Multide: başrollerimizzz
Yazarın ağzından...
Hava soğuktu. Ama genç adamın kalbi daha soğuktu. Sigarasından derin bir nefes daha alıp yere attı ve izmaritini ayağı ile ezdi. Yeni bir sigara çıkartmak için paketi eline aldığında Doruk onu durdurdu.
"Çok içtin"
Genç adamın kaşları kalkarken Doruğun yüzüne baktı.
"Ne kadar içtim?"
"Üst üste 17 tane"
Genç adam tekrardan paketini eline alıp bir sigara daha çıkardı.
"Daha paket bitmedi"
"Sonra Deniz yastık neden sigara kokuyor diyor. Ona yastığında uyuya kalmışım demekten yoruldum."
"Deme o zaman"
"Meriç, Deniz zeki bir kız anlaması yakındır. Benim bu kadar sigara içmediğimi biliyor"
Genç adam sinirle arkadaşına döndü.
"Ne istiyorsun Doruk? Onu sadece geceleri görebiliyorum ve bu bile bana yetmezken ne yapmamı istiyorsun? Eğer Geceleride gitme dersen vereceğim cevabı biliyorsun"
"Gitme demiyorum, bu kadar içip gitme diyorum"
Adam hüzünle gülümsedi. Sigaranın onu rahatsız ettiğini düşünse, düşünmeyi bırak hissetse hiç düşünmez bırakırdı sigarayı.
"Dudaklarımı ya o dolduracak, yada sigara"
Bunu onun kuzenine söylemesi ne kadar doğruydu tartışılırdı. Ama Doruk onun 9 yıllık kardeşiydi. Bu yüzden onun yanında rahattı.
Hiçbirşey söyleyemedi Doruk. Kendinden biliyordu. Ceydayı küçüklükten beri seviyordu. Onun masumluğunu, duruluğunu ve tabii kıyafet takıntısını.
Genç adam kafasını kaldırıp cafeye baktığında Anka'nın ve arkadaşlarının cafeden çıktığını gördü. İçini bir heyecan kapladı ister istemez. Hep böyle oluyordu. Onu gördüğü an heycanlanıyordu.
Doruk genç adamın heycanını gözlerinden okudu. Herkes okuyamazdı o heycanı. Meriçin duygularını okumak imkansızdı zaten. Herkese göstermezdi duygularını özellikle Bulutken kimse göremezdi. Ah Bulut. Ne mazisi vardı şu iki hecelik ismin.
"Onu çok seviyorsun değil mi?"
Genç adam masumca gülümsedi. Bakışlarını Ankadan çekmeden konuştu.
"2 buçuk yıldır, çok"
Genç adam Ankaya bakmaya doyamıyordu sanki. Kız karşı taraftaki elma şekerciye gitti. İlk o almıştı elma şekerini keyifle yiyordu. Arkadaşlarınında almasını bekliyordu anlaşılan.
"Gözleri niye kızarık?"
"Ağladı"
Dedi Doruk düz bir sesle. Genç adamın yüreği acıdı. Ağlamıştı. Sevdiği kadın, Ankası ağlamıştı! Onun yüzünden!
"Benden nefret ediyor"
Dedi adam üzüntüyle. Ankası ondan nefret ediyordu. Bu ona fazla ağır geliyordu.
"Hayır, aksine senden hoşlanıyor"
Bir umut dedi genç adam içinden. Ankada onu sevse. Geceleri yanına gidiyor saçlarını okşıyordu. Uykusu çok derindi genç adam giriyor çıkıyordu ama kızın ruhu duymuyordu.
Kızın durgun bakışları denizdeydi. Denizde onun gibi durgundu. İlerlemeye başladıklarında genç adam Doruğa döndü.
"Nereye gidiyorlar?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denizimsi
Teen FictionKaranlıktan kaçarken karanlığın beden bulmuş haline sığınan bir kız. Kıza deli gibi aşık ama karanlıktanda vazgeçemeyen bir adam. Noluyordu bana yoksa karanlığa mı alışıyordum? En çok korktuğum şeye mı sığınıyordum ben? Yoksa karanlığa aşık mı oluyo...