Sanırım bugüne kadar yazdığım en uzun bölüm bu! Yazmak zor olsada yazmayı seviyorum. Umarım sizde beğenirsiniz ve lütfen fikirlerinizi satır arası yorum yaparak belirtin. Bunu söylemekten sıkıldım. Bence emek saygıyı hakediyor. Eğer yazım hataları varsa kusura bakmayın. Hayalet okuyucuların voteleyip yorumlaması dileğiyle, iyi okumalar.
Ayrıca bu bölümü NadejdaBeylice4 'e ithaf ediyorum.
Bölüm şarkıları;
Darly hall & John Oates- She's gone.
Sezen Aksu- Farkındayım.
Ceyl'an Ertem& Cihan Mürtezaoğlu - Uçurtma.Dinlemenizi tavsiye ederim. Özellikle She' Gone'u. İstediğiniz yerde dinleyin.
300 yorum- 35 vote.
45. BÖLÜM: ' YAKAMOZ'
Bir ses düşüncelerime girip zihnime aktığında; aklımda filizlendirdiği düşünceyi yazdığı koyu mürekkebin kokusunu ciğerlerimde hissetmiştim.
Damağımdaki tat tanıdıktı. Dilimin ucunu hafif yakıp dilimi geri çekip, damağıma yapıştırma hissi yaratırken bir yandan da damağımdaki tada sonsuz bir açlık hissediyor, kanıma karışmasını istiyordum. Bu tat onun tadıydı, tadını geceden beri ağzıma doldurmuştum. Ve aniden zihnimdeki tüm ışıklar yandığında yeni birşeyin daha farkına vardım;
Onun ta kendisini; Kanını içimde taşıyordum. İçimdeki parçası yeşerip filizlendikçe, ona daldığımda hissettiğim duyguları o olmadan da hissettiriyor hatta yaşıyordum.
Gözlerim ağır ağır aralanırken ışık, pusuya yatmış yırtıcı bir hayvan gibi göz bebeklerime saldırdı. Alışabilmek adına göz kapaklarımı birkaç defa açıp kapattım. Gözlerim tamamen aralandığında ahşap tavan nerede olduğumu hatırlatırken bakışlarımı yan tarafa çevirdim. Bacaklarının yarısı yatağın boşluğundayken kollarını kafasının arkasına yaslamıştı. Asi saç telleri darmadağınken uzun kirpikleri birbirine girmişti. Aldığı nefeslerle çıplak göğsü yavaşça inip kalkarken yanağındaki az da olsa belirgin olan gamzesi içe doğru çökmüştü. Uyurken bir meleğe benziyordu ama kara bir meleğe. Kara bir meleğin kanat çırpış sesi sanki üzerinde geziniyor, kanatlarını çırparken çıkardığı ses onun aldığı nefeslerle karışıyordu. O uyurken bile yüzündeki maskesi açık vermiyor, onu gizliyor; Adeta uyurken bile korkun benden diyordu sert çehresindeki keskin hatları. Bir elim havalanıp asi saç tellerini okşamaya başladı sessizce, saç telleri yumuşacıktı görünenin aksine.
Parmaklarım havalanıp yüzü boyunca kayıp çenesinde asılı kaldı. Yüzündeki hafif kirli sakalları tenime batarken uzanıp dudaklarına belli belirsiz bir öpücük kondurdum. Dolgun dudaklarının arasından sızan nefesi sıcacıkken hafifçe kıpırdandığında hızla geri çekildim. Yakanlanmak istemiyordum, bakışlarımı masanın üzerindeki içeriyi aydınlatan muma çevirdiğimde bitmesine ramak kalmışken zihnime daldım;
Aklım üç yıl önceye geri dönerken geçmişimin yazılı olduğu defterin tozlu sayfalarının kıvrılırken çıkardığı sesleri duyuyordum. Yağmurlu bir sokak gözlerimi diktiğim duvarda belirirken kumral saçlı sabahın tüm aydınlığını yapılı bedenine geçirdikleriyle ve yüzündeki sertlikle emen, benden birkaç yaş büyük olduğunu tahmin ettiğim genç adamın jeep'e binmeden önce bana attığı ruhsuz bakış belirdi silik sulietinde. Onu 16 yaşımdan beri zihnime kazımıştım. Her zaman benimleydi.
Olduğum yerde hafifçe doğrularak ayaklarımı yataktan sarkıtıp birkaç saniye gözlerimi ahşap zemine diktikten sonra çıplak ayaklarımla tamamen yere bastım. Soğuk tenimi ısırırken çıplak vücudumda hafif bir esinti geziniyordu. Gözlerimi olduğum yerde gezindirdikten sonra ilerleyerek beyaz boyayla boyanmış olan kapının kulpunu indirerek kafamı içeriye soktuğumda banyo olduğunu görünce bedenimi içeriye attım. Sadece banyo yapılacak yerin zemini siyah fayanslarla örtülüyken geriye kalan yerler ahşaptı. Lavaboya ellerimi yaslarken gözlerim duvarda asılı olan aynadaydı. Yüzüm küçülmüş, yanaklarım içe doğru çökmüştü. Açık kumral, uçlarda kendini daha fazla gösteren sarı ve kahve karışımı saçlarım vardı. Koyu kahve gözlerimse yorgun bakarken aynadaki yansımanın bir yıl önceki benle tamamen alakasız olduğunu fark ettim. Bambaşka bir yansıma camın içinden göz kırparken gözlerimi sıcak su bulabilmek için tekrar etrafta gezdirdiğimde gözüme çarpan ibriğe ilerleyerek elimin tersiyle sıcaklığını kontrol ettiğimde sıcaklığı tenimi yaktı. Muhtemelen Justin banyo yapmış ve ısıtmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LET ME LOVE YOU
أدب الهواةGeçmiş, hiç geçmemiş olduğunu binlerce kez yüzümüze en ağır tokatlarını indirerek anlattı bu hikayede... Geleceği mi yaşıyorlardı yoksa Geçmiş'in getirdiklerini mi ? @balyenn hesabından yazdığım Let me love you'nun devamıdır.