Bölümü beğenmen dileğiyle bizzleisthebestera
Kötü olmuş olabilir bir kerede yazdım çünkü. Medya💓
Bölüm şarkısı: Sezen Aksu; 'Yanarım'
49.Bölüm:'KÜÇÜCÜĞÜM'
Uçurum. Uçurumdan okyanusa sert bir rüzgarla savrulan yanmış bedenimin külleri.
Sessiz bir melodi aktı zihnime, ardından göğsüme vurduğum damganın üzerinde dolandı bu asi, kulak tırmalayıcı aynı zamanda da ruhuma prangalar vuran melodi. Ruhum hapsolduğu zindanın içindeki demir prangaların sesini bastıran tiz bir çığlık bıraktı ucu açık, sızlayan, kabuk tutmamış olan yaralarıma. Belki bu çığlık bir nebze olsun rahatlatırdı kanayan ruhsuzluğumu? Ruhsuzluğumu.
Kalabalık bir şehrin çıkmaz sokaklarında geziniyordum. Amaçsızca, kimsesizce geziniyordum ağız dolusu bir küfür gibi suratıma çarpan taştan duvarların arasında. Bu öfke dolu şehir ona aitti, şehride tıpkı ona benziyordu. Yabancıları kabullenmeyen, öfkeli ve çıkmazları insana yolunu kaybettiren bir şehir.
Dolan gözlerim karşımdaki bedeni özlemle süzdü. Benim yaşadığım yere zorlukla soktuğum bedeni, bana bir yabancı gibi bakan uçurum gözlerin sahibi olan bedeni. Kalbim bu gerçekle burkulup ezilirken kanım çekildi.
" Christian." diye fısıldadım zorlukla. Buz mavisi gözlerin hareleri nefretle parladığında kalbim bir kez daha bu ağır bakışların söylediği ithamla ezilip büküldü. "Lütfen beni dinle." gözyaşlarım yanaklarımı ıslattığında yutkunabilmek ve nefes alabilmek adına başımı hafifçe yukarıya kaldırdım. Şuan da onu kollarımın arasına alıp kemikten göğsümün ardındaki et parçasına istediğini vermek istiyordum.
" Annem ve beni aramadığın tüm zaman boyunca bu adamla mıydın?" sesi sanki çok uzaktan geliyordu. Sanki ondokuz yıllık ablasıyla değilde sokakta hiç tanımadığı biriyle konuşuyor gibiydi.
" Hayır," Sessizce fısıldadığımda gerçekler canımı biraz daha yaktı. Ben haksızdım. Haksız olup şuan ondan yüzsüzce beni affetmesini isteyen de bendim.
" O yüzden mi sokak ortasında bu ne idüğü belirsiz herifle öpüşüyordun ?" sesi iğrenircesine çıktığında ağzımdan bir hıçkırık kaçtı. " Sen hiçbir şey için değmezsin." artık sessizce ağlamıyor, sarsılıyordum. Gerçekler her zaman olduğu gibi nefesimi kesiyordu.
" Ağzından çıkanlara dikkat et, çocuk." justin, oturduğu koltuktan ruhsuz sesiyle araya girdiğinde ikisinin arasında bir gerginlik olmaması için dua ettim. İkisi de fazlasıyla tahammülsüzdü.
" Sana mı soracağım ne konuşacağımı?" Christian ağız dolusu küfür eder gibi konuştuğunda, Justin'in boş bakan gözlerine susması için usulca baktım.
" Onun kardeşi olduğuna dua et," dedi, ayaklarını önündeki sehpaya uzatırken.
" Herife bak," bana doğru bağırdığında bir an sarsıldığımı hissettim. Bu öfke fazlaydı," Bunun için mi annemi bıraktın?" tekmesini sertçe önünde durduğu duvara geçirdi.
" Ben kimseyi bırakmadım," gözyaşlarım yüzünden sesim boğumlu çıkıyordu. " Lütfen beni dinle." kardeşimin karşısında elim kolum bağlıydı. Çaresizdim.
" Annem onu affetmen için peşinde koşturdu sen ne yaptın?" sesini biraz daha yükselttiğinde gözlerimi bir anlığına yumdum. Onu nasıl sakinleştireceğimi bilmiyordum.
" Burası benim ve," Justin, dikkatli bakan gözlerini Christian'a dikti.
" Burada yalnızca ben sesimi yükseltebilirim, çocuk."" Nerde nasıl konuşacağımı sana soracak değilim," herşeyi bir yana bırakıp onların kavgasıyla uğraşmak istemiyordum. Sol elimle gözlerimi silerek ona yaklaşıp bir kolunu yakaladığımda aniden irkilerek kendini çektiğinde kalbimin kırılan parçalarının etrafa battığını hissettim. Kardeşim benim ona dokunmamı dahi istemiyordu. Bundan daha ağır birşey var mıydı?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
LET ME LOVE YOU
Hayran KurguGeçmiş, hiç geçmemiş olduğunu binlerce kez yüzümüze en ağır tokatlarını indirerek anlattı bu hikayede... Geleceği mi yaşıyorlardı yoksa Geçmiş'in getirdiklerini mi ? @balyenn hesabından yazdığım Let me love you'nun devamıdır.