0.5

5.4K 279 145
                                    


Gumball: Dışarıda mısın?

Yade: Evet. Neden?

Gumball: Hiç gönderini gördüm de. Merak ettim.

Yade: Sen beni de mi takip ediyorsun?

Gumball: Tabi ki. Belki sende beni takip ediyorsundur ha? Ne dersin :)

Yade: De ayrı derim.

Gumball: Ah! Eşit ağırlıkçı olduğunu nasıl da unuttum. Daha dikkat etmeliyim sanırım.

Yade: dfhskfjsfd

Gumball: Bir saniye? Sen random mu attın?

Yade: Evet. Ne oldu?

Gumball: Sen randomu sadece gerçekten güldüğünde atarsın. Ben şimdi seni gerçekten güldürdüm mü?

Yade: Beni sanırım cidden iyi tanıyorsun...

Gumball: Bunu söylemiştim.

Yade: Ve evet güldüm.

Gumball: Şuan nasıl mutlu olduğumu sana anlatamam.

''Yade sen iyi misin. Sabahtan beri elinde telefon. Kiminle konuşuyorsun?'' Bakışlarımı Bulut'a çevirdiğimde ekranı hızla kilitledim.

''Hiç. Öyle yorumları okuyordum.''

''Bana yalan söyleme.'' Yanına gidip boynuna sarıldım. Yanağına sulu bir öpücük bıraktıktan sonra gülümsedim. Yanağındaki ıslaklığı silerken bana sinirle baktı.

''Şunu yapma. Sinir oluyorum.''

''Neyi?'' Tekrar yanağına sulu bir öpücük bırakıp ondan uzaklaştım. ''Bunu mu?''

''Yade!'' kahkahalarımız kafeyi doldururken telefonuma gelen mesajla ekranı açtım.

Gumball: Onlara bu kadar sarılmak zorunda mısın?

Bakışlarımı hızla telefondan kaldırıp etrafta gezdirmeye başladım. Beni Bulut'a sarılırken gördüğüne göre burada bir yerde olmalıydı. Telefonum tekrar titrediğinde bakışlarım tekrar telefona döndü.

Gumball: Boşuna bakınma etrafına. Görebileceğin bir yerde değilim.

Yade: Benimle dalga mı geçiyorsun?

Gumball: Hayır. Sadece seni izlemek hoşum gidiyor.

Tam cevap verecekken Bulut'un sesiyle bakışlarım Bulut'a döndü.

''Aaa kardeşim. Senin burada ne işin var?'' Ayağa kalkıp üstünde garson önlüğü olan birine sarıldı. Çocuğa dikkatle baktığımda bizim okulda olduğunu hatırladım. Bulut ,Faysal ve yanında bir arkadaşı ile basketbol oynadıklarını defalarca görmüştüm ve birkaç kere aynı ortamlarda bulunmuştuk. Bulut ve Faysal kadar olmasa da komik biri gibi gelmişti bana.

''Aa siz burada mıydınız? Fark etmemişim.'' Adının Alaz olduğunu hatırladığı çocuk sadece Bulut ve Faysal'a bakıyordu.

''Evet. Sen ne yapıyordun burada?'' Üzerindeki önlüğü gösterip gülümsedi. ''Burada çalışmaya başlamıştım. Ama sanırım az önce kovuldum. Önlüğü bırakmaya gidiyordum.'' Faysal kahkaha atıp kalktığı yere oturdu. ''Neden kovuldun?''

''Müşterinin kafasına gazozu döktüm diye.'' Herkes kahkaha atarken ben gözlerimi irice açtım.

''Neden yaptın ki?'' Bakışlarını bana çevirip birkaç saniye baktıktan sonra tekrar Faysal'lara bakıp konuştu.

''Çünkü adamı gözüm tutmadı.'' Yine gülümsediklerinde Bulut'ta oturdu. ''Ee önlüğü bırak gel. Otururuz.'' Başıyla onaylayıp bizden uzaklaştı. O anda telefonum titrediğinde ekranı açtım.

Gumball: Neden sustun Penny?

Yade: Hiç sadece bir tanıdık geldi de masaya. Onunla konuştuk.

Gumball: Masanızın başına gelen çalışan tanıdığın mı?

Yade: Kısmen. Faysal'larla arkadaş.

Gumball: Bunlar bölünüyorlar mı anlamadım anasını satayım. Sürekli birileri çıkıyor. Hangi biriyle uğraşacağım ben! Çevrendeki erkekleri uzaklaştırmak benim için çok zor olacak.

Mesaja gülümsedim ve tam mesaj yazacakken Alaz'ın masaya gelmesiyle telefonu kilitleyip çantama attım.

Yalaz| TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin