Multide: Deniz'in elleri. İyi okumalar:)
"Ben çok iyiyim valla bak amuda bile kalkarım nolur rahar bırakın artık beni"
Yalvarışlarıma kulak asmıyorlar hala beni çekiştiriyorlardı. Ellerimi Doruktan kurtarmaya çalışırken merdivenlerden iniyorduk. Aklıma gelen hain planla aniden durdum ve inledim.
"Ah! Ellerim çok acıyor!"
Doruk korkuyla ellerimi bırkatığında sinsice sırıtıp odama koştum ve kapıyı hızla kilitledim.
Doruk kapıya vuruyor açmam için ısrar ediyordu."Deniz çocuk musun sen? Aç şu kapıyı!"
"Yeter be! Yoruldum artık insafsızlar! Anamı ağlattınız!"
İsyanımda sonuna kadar haklıydım. Kriz geçirdiğim günden bu yana üç gün geçmişti. Bu gün cumaydı ve benim yarınki partiyle ilgilenmem lazımdı bu arada evet dönemi geçtim hemde yüksek notla.
Bu gün karne günüydü ama beni yine okula yollamamışlardı dinleniyim diye. Ama bir sorun vardı.Benim evde dinlenmeme izin vermiyorlardı!
Doruk, Ceyda, Selin, Yaren ve Yiğit sabahtan beri başımdaydı ve sabahın köründe beni kaldırmış koşuya çıkarmışlardı.
Ardından zorla kahvaltıya götürmüş ama kahvaltıyı ağzımın yerine kıyafetlerimin yemesine kanaat getirip bütün yiyecekleri üzerime bocalamışlardı. O an bende ipler kopmuştu. Numarayla kriz geçiriyormuş gibi yapıp yere yatmıştım ama kanmamış hatta yere yatınca üzerime portakal suyu bile dökmüşlerdi. Sonunda eve geldiğimizdeyse bahçedeki çiçekleri sulatmışlardı ama yine çiçeklerden çok ben ıslanmıştım ben çiçekleri onlar beni ıslatmıştı nedenini sorduğumdaysa üzerimdeki yemek kokusu geçmesi için yaptıklarını söylemişlerdi. Eve girdiğimde direk odama koşmuştum ama Doruk beni yakalayınca mecburen numara yapmak zorunda kalmıştım."Öldün mü lan niye cevap vermiyosun?"
Doruğun sesiyle kendime gelip doğruldum.
"Duşa giricem allahın cezası defolup git evine!"
"Kapının önünde bekliyorum çabuk çık!"
Sinirle gözlerim seğirirken sertçe ayağımı yere vurdum. Ama sonra bu yaptığıma pişman olmuştum ayağımın acısıyla inlediğimde Doruğun telaşlı sesi kulağıma ilişti.
"Deniz iyi misin? Yine ne yaptın!"
"Hepsi sizin yüzünüzden!"
Direk banyoya girip güzelce bir temizlendikten sonra iç çamaşırlarımı giydim. Diğer kıyafetlerimi almadığımı hatırlayıp banyodan esneyerek çıktım. Uykumu alamamıştım ki ben. Odama girdiğimde direk dolabıma yönelip giyecek olduğum kıyafetlerimi seçmeye koyuldum. Bi düşük omuz toz pembe kazağımın altına kot siyah eteğimi alıp dolabımın topuklu kısmını açtım. Topuklu önemli bir kıyafetti sonuçta.
"Bence o eteği yerine geri koy"
İrkilerek arkamı döndüğümde gördüğüm kişi karşısında küçük çaplı bi kalp kırizi geçirmiştim.
Ben. Meriçin. Karşısında. Bornozla. Dikiliyordum.
Gözlerim irice açılıp ona şaşkınca bakarken sırıtarak oturduğu yatağımdan kalkıp üzerime yürümeye başladı.
Sonunda kendime gelip kaşlarımı çattım."senin burda ne işin var!?"
Tam önümde durduğunda yanda kalan kapıyı gösterek konuştu.
"Kapıyı kilitlemişsin.." sonra camı gösterip konuşmaya devam etti. "Bende camdan girdim, bu soğuk havada camı açık bırakmanda ayrı bi ironi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denizimsi
Teen FictionKaranlıktan kaçarken karanlığın beden bulmuş haline sığınan bir kız. Kıza deli gibi aşık ama karanlıktanda vazgeçemeyen bir adam. Noluyordu bana yoksa karanlığa mı alışıyordum? En çok korktuğum şeye mı sığınıyordum ben? Yoksa karanlığa aşık mı oluyo...