Odada oturuyordum. Elimdeki Macros'la uğraşıp duruyordum. Andrew çoktan uyumuştu.
"İstediğinde parmağından çıkarırsan geri dönmez.."
Macros ağırlık yapıyordu. Aurası çok güçlüydü. Onu yavaşça çıkarıp baş ucuma koydum. Ve gözlerimi kapattım...
Karanlığın içinde tek başıma oturuyordum bir sandalyenin üzerinde.. Etraftan topuk sesleri geliyordu. Buraya doğru 40 yaşlarında, takım elbiseli , saçları jöleyle arkaya yapıştırılmış, keçi sakallı, gözleri sürmeli, ela gözlü bir adam geliyordu.
Ayağa kalktım. Üzerimde beyaz bir atlet ve gri kaliteli bir kumaştan pantolon vardı. Ve biraz daha büyüktüm sanki..
O yürüdükçe arkalar aydınlanıyordu..
Kaşlarımı çatmış ona bakıyordum.
Gözlerini büyüterek;
- Geleceğiz Samuel... Seni izliyoruz.. Onu senden almaya geleceğiz.. Çünkü O sana ait değil... Bizi kandıramazsın Samuel.. Macros'u nasıl aldığın önemli değil... Onu almaya geleceğiz.. BEDELİ NE OLURSA OLSUN SAMUEL... GELECEĞİZ...
dedi.. Bense dehşetler ona bakıyordum. Arkasında "Kafasızlar" vardı... Yani Yedi Krallık'ta onları kimse görmemişti. Asla yüzlerini göstermezdiler..
Kafasızlar bana yaklaşmaya başladı.
-Uzak durun benden!!! Hepinizi öldürürüm!!! dedim.
Ve elimi kaldırdım...MACROS YOKTU... MACROS YOKTU... MACROS YOKTU...
Onlara karşı çıkmaya çalışırken sayıları o kadar arttı ki.. Beni sandalyeye bağlamaya başladılar.
Bir Kafasız, pelerinin altından büyük bir dikiş iğnesi ve cerrahi ip çıkardı..
Elleri büyük ve parmakları çok uzundu.. Bembeyaz, ölü gibiydi teni.. Pelerinlerinden yüzleri görünmüyordu hiçbirinin..
Üzerime eğildi elinde iğne olan... Ve.. Ve..
AĞZIMI DİKMEYE BAŞLADI... ÇOK, ÇOK ACIYORDU..
Takım elbiseli adam ve diğerleri kahkahalar atıyorlardı..
Sonra... Sonra...
Petrus!!! O'nun sesini duydum.
"Hayır, hayır izin vermem! Asla! !!!Canım pahasına korurum O'nu.. " dedi..
Pelerininin eteklerini toplamış ve bize geliyordu. Nedense kamburdu.. Ve yaşlanmış görünüyordu..
Adam O'na döndü. Şaşırmıştı...
- Senin ne işin var burada Aptal İhtiyar!!! diye bağırdı...
Petrus pelerinin içinden asa çıkardı...
- Cesedimi çiğnemeden O'na zarar veremezsiniz!! diye bağırdı...
Asasını doğrulttu ve ;
- Es Heulaa !!! diye bağırdı...
Asasından yayılan mavi ışık ağzımı diken Kafasız' ın ellerine geldi.. Ve elleri erimeye başladı...
- Bir Kafasız' a saldırmaya nasıl cüret edersin! !!! diye bağırdı adam.
Petrus ve O savaşmaya başladılar. Adam eliyle Petrus asasıyla...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Clavicula Salomonis
Mystery / ThrillerSamuel L. Barton, eksik bir kehanetin başrolüydü. Sahip olduğu Macros ya onu şeytan yapacaktı ya da bir tanrı. Evren'in başka bir köşesinde onun için gelenlerin Ashenois'ten haberi yoktu. Samuel'inde öyle. Eksik büyümüş bir çocuğun kendiyle savaşı...