10- platonik

231 10 1
                                    

Multide: Yaren SARMAŞIK

Arabadan indim ve okulun bahçesine yöneldim. Bahçeye girdiğimde arkadan bir ses geldi "beklemene ne gerek var ki zaten ben kimim git sen git" tam anlamıyla bir tirip cümlesi kuran Doruğa omuzumun üzerinden baktım.

"beklemem için değer misin?" bugün nedenini bilmediğim bir şekilde asabiydim. Sırf Doruk 5 dakika geç geldi diye 'seninle gelmicem' dedim ve yürüyelek gelmeye başlamıştım. Sonra zorla arabaya bindirmişti tabii.
Birde sabah Selin aramış okula Burakla gidiceğini söylemişti onada
Bundan sonra beni aramamasını dertlerini de Burağa anlatmasını söylemiştim. Bugün fazla sinirliydim.

Elindeki sigara paketini sallamaya başladı "bilmem değer miyim?"
Sırıttım ve ona doğru ilerlemeye başladım. Normalde sigara içmedim. Normalde dorukta sigara içmezdi ama bugün ben sinirliydim. Onunda bir derdi vardı anlaşılan.

Şahsen sabah sabah Sezen Aksu'nun sen ağlama şarkısını dinlediyse elbet bir derdi vardır.

Yanına vardığımda paketten bir sigara uzattı. Elime aldım ve çakmakla yakıp içmeye başladım. Okulun otoparkındaydık. Burda sigara içmek yasak değildi.
Şahsen okulun bahçesinde de sigara içiyorlardı. Doğruyu söylemek gerekirse bu okulda öğretmenlerin değil öğrencilerin borusu ötüyordu.
E herkes buraya parasıyla geliyordu sonuçta öyle değil mi?

Sigaramın sonlarına gelirken otoparka bir araba girdi. Gözüm arabadaydı. Araba tam yanımızda durdu ve arabadan inen kişi..

Ah sinirim iki katına çıkmıştı sanki.
Bu çocuğu gördüğümde istemsizce sinirleniyordum. Çarpıkça sırıttı ve bizim yanımıza gelip kolunu omzuma attı. Doruk bize doğru atılınca onu bakışlarımla durdurdum. Bakışlarımı yanımdaki gereksize çevidim.

Derin bir nefes alıp sinirle yüzüne baktım "ya o kolunu kendi isteyinle çekersin yada ben o kolana güzel yerler bulurum Taylan" diye tısladım.

Kolunu omzumdan çekerken hala sırıtıyordu. "Hop hop sakin ol kaptan" gözlerimi devirmekle yetindim. Ona cevap vermeme ramen konuşmaya devam etti.
"Bugün yine asabisin" sahta bir şekilde güldüm "sana özel"

Yine sırıttı ve bana biraz yaklaştı "bana özel olan şeyleri severim"
Samimiyetsizce sırıttım "sen beni de sevdiğini söylüyorsun ama ben sana özel değilim" dedim iğneliyici bir sesle.

Morali bozulmuşa benziyordu. "Malesef öyle, bana özel değilsin. O kerem piçi.." sözünü kestim

"ben Kerem'e de özel değilim Taylan. Onunla ayrılmıştık, hatta buna en çok sevinen kişi de sensin. Yani tabii eğer biz ayrıldıktan bir gün sonra parti yapıp partinin de adını 'Denizin Kerem piçinden kurtulduğuna ithaf edilmiştir' yapman başka bir şeye işaretse, kusura bakma yanlış anlamışım"

Konuşmam bitince Doruk kahkahalarla gülmeye başladı. İkimizin de bakışı ona dönmüştü. Sonunda kahkahaları yavaşladığında "partide de Tarkan şarkıları çaldırmıştı. sırf Kerem Tarkan'ı sevmiyor diye" dediğinde bende güldüm.

Taylan, bizim okuldaki en popüler çocuklardan biriydi. Çünkü okulun sahibinin oğluydu. Bu okula geldiğimden beri beni sevdiğini söyleyip durmuştu. İlk 9. Sınıftayken çıkma teklifi etmişti. Reddedince düzenli olarak her gün çıkma teklifi etmişti. Hatta benim aynı sınıfta olduğum Görkemle sevgili olduğumuzu öğrendiğinde çocuğu okuldan attırmıştı şerefsiz. Öylede takıntılıydı. Zaten Görkemlede çok uzın zaman sevgili olmamıştık. Yanlış hatırlamıyorsam 10 sınıfın başlarında olmuştuk ve 4 ay kadar sürmüştü.

Keremle, ah kerem ilk bizim okula geldiğinde 11. Sınıfın başlarıydı. Onu seviyordum. Tam olarak aşk değildi tabii ki. Hiç aşık olamıştım ki ben. Ama Kerem her seferinde bana aşık olduğunu söylüyordu. Buna o zamanlar çok mutlu oluyordum ama sonra beni aldattıktan sonra yani.. Yine bana aşık olduğunu ve ondan ayrılamam gerektiğini yoksa hayatının bir anlamı olmayacağını falan söylemişti. O zaman anlamıştım. O sana aşığım derken hep yalan söylemişti. Çünkü aşık olan aşık olduğu kişiye saygı dıyardı yada en azından aşkına saygı duyardı gidip aldatmazdı. Aklıma o zamanlar gelince sırıttım. Taylanın Görkeme gücü yetmişti ama Kerem'e... Asla!

DenizimsiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin