internet faresi

3

Bölüm 3

Ve siyah, her zaman ki asaletini koruyarak beyaz'a ilk adımı atma iznini verdi.

......

  Bir bacağını kendine çekmiş diğer bacağını yan yatırmış ve üzerine, tek tutkusunu, diz üstü bilgisayarını yerleştirmişti.

  Bir bilgisayara girmenin zorluğu göz önüne alınınca oldukça tantanalı bir işti Nastya'nın yaptığı. Fakat diğer insanların aşık olduğu kişiler için söyledikleri, onun işi için hissettikleriyle neredeyse aynıydı.

  Son günlerde bilgisayarını açık bırakıp uyuyan Mike'nın bilgisayarında gereğinden fazla dolaşmış, ona bir tehdit mesajı-''A-aaa bizim küçük Mike, büyümüş de eşini mi aldatıyormuş? Çok ayıp Mike, her ne kadar çılgın tavşan'ın seni özleyecek olsa da birilerinin seni karına ispitlemesini istemezsin değil mi?

Bunu yapmamı istemiyorsan ikinci mesajımı bekle."- gönderdikten hemen sonra onun gibi biri olduğunu düşündüğü Leonardo'nun bilgisayarına girmek için 15 dakikasını harcamıştı. Bilgisayarına girince onun bir Word belgesinde yazı yazdığını görünce farkedildiğini düşünüp dehşete kapılsada her hangi bir şey olmayınca rahat bir nefes aldı. Adamın yazdıklarını okudu.

   "Peki ya her şey bu kadar basit miydi? Bir erkek gider kadını kendine aşık ederdi, sonra onu diğerlerinin istediği yere çekerlerdi. Kadına kalıcı bir zarar verirlerdi ve istediklerini alırlardı. Sonra kadın bunalıma girip intihar ederdi. Belki de daha fazlası.

  Biri insanlığa hayatın her zaman bu kadar basit olmadığını ve kalemin tanrının elinde olduğunu hatırlatmalıydı.

  Ve bu hikayede tanrı Leonardo'ydu!"

  Leonardo, ikinci bir Word belgesi açana kadar sakince beklemişti, Nastya. Ancak bu Word belgesinde yazılanlar onu korkuya itmişti. Yazılanlar basitti.

''Orada olduğunu biliyorum, ne istiyorsun?"

  Nastya, ilk defa paçayı ele vermiş olmanın toyluğu ve ne yapacağını bilmemezliği ile afalladı.

  Ya onu şikayet ederse? Bilgisayarını ele geçirirlerdi şüphesiz, sorun buradan sonrasında başlardı. 'Ceza' adı altında aldığı onca para kazık gibi bi taraflarına girerdi her halde. Ardından onlarca yıl hapiste yatardı. Lanet olası adam bu kadar dikkatli olmak zorunda mıydı?

   Belki de polisler ona hiç inanmazdı. Ama iyi bir avukat tutacak parası varsa -ki sorunun cevabı belliydi- özel hayatın ihlâl edildiğini öne sürerek onu şikayet edebilirlerdi. Tekrar lanet olsun!

  Adamın hala ondan bir cevap beklediğini anlayan Nastya, çaresizce cevap verdi.

''Ben sadece eğlenmek istemiştim özür dilerim.''

''Başka biri olsa bu kadar sakin karşılamazdı biliyorsun değil mi?"

"Evet, anlayışın için teşekkürler, tekrar özür dilerim. Bir daha olmayacağından emin olabilirsin."

Kapatmak üzereydi ki, adamın yazdığı birkaç kelime onu durdurdu.

''Bu kadar kolay kurtulacağını mı sanıyorsun?" Nastya, korkudan şekilden şekle girdi. Ne isteyecekti bu adam?

Ardından gelen harfler, Nastya'yı iç savaşından uzaklaştırmıştı.

"Bana kim olduğunu göstereceksin," Nastya, derin bir soluk verip iki üç fotoğrafla hallederim diye içinden geçiriyorken adam sanki düşüncelerini okumuş gibi"bir restorantta." diye devam etti. Lanet olsun!