1.7

4.9K 208 104
                                    

Saatler süren yolculukta sonunda mola vermeyi akıl edebilmişlerdi. Tamam biraz ben zorlamış olabilirdim belki ama artık dayanamayacağım kadar zor durumdaydım. Hem saatlerdir oturduğum için bacağım uyuşmuştu hem de gidermem gereken ihtiyaçlarım vardı. Arabadan indiğimizde çay ocağı benzeri bir yere oturduk. Ben işlerimi halledip bizimkilerin yanına dönmeden önce telefonuma bakmak istedim.

Can'ın mesaj kısmına girdiğimde bana görüldü atmış olduğunu görmek beni şaşırtmıştı. Onu sinirlendirecek bir şey yapmama rağmen sanırım bana trip atıyordu.

Yade: Görüldü atmışsın :)

Tam telefonu cebime koyacağım sırada gelen mesajla durdum.

Can: kusura bakma. Sadece kıskanınca kendimi kaybediyorum.

Yade: Kıskanacak bir durum yoktu ama...

Can: Sana göre... neyse bunu tartışmayalım tekrar istersen. Bir gündür konuşmuyoruz ve ben özledim.

Yade: :)

Can: Neden güldün?

Yade: inanmayacaksın ama. Anlamsız bir şekilde yazmanı bekledim. Sanırım seninle konuşmak eğlenceli olabiliyormuş.

Ah! Ben ne yazmıştım öyle. Daha yeni kendimi uzak durmam gerekiyor diye uyarırken şimdi bu dediğim. Yazdığım mesajı hızla sildim.

Can: Okudum ki ;)

Yade: Neyse ben gitsem iyi olacak. Arkadaşlarım beni bekliyor da..

Can: Vardınız mı gideceğiniz yere?

Yade: hayır. Mola.

Can: Nereye gidiyordunuz?

Yade: İzmir.

Can: Peki bana orada yazma fırsatın olacak mı? Yoksa bir hafta dayanabilir miyim bilmiyorum...

Yade: Olacaktır elbette. Yazacağımdan emin olabilirsin :)

Can: Tabi...Nasıl olsa yazmamı da beklemiştim değil mi? Jsjdkdkckflghh

Yade: Hey, bunu sürekli söyleyecek misin :|

Can: Kim bilir;)

Mesajı okuduktan sonra dudağımın kenarı hafif kıvrıldı istemsizce. Beni güldürüyor olması normal miydi?

"Kızım sen napıyorsun burada? Acıktım diye kafamızı ütülemiştin."

Elimdeki telefonu hızlıca cebime koyup yanına ilerledim. "Tamam. Geldim." Yanından geçeceğim sırada kolumdan tuttu ve tek kaşını kaldırarak bana baktı. "Sen bir dur bakayım. Ben girdiğimde neye gülüyordun?"

Umursamaz bir yüz ifadesi takınıp omzumu silktim. "Hiç. Öyle kendi kendime. Hadi acıktım ben."

"Yade!"

"Can'la konuşuyordum. Ona güldüm. Oldu mu? Artık gidebilir miyiz?" Bana şaşkın bir şekilde bakmaya başladı. "Siz hala konuşuyor musunuz?" Başımla onayladığımda tek kaşını kaldırdı. "Allah Allah. Kim acaba bu? Okul açılır açılmaz şüpheli insanları gözlemleyeceğim."

"Boşversene. Elbet çıkar karşıma."

"Ya çıkmazsa?"

"Ona bir süre vereceğim. Çıkmazsa konuşmamızın lüzumu yok derim. Sonuçta sınav senemiz Vuslat. Onu aramaya çalışmakla zaman harcayamam. Karşıma çıkarsa. Neyse işte." Gülümseyerek koluma girdi. "İyi bakalım. Hadi gidelim." Yürüdüğü sırada busefer ben durdurdum.

Yalaz| TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin