Anlaşma

756 40 22
                                    

Ertesi gün akşam olduğunda Severus'un aklında tek gitmek vardı. Ama daha odasında hazırlanırken içeriye giren Remus ve Mcgonagall ile gözlerini devirdi. Kesinlikle bu ikisi tek gitmesine izin vermeyeceklerdi.

"Bence buna gerek yok" diye bıkkınca konuştu Severus.

"Hiç başlama Severus, geleceğiz bizde" yaşlı kadın kendini tüy gibi süzülerek koltuğa attı ve bacak bacak üstüne atıp kafasındaki şapkasını düzeltti. Remus ise hala kapının önünde kollarını birleştirmiş, gülerek siyahlı adama bakıyordu.

"Hiç nefesini boşa harcama. Minerva haklı" Severus gözlerini tekrar devirmemek için kendisiyle baya bir savaştı. O sırada kapı açıldı ve içeriye Harry girdi. Severus hiç bir şey demeden iki arkadaşına baktı ve içeriye gelen çocuğu gösterdi sadece.

"Alın, sizin aptal Gryffindor cesaretiniz" güldü Remus ve yaklaşıp Harry'nin omuzunu sıktı.

"Sen burada beklemek zorundasın Harry." Harry, itiraz etmek için ağzını açmıştı ki bu sefer Mcgonagall onun konuşmasına izin vermedi.

"Bu sefer beyler haklı Potter. Bu tehlikeli olabilir ve sen burada kalacaksın" Harry, son bir umutla Severus'a baktı.

"Bana öyle bakma. Noel de bende kalmana karşılık Weasley'lere geleceğim. Bunun üzerine asla dediğini yapmam" Remus güldü ve Severus üzerine uzun, siyah cübbesini geçirip çıktılar odadan.

Karanlık Orman gerçekten korkunç bir yerdi. Ama üç yetişkin de korkmayan belki tek kişilerdi. Remus, her dolunayda buraya geliyordu ve artık ormanın içindeki her türlü tehlikeli varlığa alışmıştı. Severus, casus olarak geçirdiği yıllarda hep bu orman yolunu kullanmıştı. Eh, Mcgonagall ise, bilirsiniz, sadece keşfetmeyi severdi.

Aniden karşılarına bir karartı çıktı. Severus, elini anında yanındaki yaşlı kadının önüne koyup yürümesini engelledi.

"Benimle gelin" dedi nereden geldiği belli olmayan bir ses. Eliyle önünü işaret etti gölge ve arkasındakilerin geleceğinden emin, yürümeye başladı. Üçlü, arkasından ilerlemeye başladı.

Bir süre gittikten sonra, düz ve ağaçların seyrek olduğu bir yere geldiler. Sadece, bir kişi vardı. Bu Melezlerden biriydi. Onları buraya getiren gölge yok olmuştu. Bu bir büyü müydü yoksa gerçekten aniden yok mu olmuştu?

"direk konuya geçip bize isteklerinizi söyleyin bizde karar verelim" dedi Severus rahat bir şekilde. 

"İstediğimiz şey, dünyanız" dedi yankılanan bir ses.

...

Harry, bütün gece müdürün odasından çıkmamıştı. Onu merak eden arkadaşları gecenin ilerleyen saatlerinde yanına gelmişlerdi. Harry endişeliydi. Bu Melezler hakkında çok şey duymuştu. İnanamayacığı türde şeyler. Voldemort kötüydü. Caniydi. Acımasızdı. Ama kimse, Melezler'in neler yapabileceğini görmemişti.

Bir kaç saat sonra öncen Severus ve arkasından da Remus ile Minerva onu takip etti. Severus, Harry'i görünce şaşırmıştı baya ama bunu belli etmeme konusunda ustalaşmıştı.

Gözlüklü çocuk, ilk olarak Severus'a baktı. Onu baştan aşağı inceledi ve herhangi bir sorun olmadığını görünce gözle görülür bir şekilde rahatladı.

"Neler oldu?" hemen arkalarından Draco Malfoy içeri girdi. Soruyu duymuştu ve bir şey demeden direk kapıda duran üçlüye baktı.

"Tahmin etmediğimiz yerden vurdular bizi" Remus, yorgun bir şekilde kendini koltuğa attı. Öğrenciler hiç bir şey anlamamıştı.

Harry Potter ve Son KaleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin