0532***: Merhaba Penny.
Yade: Anlamadım?
0532***: Gumball'ı çok sevdiğini biliyorum. Ben de severim. Belki benim Penny'm olabilirsin diye düşünmüştüm :)
Yade: Kimsin?
0532***: Ah hadi ama! Cidden direk adımı söyleyecek olsam buradan yazmak yerine k...
Sahaya geldiğimizde Bulut'un dediği gibi Alaz ve İlker sahadalardı ve serbest atış yapıyorlardı. Vuslat, İlker'i görünce kolumu sıkmaya başladı. Acıyan kolumla bakışlarımı Vuslat'a çevirdim.
''Tırnaklarını kolumdan çeker misin acaba?''
''Ay pardon.'' Gülümsediğinde ben de gülümsedim. Bizi gördüklerinde İlker nefesini sıkkınca dışarı üfledi.
''Neredesiniz oğlum siz?'' Alaz İlker'in sesiyle bakışlarını bizim olduğumuz tarafa çevirdi. Onu gördüğüm her zamanki gibi bana tepkisiz bir şekilde bakıyordu. Diğerlerine karşı gülümsese bile bana hep tepkisiz bakıyordu. Sanırım benden fazla haz etmiyordu.
''Pardon kardeşim. Bir işimiz çıktı.'' Sinirle Vuslat'a baktığında ben istemsizce kıkırdadım. Vuslat koluma vurduğunda ciddileşerek sahanın dışındaki çardağa ilerledim. Vuslat'ta peşimden gelmişti.
Bulut ve Faysal bir takım olmuştu. İlker ile de Alaz. Maç başlamadan önce Bulut bize baktığında Vuslat ile aynı anda öpücük gönderdik.
''Biz sizi tutuyoruz!'' Faysal'da bize öpücük gönderdiğinde İlker yalandan kaşlarını çattı. Hafifçe Alaz'ın koluna vurdu. ''Bunlar taraftarlarını da alıp gelmişler.Adil mi ya?'' Gülümsediklerinde Vuslat konuştu.
''Tamam ağlayacaksanız ben sizi tutayım. Eşit olsun.'' Bu dediğine İlker ufak bir kahkaha attı.
''Oo cansın!'' Oyuna başladıklarında Vuslat bana bakıp salak salak güldü. ''Bana cansın dedi duydun mu?'' Başımla onayladığım da daha fazla güldü.
Maçın sonuna geldiklerinde bizimkiler kazanmıştı. Ben ayağa kalkıp çığlık attım. ''İşte bu be! Bulut farkı diye buna derim.''
Faysal birden kaşlarını çattı. ''Ben de pota değildim hani?''
''Ah evet Faysal'cığım. Sen de bir harikaydın.'' Gülüştüğümüzde bizim oturduğumuz çardağa gelip oturdular. Faysal yanıma uzanıp kafasını dizime koyunca çantamdan çıkardığım peçete ile terini sildim.
''Nasıl kazandık ama .'' Bana bakıp gülümsediğinde yumruk yaptığı eline vurdum. Vuslat yüzünü sinirli bir hale çevirip İlker'e baktı. ''Yüzümü kara çıkardınız!''
''Hah! Sizi bir daha tutar mıyım ben? Berbat oynadınız.'' İlker yalandan gülüp elini havaya kaldırdı. ''Hey! Benim bir suçum yok! Alaz çok dalgın bugün.'' Bakışlarım Alaz'a döndüğünde cidden dalgın bir şekilde karşıya bakıyordu. Ona daha fazla bakmak yerine bakışlarımı hala kucağımda yatan Faysal'a getirdim. ''Faysal..-''
''Ben de Yade.''
''Ne sende?''
''Acıktım.''
''Onu diyeceğimi nereden anladın?''
''Karnından ordu sesi geliyor resmen. Bırak ta anlayayım.''Bu dediğine herkes güldüğünde bakışlarım yine tepkisiz bir şekilde duran Alaz'a kaydı. Gözlerini bir saniye olsun karşıdan ayırmıyordu. İstemsizce baktığı yere baktım ama hiçbir şey yoktu.
Bulut ayağa kalkıp ellerini birbirine çarptı. O zaman siz burada bekleyin biz Faysal'la halledelim.'' Vuslat'la ben kafamızı salladığımızda İlker'de ayağa kalktı. Bulut onu omzundan tutup geri oturttu. ''Siz burada kızlarla durun kardeşim. Burası fazla sayko dolu. Bulaşmasınlar kızlara.'' İlker başıyla onaylayıp önüne döndü. Faysal hızla kucağımdan kalkıp Bulut'la beraber uzaklaştılar.
Onlar gideli beş dakika oluyor ama ben şimdiden sıkılmıştım. Vuslat ve İlker bir kenarda şakalaşarak konuşuyorlardı. Alaz yine aynı şekilde karşıya bakıyordu.
Telefonumu elime alıp whatsappa girdim. İstemsizce Can'ın sayfasına girdiğimde son görülmesinin hala bana yazdığı saat olduğunu gördüm. Acaba kırmış mıydım onu?
Yok daha neler. Ben bir şey yapmamıştım ki. O kendi kendine bir şeyler demişti. O yazarsa cevap verirdim elbet. Ama yazmazsa da yazacak halim yoktu sonuçta. Ama cidden sıkılmaya başlamıştım artık. Meğersem Can'la konuşurken farkında olmadan eğleniyormuşum ben. Dudakarımı büküp telefonu kilitlediğim anda yanıma birinin oturduğunu fark ettim.
''Canın sıkkın sanırım.'' Bakışlarım yanıma oturan Alaz'a kaydığında gülümsedim.
''Sorun yok. İyiyim. Yani herhalde.'' Başıyla onaylayıp tekrar baktığı yere bakmaya devam etti.
''Ya Allah aşkına sen nereye bakıyorsun?'' Bana anlamsız bir şekilde bakarken çenemle onun baktığı yeri işaret ettim.
"Sürekli oraya bakıyorsun da."
"Bilmem. Dalmışım."
"Asıl senin canın sıkkın herhalde." Omuzlarını silkip ayağa kalktı. "Yok. Normal halim." Yanımdan gidip İlker'in yanına oturdu. Yok yok sanırım falan değil. Kesin benden haz etmiyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
