14.Bölüm= Aynı Şarkının Nakaratında

63 8 2
                                    

* Aynı anda soluduğumuz cümlelerimiz yoktu belkide seninle. Günün birinde ıssız bir kaldırımda da karşılaşmadı adımlarımız. Hatta ve hatta aynı yağmurda ıslatmadı belki kirpiklerimizi. Fakat biliyorum, aynı şarkının mısralarında birleşti naralarımız...

"Hastahane"

Saat sesleri nabız seslerine karışıyor, bu soğuk odada olmanın canını ne kadar yaktığını düşünüyordu. Ne demekti yanlızlık? Kuru bir kalabalık mı, yoksa zifiri ıssızlık mı? Kendisini bile duyamayacağı bu kör hücrede saat ve nabız sesini duyacak kadar yanlızdı işte. Uzun zaman olmuştu... Bu muydu hissizlik? Artık ağlayamayacak kadar canının yanması mıydı? Kuru bir kalabalık istiyordu, gürültü istiyordu. Beyninde dönen o sesten kurtulmak için bir yol arıyordu. Yok muydu hiç çıkış noktası? Son muydu bu kara delik? Olmamalıydı... Hayalini kurduğu hayatı yaşayamıyor gün geçtikçe hayal kurmanın ne demek olduğunu dahi unutuyordu. Sahi en son ne zaman hayal kurmuştu ki? Gerçeklerden yediği tokatlardan hemen önce mi yoksa sonra mı? Derin bir nefes alarak ellerini saçlarından geçirdi. Yağlı saçları yapış yapış olmuştu. En son ne zaman duş almıştı? Bilmiyordu... Pek umrunda olduğuda söylenemezdi gerçi. Yatağında cenin pozisyonu almış saatlerdir hayatını sorgulayan bu beyaz elbiseli kız artık kendisi gibi hissetmiyordu nasılsa. Güzel bir kızdı. Eskiden... Zeki ve neşeli biriydi. Eskiden... Herşey eskide kalmamış mıydı zaten? Bunu anımsamak kalbine bir kurşun saplanmasına neden oldu. Yattığı yerden doğrularak bir çırpıda üstündekilerden kurtuldu. Duşa girmesi gerekiyordu. Küvetin içine oturarak sıcak su derecesini açtı. Başlarda ılık akan su çok geçmeden ısınmıştı ve kaynar su başından aşağıya akarken gözlerini yumdu. Temizlenene kadar suyun kendisini rahatlatmasına izin verdi. Eskiden hep dinç kalmak ve vücudumun kırışmaması için soğuk suyla yıkanırdı. Artık suyu en kaynara veriyor bütün kaslarının gevşemesine neden oluyordu. Burası dışarısı gibi değildi. Zaman çoktu. Yaşama kaygısı, sorumluluk duygusu, bir yere yetişme çabası. Hepsini içeriye girerken kapıda bırakmıştı. Burası bambaşka bir boyuttu. Biliyordu. Herkesin kendi içinde bir dünyası vardı. Fakat Esila henüz kendi dünyasının temelini bile atamamıştı. Arafta, oradan oraya sürükleniyor cehenneme dahi olsa kabul edilebilmek adına yakarışlarda bulunuyordu. Bu düşünce kanının donmasına neden oldu. O kadar mı çaresizdi? Suyu kapatarak gözlerini açtı. Üstüne sardığı havluyla odasına geçti. Aynanın önünde durarak kendisini izlemeye başladı. Saçının bir kısmı havlunun içinde dururken bir kısmı omuzlarına dökülmüş su damlatıyordu ardarda. Gözlerinin altındaki morluklar sinirini bozmuyordu artık. Onlara bile alışmıştı neredeyse. Ne tuaf. Kapının çalması ile irkildi bir anda. Gözleri saate kaydı. Akşam beşe geliyordu. Hafifçe öksürerek boğazını temizledi.

-" Buyurun?"

diye seslendi pürüzlü bir sesle. Hasta bakıcı olmalıydı.

-" Benim Esila Sarp. Müsait misin?"

Kaşları çatıldı istemsizce. Ne istiyordu bu saatte? Nedense onun bakışlarında farklı bir şeyler yakaladığını düşünmüştü. Daha sonra onun bir doktor adayı ve kendisinin ise bir hasta olduğunu hatırladı. Bu nedensizce rahatlamasına neden oldu. Fakat yinede bir an onu hayatına almakla ne kadar doğru bir karar verdiğini sorgulamaktan alı koyamadı kendisini.

-" Bana beş dakika verir misin?"

-" Ah! Tabi. Seni aşağıda bekliyorum Esila."

Cevap vermedi genç kız. Sarpta bir süre bekleyip Esilanın cevap vermeyeceğinden emin olduktan sonra aşağıya, çardakların olduğu yere indi. Tüm gün doktorların verdiği dosya işleri ile uğraşmış ve çok yorulmuştu. Şimdi ise nedensizce Esilayı görmek istiyordu. Bahane olarakta tezini kullanacaktı. Evet bu akıllıca bir fikirdi. Çok geçmeden üzerinde siyah bir eşofman altı, beyaz bir kazak ve kapşonla Esila kapıda belirdi. Ellerini göğsünde kavuşturmuş memnuniyetsizce genç adama doğru yürüyordu. Oraya gitmek istemediğini on metre öteden bakan biri dahi anlardı. Her ne kadar bozulsada bozuntuya vermeyen Sarp gülümseyerek başıyla selam verdi genç kıza. Yeni banyo yaptığı nemli saçlarından belli oluyordu. Bir an böyle üşüyüp üşümediğini sorguladı.

NARALARIN YANSIMASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin