez bir patlama hayatta kalan herkesi sarstı.

Ardından yine görünmez, güç dolu bir dalga heryeri kuşatıp uğultulu yüksek bir ses eşliğinde gökten piksel piksel insan parçaları indirmeye başladı.

Hiçbir şey belli olmuyordu ama... Sanki bütün parçalar eskiden oldukları yere geri dönüyorlardı.

Jimin gözlerini açtı.

Jungkook'un kaybolduğu yerde küçük bir hortum oluşmuştu.

"J-jungkook? Sevgilim?"

Elinde ateş parçası gibi yanan taşla beraber o tarafa doğru koştu.

Kalbi deliler gibi atıyor, ona kavuşma isteğiyle yanıp kavruluyordu.

Pikseller döndü, döndü, döndü...

Sonra hepsi birleşip kanlar içindeki bedeni nazikçe yere bıraktı.

Thanos'un haksız yere aldığı diğer canlar da mucizevi bir şekilde geri gelmişti.

"Jungkook?"

Jimin eğilip Jungkook'un güçsüz bedenini kollarının arasına aldı.

"Bebeğim, konuş benimle. Buradayım. Bırakmadım seni hiç, bak burdayım."