*Bir gün birisi çıkıp gelir anılarından, her şey yeniden başlar.
"Hastahane"
Esila kendine gelirken karşısında şaşkın bir ifade ile kendisine bakan Sarpla ne yaptığını anlaması uzun sürmemişti. Gözleri ile eş zamanlı olarak açılan ağzı bir şey söyleyemeden kapandı. Ne yapmıştı öyle? Gözleri dolarken "ben" diyebildi sadece. Hasta bakıcının içeri girmesi ile Sarp ayaklandı fakat şaşkın bakışlarını gören hemşire şüpheyle kaldırdı kaşlarını.
-"Doktor bey sizi bekliyor Sarp bey"
dedi imalı bir şekilde. Başıyla onaylayan genç doktor Esilanın yüzüne bakmadan çıktı odadan. Bu olanlarda neyin nesiydi böyle? Anlam vermek öyle güçtü ki. Kafasını toplamaya çalışarak doktorun kapısını çaldı. "Gel" cevabını beklemeden kendisini odaya attı.
-"Beni çağırmışşınız efendim."
-"Evet sarp geç otur."
Doktorun masasının karşısındaki sandelyeye oturdu genç adam. Doktorun stresli yüz ifadesinden ne olduğunu anlamaya çalıştı fakat başarılı olamadı ve dinlemeye başladı.
" Bak Sarp seninle açık konuşacağım. Başarılı bir öğrencisin ve ileride de çok iyi bir doktor olacağına eminim. Ama yanlış yoldasın evlat."
Sarp tam ne olduğunu soracağı sırada doktor müsade etmeden devam etti.
-"Esila ilk geldiği zamanlarda konuşmuyor yemek bile yemiyordu. İyileşmeye karar verdi. Kardeşi için. Ona bakışlarını gördüm. Olmaz Sarp. Sende bunu benim kadar iyi biliyorsun. Bu kız aşk denen şey yüzünden burada değil mi zaten? Bizim onu iyileştirmemiz, yardım etmemiz gerekiyor. Ama bu kadar. Danışan ve doktor ilişkisi. Fazlası olamaz. Anlıyorsun beni değil mi?"
Sarp sadece başını sallamakla yetindi. Haklıydı söylediklerinde ama Sarp Esilaya aşık değildi ki. Sadece onu çeken bir şeyler vardı hepsi bu. Yinede yorum yapmadı. Yavaşça ayağa kalktı.
-"Çıkabilir miyim?"
-"Tabi, bu arada Sarp eğer bir daha Esila ile seans yada tezin dışında konuşursan tezin için ne yazık ki başka bir hastahane bulman gerekecek."
Derin bir nefes aldı. Olayın bu aşamaya geleceğini tahmin etmişti zaten. Bu kıza fazla ilgi göstermişti. Biraz önce olanlardan sonra kendiside bunun en doğru karar olduğunu düşünerek başıyla onayladı doktoru.
-"Peki efendim."
"Geçmiş"
Adımı zikreden sesi yanlış algılamış olmayı diledim. Fakat bir elin kolumu tutması ile yanlış anlamadığıma kanaat getirdim.
-"Neden cevap vermiyorsun? Gel buraya."
Bana sarılması ile miğdemin boğazıma geldiğini hissettim. İtmek için bir çaba sarf etmedim fakat karşılıkta vermedim.
-"Seni çok merak ettim bebeğim."
Bu sözüyle elim benden bağımsız bir şekilde indi suratına. Efeye olan sinirim şimdi ikiye katlanmıştı.
-"Sen ne yüzle çıkıyorsun benim karşıma ha?"
Eli yanağına gitti. Sinirle bir soluk alıp tekrar kolumu tuttu.
-"Esila açıklamama izin ver, lütfen."
-"Ya sen bana neyi açıklayacaksın? Alp defol git yoksa elimden bir kaza çıkacak."
Onu iterek arkamı döndüm. Hangi yüzle karşıma çıkmaya cüret ederdi böyle? Gözlerime dolan yaşları geri ittim. Onu görmek annem ve babamı kaybettiğim günü getirdi aklıma. O günü... Alpin bana attığı tokatı." Her şey senin yüzünden oldu seni asla affetmeyeceğim" dediği o günü. Tamam benim yüzümden sevdiği kız sakat kalmıştı ama bende onun küçük kız kardeşiydim hani. Bende acı çekiyordum. O zamanlar çok umrumda olmamıştı ailemi kaybettiğim için fakat beni yarı yolda bırakması canımı yakmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
NARALARIN YANSIMASI
ChickLitUsulca baktı etrafına. İri gözlerinden damlayan yaşlara aldırmadı. Aynaya sabitlendi bakışları. Uzun siyah saçları, gece kadar karanlık gözleri, solgun tenine inat parlıyordu yine. Elini aynada gezdirdi bir süre. "- Hikayenin sonunu merak ediyorum."...