You can be hero • Jikook [Spideypool Au] ✔

13: Deadpool ve Kahramanlık?

Jackson 5 - I want you back 

Müzik eşliğinde okuyun lütfen ;)

★★★

"Yattığınız zaman da bu kadar ayrıntılı anlatmazsın umarım."

Hoseok hyung ağrıyan başını tutarak kampüsteki piknik masasına kafasını koyup uyuklamaya başladı.

"Banyodan sonra pencereyi açık bırakmışım. Hiç... İyi hissetmiyorum."

Hyungum sızlanıp dururken kafamı sağa çevirdim. Kampüse daha yeni gelenlere bakıyordum.

Üç dersim bitmişti bile ama Jimin hâlâ ortalıkta yoktu.

Aslında... Onu görmeye hazır olduğumu da düşünmüyordum zaten.

Dün onu öptükten sonra öylece bırakıp koşarak kaçmış, peşimden gelmeye kalktığında da yüzüne bir tomar ağ atıp onu kendimden uzaklaştırmıştım.

Eminim... Bana bunun hesabını soracak.

Bu yüzden biraz korkmuyor değilim.

Ama öte yandan...

Onu kendi isteğimle öpmek biraz garip hissettirmişti.

Marie Jane'i öperken hissettiklerimden kat kat daha güçlü bir his vardı o öpüşte.

Aklımı başımdan almıştı.

Ve dudaklarım sanki onu yeniden öpmek için yanıp tutuşuyordu.

"Ah... Sanırım eve gideceğim. Benim için ders notlarımı alabilir misin?"

Kafa salladım.

"Peki hgung. Sen merak etme."

Ama tam o sırada son ses rock çalan süper lüks kırmızı bir bebek kampüse giriş yaptığında tüm ilgim o tarafa yönelmişti.

"B-bu..."

Gözlerimi kısıp baktığımda arabadan inen kişinin Min Yoongi olduğunu gördüm.

"Tanrım... Min Yoongi!"

Yoongi üstündeki ünlü bir tasarımcının elinden çıkmış gibi duran havalı siyah takımı ve parıldayan rugan ayakkabılarıyla bize doğru ağır çekimde yürüyordu.

Hoseok hyung kafasını kaldırıp bir bana bir ona garip garip baktı.

"Bahsettiğin kişi... Iron Man mi? Zampara olan?"

Güldüm.

Sanki onu tanıyormuş gibi kendinden emin konuşması garibime gitmişti.

Kendisi itiraf etmesine rağmen ben onun zampara olduğunu pek sanmıyordum.

Dışardan bakıldığında kadınlara zaman ayıramayacak kadar yoğun görünüyordu çünkü.

"Hyung sen bunu nereden biliyorsun ki?"