11.Bölüm= Gam-ı Aşk

74 11 3
                                    

* Önce kaderleri birleşti sonra dudakları. En olmayacak yerde can buldu sevdaları. Kime yanlış, kime doğru umurlarında olmadı. İkiside oynadı. Kazanan kimdi? Yada bu oyunun bir kazananı olacakmıydı? Bilmiyorlardı. Kaderin ağına düştü son umutları...

"Hastahane"

Kaslarındaki sızıyı umursamadan doğrulmaya çalıştı. Ne zamandır uyuyordu acaba? Kriz geçirmişti yine. Fakat bu diğerlerine göre daha ağır gelmişti bedenine. Oysa ki anne ve babasının ölümünden önce böylemiydi? Başı bile ağrımaz, hastahane yolu bilmezdi. İki sene önce şu an ki durumundan söz etseler güler geçerdi büyük ihtimalle.

-" Uyandın mı Esila?"

Gelen sesle başını kaldırdı genç kız. Hasta bakıcısı telaşlı gözlerle kendisini süzüyordu. Buraya geldiği günden bu yana kızıl saçlı kadının ilgisine bir türlü anlam veremiyordu. Ve şu anda da verebileceğini düşünmüyordu. Çünkü daha büyük bir sorunu vardı. Nereden bilebilirdi ki kadının ölen kızına ne denli çok benzediğini.

-" Ne oldu bana?"

Aslında herşeyin farkındaydı. Ağır krizlerinden birini geçirmiş ve iki üç saat uyutmuşlardı yine. En azından onun düşündüğü veya umduğu buydu. Fakat içten içe tüm kasları bunun daha farklı ve ağır olduğunu hatırlatmak istercesine daha fazla sızlıyordu.

-" Ben hemen doktor beye haber veriyorum."

Bir şey söylemesine fırsat vermeden aceleyle çıktı toplu kadın. Oysa ki ne güzel iyileşmeye karar vermişti. Bu krizde nereden çıkmıştı şimdi? Çok geçmeden doktorun gelmesiyle toparlanmaya çalıştı.

-" Kendini nasıl hissediyorsun Esila?"

-" Yorgun."

Şu anki halini anlatabilecek en uygun kelime buydu belkide. Anlattıklarımı ağır gelmişti genç kadının yoksa yaşadıklarımı?

-" Üç gündür uyuyorsun."

Doktor temkinli yaklaşıyor olsa dahi şaşkınlıkla açıldı gözleri. Daha önce hiç bu kadar uzun süre uyuduğunu hatırlamıyordu.

-" Zorlama kendini olur mu? Dinlen biraz. Hatta bir süre ara verelim. Sadece ilaç tedavisine devam edelim. Bir anda çok yüklendik."

Anlayışla söylenen bu sözler sinirlerini ayaklandırmıştı. O güçsüz bir kadýn değildi. Asla olmamıştı! Ayrıca o ilaçlarada muhtaç değildi. Hem kendisi değilmiydi kızın ağzından bir kelime dahi duymak için saatlerce dil döken. Şimdi değişen neydi?

-" Hayır!"

Sert çıkışına şaşıran doktorun yüz ifadesi kasıldı.

-" Anlamıyorsunuz bu şey her neyse biran önce bitmeli ve ben artık gitmeliyim."

Bu kez şaşkınlıkla kaşlarından birisi havaya kalktı adamın.

-" Seni bu kadar acele etmeye sürükleyen nedir?"

-" Kardeşim..."

Sesi fısıldar gibiydi. Anlayışla başını salladı bu kez. Doktor ikna edici sözlerini kafasında tartarken kızın sözleri net ve keskindi.

-" Bu yüzden ben anlatacağım, siz dinleyeceksiniz. Bu nalet yerden bir an önce kurtulacağım."

Kurtulacaktı...

" Geçmiş"

Erkenden açtım gözlerimi. Başımın ağrısıyla yüzümü buruşturdum. O kadar ağlarsam olacağı buydu işte. Onaylamazca başımı salladım. Ben böyle bir insan değildim ve dünü geride bırakmıştım. Çevik bir hareketle yatağımı topladım. Aşağıya inip kahvaltı hazırladım. Önce Merti okula gönderecektim. Odasına girdiğimde uyuyan masuma takıldı gözlerim. Sonra sinsice sırıttım. Onunla uğraşmayı oldum olası seviyordum. Tuvaletten ellerimi ıslatarak yüzüne sürmeye başlayınca bağırarak uyandı.

NARALARIN YANSIMASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin