Sona bir kala

9 0 0
                                    

Nastya kendine geldiğinde, adam çoktan ölmüştü. Yaşlı adamın üzerinde tepinerek adamı öldürmüştü. En son sinir krizi geçirdiğini hatırlıyordu.

Ardından uzandı ölü adamın yanına ve bayıldı.

**

Çağrı tam açamadığı gözleriyle kameradan kızın sinir krizini görünce şaşırdı. Normalde dünyanın en tepkisiz insanı olan kız, babası olan adamın karşısında sinir krizi geçiriyordu. Ardından saatlerde çığlık atarak tepindi. Kimse müdahale etmedi ona herkes onu izliyordu. Adam öleli saatler olmuştu, Nastya'nın sesi kısılmıştı ve kız yorulmuştu ancak hala bir şeyler demeye çalışıyor ve adama zarar vermeye çalışıyordu.

Kıvanç bu zamandan faydalanıp Çağrı'yı döven adamı öldürdü. Ardından gelen üç kişiyi de gözünü kırpmadan öldürdü. Hep birlikte kaçtılar oradan. West'in evine gittiler. Yarım saat kimse konuşmadı. Haruki şokta gibiydi, Jiyan onunla ilgilendi. Biraz akıllarını toparlayabildiklerinde Jiyan "Ne yapacağız?" diye sordu.

West "Sorulması gereken başka bir soru var." herkes ona döndü. O da ikizlere baktı. İkizler utandılar biraz başlarını eğdiler.

West Jiyan'a baktı ardından. "Sen nasıl sakin kalabiliyorsun?"

"Tahmin etmiştim biraz. Bu tartışmayı sonraya saklayalım, Nastya'yı bulmalıyız."

West Jiyan'a kötü bir bakış atıp ikizlere döndü. "Siz onlarla iş birlikçi olduğunuza göre yerlerini biliyor olmalısınız."

İkizler birbirlerine baktı. Kafalarını iki yana salladılar. West sinirli bir nefes verdi. "Ne yapacağız şimdi?"

"Helikopter bizim bulunduğumuz yerden kalktı. ordan bir şeyler bulamaz mıyız?"

herkes West'e döndü. Kafasını iki yana salladı o da. "Bu yasal suçtur. Daha fazla 

suç işleyemem. Ayrıca anında vururlar hepimizi."

**

Çağrı ruhunun çürüdüğünü hissediyordu. Aradan bir hafta geçmişti ve bulamıyorlardı. Akıllarına gelen her şeyi denemişlerdi ve bulamamışlardı.

Çağrı boğazının yandığını hissetti. Nefes alası gelmiyordu, kendini yorgun hissediyordu. Kardeşi onun bu halinden dolayı çok endişeleniyordu ancak Çağrı'nın tek endişesi ruhunun diğer yarısını bulabilmekti.

Onunla geçirdiği üç haftayı ömrünün 29 yılına değişmezdi. Hafif sırıtmalarının içinde uyandırdığı duygularını hiçbir kızla sevişmesine değişmezdi. Onunla yaptığı tartışmayı rektörle yaptığı tartışmaya değişmezdi. Onunla aldığı nefesi annesinin karnında aldığı nefese değişmezdi.

Onu çok özlüyordu. Nasıl ve ne ara böyle olduğunu bilemiyordu. Ağlayası geliyordu. Onun kendisiyle Kıvanç'ı ayırt edişini bile özlüyordu.

Kafasını ellerinin arasına aldı ve o kaybolduğundan beridir yaptığı gibi gözden kaçırdıkları bir şey var mı diye düşünmeye başladı. Ve yaşadı o evreka anını.

Çığlık atıp West'in yanına gitti. "Onunla görüşme yaptığımız bilgisayarı getirmiştik değil mi?" West kaşlarını kaldırıp nereye varacağını merak etti. "Aramanın nereden yapıldığını bulamaz mısın?"

West içinde doğan umut ışığına gülümsedi.

Birkaç gün de West'in onu bulmaya çalışmasıyla harcandı. West elinden geleni yapıyordu, bu süre zarfında sadece gözlerini dinlendirecek kadar uyumuştu. Çağrı ise hiç uyumamış başında bekliyordu. O sırada herkes ona uyumasını, uyursa da bulunabileceğini söylüyordu. O ise kimseyi duymuyordu.

West sonunda buldu her şeyin yaşandığı yeri. Çağrı onu bulduğu umuduyla olduğu yerden kalktı gülümseyerek.

Haruki seslendi. Mutfaktaydı. Çağrı iste West'in yanında halaonu bulabilmiş olmalarına sevinerek olduğu yerde oynamak istiyordu.

West ayağa kalkıp mutfağa geçti, Çağrı da mecburen onunla geçmek zorunda kaldı.

Haberlerde Nastya'nın babası olduğunu söyleyen adamın şirketinin terasında onunla birlikte başka kızla ölü bulunduğu söylüyordu. Herkes birbirine baktı. Sonra yıkılmış gibi duran Çağrı'ya baktı. Tam bir şeyler bulduğunu düşünürken nasıl olur da ölürdü?

Çağrı ondan önce hissettiklerinin hepsini çöpe attı. Asıl şimdi yıkılmıştı.


internet faresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin