54.BÖLÜM:'YAK'

950 124 518
                                    

Vote ve yorum yapın. İyi okumalar:)
Bu bölüm sana Nihal..🌸

Bölüm sınırı; 20 vote - 500 yorum. Dolmadan yb gelmeyecektir.

54.Bölüm:'YAK'

*

Zihnimde, beni alaşağı edecek binbir türlü düşünce filizlenip şaha kalkmıştı. Zihnimde şaha kalkmış olan düşünceler boğazıma yapışıyor nefesimi keserken aynı zamanda da bileğime dolanmış olan zamanın nabzını ölçüyorlardı ve o an;

Zamanın nabzı attı. Tepe taklak olup tökezledi. Ve zaman akmayı bırakıp durdu.

Hayatım duvara çizilen pencereden gökyüzünü izlemeye çalışmak kadar imkansızlaşmıştı. Şimdi
ben ve o hiç olmadığımız kadar uzaklaşmıştık. Ben ve o şimdi tamamen uzaklaşmıştık çünkü; aramızda yatan kadının silik suretinin üzerine koyu mürekkep dökülmüştü. O kadının varlığı şimdi eskisi kadar belirgindi. O kadını sonsuza kadar kaybetme korkusu içine bir zehir gibi akmışken damarlarındaki kanda cirit atıyordu, o his şimdi onun nabzını yokluyordu.

Gece yarısını geçeli saatler olmuşken günler sonra başka birinin daha benimle beraber salondaki havayı soluduğunu hissettim. Acıyan gözlerimi diktiğim zeminden çekip hissizce karşımdaki silüete diktim. Beklediğim adam gelmişti. Sessizce bakışlarımı üzerinde gondirdim.

Üzerindeki kabanı çıkarıp şöminenin yanına gelişigüzel fırlattı. Asi saçları dağılıp alnına yapışmışken üzerindeki siyah gömleğin yakası bozulmuş, ilk üç düğmesi açılmış, kollarıda birkaç defa katlanmıştı. Yanaklarındaki çukurluklar iyice belirginleşmiş sert yüz ifadesiyse bakılamayacak kadar keskinleşmişti. Çenesini sıktığı her halinden belli olurken eliyle pantolonun içinden çıkmış olan gömleğinin arka tarafını kaldırıp beliyle pantolonun arasına sıkıştırdığı silahını şöminenin üzerine bıraktı. Bal gözler kahveliklerime hiç değmeden boş ve piskopatça bir ifadeyle boşluğu izliyorken diğer elinin parmaklarının arasında yanan sigaranın etini yaktığını biliyordum.

" Uyumamışsın." boğuk erkeksi sesiyle farkında olmadan derin bir nefes almıştım. O da sigarasından derin bir nefes çektiğinde sigaranın ucundaki kül bir anlığına karanlık odada parladı ve yanaklarındaki çukurluklar iyice büyürken nihayet kahveliklerim bal gözlerin ruhsuzluğunu tattı. Gözleri gözlerime değdiği an, tam o an göğün bağrından bir yıldırım kopup yeryüzündeki bir ağacın gövdesini iki parçaya ayırdı sanki. İçine çektiği dumanı dudaklarının arasından yavaşça havaya armağan ederken gözlerini gözlerimden ayırmadı. Vereceğim cevabı bekliyordu belki de fırtına öncesi sessizliğiyle.

" Uykum yok." boğazım yanarken aklıma ne kadar kızgın olduğum geldi. Ardından ne kadar kimsesiz hissettiğim. Bu hisler her gün sulayıp içimde büyüttüğüm kötü kokulu birer çiçek gibiydiler.

"Ne işin var burada?" sigarasından sert bir nefes daha çekerken gözlerinin ferinin gittiğini farkettim. Bal harelerin feri sönmüştü. Gecenin karanlığına muhtaç olup ışık dilendiği gözlerin feri sönmüştü. Kaybetme korkusu adamı çökertirdi. Adam çökmüştü.

İçim defalarca sessizce burkuldu.

" Neden? " alayla sorduğum sorunun cevabını ilk veren gazap dolu bakışları olmuştu. Gözlerinde öyle bir ifade vardı ki biraz daha konuşsam beni öldürecekmiş gibiydiler. " Gelemez miyim buraya?"

Gözlerini kısa bir süreliğine kapatıp sigarasını içmeye devam ederken diğer eliyle kemerinin tokasını çözüp sertçe çekip çıkardıktan sonra masanın üzerine fırkattı." Bana kelime oyunu yapma," diye tıslarken ağzındaki dumanı yavaşça dolgun dudaklarının arasından sızdırdı.

LET ME LOVE YOUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin