Multi: Selin kozlu
"Bak seni 59 parçaya böler, her parçanı başka yerlere koyarım. Müge anlı bile bulamaz seni! Yeter artık ısrar etme!"
"Üf Deniz çok büyütüyorsun, sadece biraz eğlence olucak işte"
Gözlerimi irice açarak koltukta ona yaklaşıp kafasına bir tane geçirdim.
"Büyütüyor muyum? Aceba en son karaoke'ye gittiğimizde polislerin bizi ordan zor topladığı ve nezarete düştüğümüzden olabilir mi? Salak!"
Ceyda kafasını geriye atarak büyük bir kahkaha attı.
"Çok eğlenceliydi ama, kabul et"
Bende sırıtmama engel olamayarak koltuğa yaslandım.
"Sonu da çok eğlenceliydi, bir ay evden çıkamamıştık!"
Yine gülüp sehpağdaki maden suyunu alıp kafasına dikledi. Evet maden suyunu sade içebiliyordu. Uzaylı falan olmalıydı!
"Bu sefer o kadar içmeyiz"
Oflayarak ona baktım
"Vazgeçmeyeceksin değil mi?!"
Kafasını hızla sallayınca gözlerimi devirdim.
"İyi gidelim bakalım"
Söylediğim şeyle üzerine atlayıp sıkıca sarıldı.
"Seni ikna edeceğimi biliyordum"
Gözlerimi devirirken sırıttım ve ondan ayrılıp limonatamı içmeye koyuldum.
Parti gecesinden sonra Meriçi hiç görmemiştim ve bugün cumartesiydi. Tamı tamına bir haftadır Meriç ortalıkta yoktu. Burağa sorduğumda yalan söylemek istemediğini o yüzden cevap vermeyeceğini söylemişti. Yiğite sorduğumda cevap vermemek için dondurmayla patates kızartmasını karıştırdığı ve adını efsane tat koyduğu yemeğin hepsini ağzına tıkmıştı. E bende doğal olarak böğürerek onun yanından ayrılmıştım. Yaren gittiğimde... Kafamı binbir türlü dedikoduyla karıştırıp beynimi allak bullak etmişti.
Kısacası kimseden hiçbir bilgi alamamıştım. Meriçi de bir kere aramış ama açmayınca bir daha aramamıştım. Benimde bir gururum vardı sonuçta. Onun dışında annemler partiden sonra teyzemler Ceyda'nın annesi falan karadenize gitmişti. Bizde öyle kafamıza göre bir gün bizde bir gün Ceydalarda bir gün selinlerde hatta yarenlere de gitmiştik bi ara.
Gözümün önünde bir el sallanınca irkilerek geri çekildim. Ceyda gülerek konuştu.
"Hayırdır daldın gittin"
"Hiç öylesine"
Diyerek geçiştirdim ve limonatamaı bitirip ayağa kalktım.
"Benim karnım aç"
"Ne zaman tok oldu ki"
Ceydada benim gibi ayaklandığında mutfağa ilerledik. Dorukların evindeydik ve evde birtek ben, Ceyda ve Oscar vardı. Oscarı evi dağıtsın diye getirmiştim şimdi yalan yok.
Kapı çalınca ikimizde kapıya yöneldik. Kapıyı açtığımda gördüğüm manzara ürkmeme neden olmuştu.
"Me-meriç?"
Aynı şaşkınlıkta o da yüzüme baktı.
"Deniz?"
Aslında burda 'Meriç' diyerek devam ettirebilirdim ama ne olduğunu merak etmiştim, çünkü yüzünde morluk vardı.
Elim otomatikman morluğa giderken hiç geri bile çekilmedi. Elimi morluğa hafif bastırdığımda bile tepki vermemişti. Morluğu incelerken konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denizimsi
Teen FictionKaranlıktan kaçarken karanlığın beden bulmuş haline sığınan bir kız. Kıza deli gibi aşık ama karanlıktanda vazgeçemeyen bir adam. Noluyordu bana yoksa karanlığa mı alışıyordum? En çok korktuğum şeye mı sığınıyordum ben? Yoksa karanlığa aşık mı oluyo...