18

1.1K 87 39
                                    

Nick bugün için kendinden ödün veriyordu,birsürü işi olmasına rağmen Harry'yi oradan oraya götürmüştü tüm gece boyunca,şimdiyse ne istediğini sormak için doğru anı bekliyordu.Ağlaması hafiflediğinde nereye gitmek istediğini soracaktı.Yoldan gözlerini ayıramadığı için arabayı kenara çekti ağlama sesleri kesildiğinde.Harry montunun önünü bağladı ve ona baktı.Başını salladı neden durduğunu sorar gibi."Nereye gitmek istiyorsun?"

"Jay'e tekrar geleceğimi söylemiştim,oraya gitmek istiyorum."

Nick bir şey demeden yola çıktı.Arabanın sileceklerini tekrar çalıştırdı şiddetli yağmurdan önünü göremediği için.Konuşmasını istiyordu Harry'nin olanlar hakkında.Ama onu zorlamak istemiyordu,kimseyi içini dökmesi için zorlayamazdı,değil mi?

"Tüm akşam beni taşıyıp durdun arabanla,üzgünüm"

"Hiçbir önemi yok"dedi Nick."Sen iyi ol yeter,Harold"

"Onu söyleme"dedi Harry camdan dışarı bakarken.

Nick,onu ilk Louis'nin söylediğini biliyordu.O yüzden başını salladı sadece.Harry'nin bu tavırlarına alışık değildi ama anlayışlı olması gerektiğini farkedecek kadar iyi bir arkadaştı.

"Geldik"dediğinde Harry arabadan inmeden önce ona baktı."Teşekkür ederim"dedi.

"Burada kalacaksın,değil mi?"

Harry başını salladı."Hoşçakal"dedi Nick.Harry ona el salladıktan sonra eve yürüdü,kapıyı çaldı.

"Beraber geleceğinizi sanmıştım"dedi Johannah kapıyı açtığında.Harry içeri geçip ona sarıldı."Gittiler,ona önemli bir şey söyleyecektim ama heyecandan beceremedim,o da gitti"

"Ne söyleyecektin,tatlım?"dedi Johannah."Bana söyle,hm?"

"Harry?"dedi onu kendinden uzaklaştırırken."Canım"

"J-jay,Freddie onun oğlu değilmiş aslında.Briana'nın bir oyunuymuş her şey.Freddie annesinin ve üvey babasının çocuğuymuş."

"Emin misin?"dedi Johannah."Bu çok büyük bir şey,eğer emin değilsen ona söyleme"

"İtiraf etti"dedi Harry."Bilmesi gerek"

"Sen söyler misin?"

"Senin söylemen daha doğru olabilirdi"

"Bence senin söylemen daha doğru"dedi Johannah.

"Hazır olduğunda onu ararsın"

Harry başını salladı ve içeri girdi.

"Çay yapacağım,içersin değil mi?"dedi Johannah o oturduğunda.Harry başını salladığında mutfağa gitti.Louis'ye mesaj attı,uçakta görmeyeceğini biliyordu ama inince cevap vermesini umuyordu.

"Harry seni aradığında aç,Louis.Söyleyecek önemli bir şeyi var"

******

"El"diye seslendi Louis uçağa yürürken."Hı?"

"Ben gelemem"

Eleanor elini onunkinden ayırdı,Louis derin bir nefes aldı ve ona baktı."Üzgünüm"

"Ne demek gelemem?"

"Sen git istiyorsan,ben şimdi gelemem.İmkansız"

"Tam şuan mı farkettin imkansız olduğunu?"diye bağırdı Eleanor."Kahretsin,böyle bir şey yapacağını biliyordum"

Louis birkaç adım geriledi."Çok üzgünüm"dedi gözleri dolarken.

"Harry eski sevgilin değil mi?Bebekleri çok seven,iyi kalpli,yeşil gözlü,uzun saçlı,güzel sevgilin"

E/LarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin