Multide: Egemen Doğan
Gözlerimi kırpıştırarak açarken ilk gördüğüm şey elimin altındaki Meriçin eliydi. Gülümsedim. Güzel elleri vardı pisliğin. Uzun parmaklıydı damarları belirgindi. Kısacası çok hoş görünüyordu. Kafamı geriye atarak üzüne baktım.
Yanımda uzanıyordu ama kafası yatağın başlığına dayalıydı. Bu pozisyonda uyumak tam bir aptallıktı. Boynu tutulabilirdi.
Gözlerimi ondan ayırdım ve yatakta telefonumu aramaya başladım. Saat kim bilir kaçtı? Sonunda bulduğumda elime aldım ve ekranı açtım. Açar açmazda 21 cevapsız çağrı, 32 mesaj yazısıyla afalladım.
Benim telefonuma ayda bu kadar arama gelmiyordu be!
Hızla baktım 6 tanesi Ceydadandı. Muhtemelen yemekte ne konuştuklarını falan anlatıcaktı.
11 tanesi Doruktandı. E Doruğun dedikoduyu sevmediğini bildiğimden o yemeyi anlatmak için aramış olamazdı değil mi?O da muhtemelen akşam onu 8 kere aramıştım. O yüzden aramış olmalıydı. Geri kalanlarda anneme aitti. Hızla mesajlara baktım. 22 tanesi Ceydaya aitti. 9 tanesi Doruğundu. 1 tanesi de anneme aitti. Hızla anneme girdim.
Annem🌹
Kızım niye telefonlarımı açmıyorsun? Yine sessize aldın değil mi? Hem bu kapı kitlemelerde nerden çıktı. Eve geldiğimizde kapına dikildim ama kilitliydi. Uyumuşsundur diye rahatsız etmedim. Bu arada biz evden erken çıktık hastanedeyiz. Yemek yemeden evden çıkma sakın!
Meseja birkaç saniye baktım. Sanırım annem ilk defa bu kadar uzun mesaj yazmıştı ve bu mesajı yazması 2 saatini almıştır.
Diğer mesajlara bakmadım çünkü yorgundum. Telefonu asıl elime alma amacımı hatırlayınca hemen saatte baktım ve görür görmez bi küfür mırıldandım. Bu saatte uyanıcak nasıl bir canilik yapmış olabilirdim ki? Saat 6'ydı. Daha okula gitek için hazırlanmama 2 saat falan vardı. Hızla telefonu bir köşeye attım ve kendime rahat bir pozisyon aradım. Sonunda rahatlaştığımda yanımda mışıl mışıl uyuyan Meriçe baktım. Onun bu haline üzüldüm ve omzundan dürttüm.
"Meriç" dedim kısık sesimle. Gözlerini kırpıştırarak açtı ve karşısındaki bana baktı. Gülümsedim ve "boynun tutulucak düzgün yat" dedim. Aslında bi erkekle aynı yatakta olmama ramen nasıl bu kadar rahatım bende anlamış değilim. Ama sanki meriçle 1 aydır değilde 1 yıldır tanışyormuşuz gibi hissediyordum.
Yatakta doğruldu ve yüzünü buruşturdu "tutuldu bile" dedi kaşlarım çattım "ne diye düzgün yatmadın. O pozisyonda tabii tutulur" dedim.
Gözlerini gözlerime dikti. Gözleri çok mu güzeldi ya. Siyahın her tonu vardı anasını satıyım.
"Uyumayı planlamıyordum dalmışım" dedi gözlerini ovuştururken. Güldüm "daha okula gitmemize var uyuyabilirsin" dedim gözlerim kapanırken.Çok geçmeden yatakta yan tarafımda bi ağırlık hissettim. Ve hiç bir şekilde ayırmamış olduğumuz elimde karıncalanma.
-----------------
Alarm sesi odayı doldururken sinirle gözüm kapalı yatakta telefonu arıyordum bir yandan da söyleniyordum "bu alarmı bulanın ebesinin kemiklerinin sızladığına eminim" dedim boğuk sesimle.
Elimle hala telefonu ararken Meriçin sesini duydum "telefonunun yüzümde olmadığına eminim" diye hayıflandı. Hızla elimi geri çektim ve gözlerimi açtım.
"Pardon gözün falan yerinde mi? Ağzın? Tamam tamam yerindeler sıkıntı yok" dedim. Evet çok saçmalamıştım. Güldü ve yüzündeki ellerimi yüzünden çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denizimsi
Teen FictionKaranlıktan kaçarken karanlığın beden bulmuş haline sığınan bir kız. Kıza deli gibi aşık ama karanlıktanda vazgeçemeyen bir adam. Noluyordu bana yoksa karanlığa mı alışıyordum? En çok korktuğum şeye mı sığınıyordum ben? Yoksa karanlığa aşık mı oluyo...