" Hadi Jimin!! Götüm dondu!! " diye bağırdı siyah saçlı. Gerçekten hava soğuktu ve Jimin'i beklemekten burda buz kütlesi haline gelecekti. Üstünde sadece beyaz gömlek kıravat ve okul ceketi vardı. Ve kesinlikle -1 derece olan bu hava gerçekten donmasına idealdi. Ayağını yere vurmaya ve beklemeye devam etti. Ama Jimin hala ortalıkta görünmüyordu. Tekrar bağırdı siyah saçlı " Jimin eğer aşağı inmezsen sensiz gidicem " dedi. Siyah saçlı beden biraz yürümeye başlamıştı ki sonunda istediği beden dışarıya çıkabilmiş ve kapıyı kitliyordu. Sarı dağınık saçları ve kanlanmış mavi gözleri ile çıktı karşısına. Jimin hemen siyah saçlının yanında bitivermiş ve söylenmeye başlamıştı " amma tantana yaptın be Yoongi, ben seni hergün böyle bekliyorumda bir şey diyor muyum " dedi küçük bir kızgınlıkla. Yoongi kıkırdadı ve " sen beni beklemeye muhtaçsın, ama ben beklemem, adam ol " diyip kafasına geçirdi. Jimin artık sinirlenmişti, yerinde durdu ve o minik parmaklarını sıkmaya başladı. Yoongi ise topukları yağlayıp koşmaya başlamıştı bile. Jimin sinirle arkasından bağırdı " yah!! Min Yoongi! Seni geberticem it oğlu it " diyip arkasından koşuşturmaya başladı.
Bunlar hep böyleydi. Jimin ile Yoongi çocukluk arkadaşıydı. Sekiz yaşındayken tanışmışlardı. O günden beridir hep birlikte yaşamışlardır. Taki Jimin'in annesi ile babası trafik kazası geçirip ölene kadar. Ama Yoongi ve ailesi onu yalnız bırakmamış ve onlarla büyümüştü Jimin. O günden beridir hem ailesinin özlemini gidermiş hemde bir kardeş edinebilmişti. Yoongi ise zaten Jimin'i yalnız bırakmıyordu. Ama hep sürekli kavga ederlerdi. Bu bazen ciddi olur bazen şakasına olurdu. Ama hep sürekli barışırlardı. Çünkü Min Yoongi kesinlikle ama kesinlikle Jimin'e küs kalamıyordu.
Koşuştura koşuştura okula varmış ve soluklanmışlardı. Bunu fırsat bilen Jimin hemen Yoongi'nin kafasına geçirmişti. Kafasını ovuşturan Yoongi hemen atağa kalkışsada Jimin " ödeştik " diyerek susturmuştu. Yoongi de fazla üstelemedi. Birlikte sınıflarına gittiler. Sınıfa girdiklerinde her zamanki sıralarına oturdular. Hemen önüne ise arkadaşları oturmuştu. Turuncu saçlı arkadaşları arkalarına dönmüş ve " ne bu haliniz ter içinde kalmışsınız " dedi. Jimin hemen atlayıp " sorma Hoseok ya hepsi bu Yoongi denilen it yüzünden " dedi. Yoongi hemen kıs kıs gülmeye başlamıştı bile. Hemen diğer arkadaşı dönüp " sizin bu ergen halleriniz ne zaman biticek acaba " diye sordu. İkiside aynı anda " hiçbir zaman " dediklerinde gülüşüp el çaktılar. Hoseok göz devirmiş " bırak Namjoon ya bunlardan adam olmaz " demişti. Jimin ise gülmeye bırakıp " tabii geçen Namjoon'u sırtlayıp etrafta at gibi koşuşturan adamdı zaten " diyip tekrar kıkırdadı. Hoseok arkasını dönüp " kaşınıyon sen haa " dedi. Jimin ise daha çok sırıtıp " kaşısana,bebeğim " dedi imalı bir şekilde. Hoseok bir tane omzuna vurdu sonra " siktir ordan bebeğimmiş " dedi. Jimin ise kahkahalara boğuldu bile. Kahkasını bozan öğretmenin sınıfa girmesi olmuştu.
》》》》》》》》》》》》》》
Ders bitiminde Jimin Yoongi'ye dönüp " yaa, basketbol maçı yapıcaz değil mi? " diye sormuştu. Yoongi ise tek kaşını kaldırıp " niye sürekli yenilen birisiyle maç yapıyım " diyip sırıtmaya başladı. Jimin ise yine kızmaya başlamıştı. Sonra " yah! Yapıcaz demiştin, söz vermiştin, bak ağlarım " dedi. Hemen güzel mavi küreleri dolmaya başlamıştı bile. Yoongi ise oflayıp " tamam tamam sadece ağlama, ağlarken çekilmiyorsun " dedi. Jimin ise hemen gözleri kayboluncaya dek gülümsemiş ve el çırpmıştı. Yoongi ise buna sadece tebessüm etmişti. Jimin böyleydi işte bazen bir bebek oluyordu, bazen ise bir bad boy. Kimse onun neye bürüneyeceğini tahmin edemiyordu. Bazen hemen hırçınlaşıyor bazen ise hemen duygusallaşıyordu. Park Jimin gerçekten anlaşılmaz biriydi. Ama Yoongi bunu çok seviyordu. Onun değişik biri olması hoşuna gidiyordu. Aynı zamanda dikkatini de çekiyordu. Ama bunu çok üstelemedi. O en yakın arkadaşıydı. Ona değer veriyordu. Bunları düşünmesi yeterliydi.
Birlikte öğle saati geldiğinde spor salonuna gittiler. Yoongi, Jimin ile bir şey tartışıyor, Namjoon la Hoseok ingilizce konuşuyorlardı. Spor salonuna vardıklarında Jimin'in hemen yüzü kızarmıştı. Çünkü spor salonunda onların bulunması gerirken başkaları vardı. Jimin sinir küpüne dönerken Yoongi hala burda olmalarını sorguluyordu. Sonunda siyah saçlı genç onları fark edince kahve renkli gence kaş göz yaptı. Sonunda üç genç onlara dönünce kahve renkli genç sadece sırıttı. Onlara doğru adım atmaya başladı. Tam Yoongi'nin önünde durdu. Sonra ona " burası şimdilik bizim o yüzden defolun " dedi el hareketleriyle. Kalın sesi salonda yankı yapmış ve bazılarını ürpertmişti. Yoongi ise ona karşılık " Taehyung, burası senin malın değil, istediğin gibi sahip olmazsın. Ayrıca ben basketbol takımının kaptanıyım yani burayı ben koruyum, aynı bazı gereksizleride burdan atmam gerekiyor " dedi kendisini ve arkadaşlarını göstererek. Çok tuhaftı, okulun birincisi Kim Seokjin ile okulun saygı açısından gözdesi olan Jeon Jungkook'un, gereksiz bir sahip olan Kim Taehyung ile ne işleri olabilirdi ki. Bunu sadece Yoongi değil kimse anlam veremiyordu. Çok garipti. Taehyung ise bu durumda " ahh Yoongi'cim kendini bizimle karıştırma, döl israfısın sonuçta " diyip bıyık altından gülmeye başladı. Yoongi ise artık dayanamamış ve bir tane yumruk çakmıştı. Ardından ise devamı gelmeye başlıyordu. Jimin ona seslenmeye çalışıyor ve bir şekilde onu durdurmaya çalışıyordu ama hayır Yoongi dinlemiyordu. Ardı ardına gelen yumrukları sıralıyordu Taehyung'a. En sonun öğretmen " Min Yoongi dur artık " dediğinde Yoongi'nin eli havada kalmış ve durmuştu. Taehyung ise dağılmıştı ama hala ayıktı.
Sonunda onları ayırabilen öğretmenler şuan karşısında duran Yoongi ve Taehyung çok kötü bakıyordu. Açıkçası Yoongi ondan biraz tırsıyordu. Ama neyseki bu normal olduğu için sadece ceza vermekle yetindi. Yoongi kapıda bekliyen Jimin'e ilerlediğinde " gidelim mi? " dedi. Jimin ise zorla gülümseyerek " gidelim " demişti. Yoongi kaşlarını çattı ve " bir sorun mu var? " diye sordu. Jimin ise bu sefer en güzel gülümsemesine sundu Yoongi'ye " bir sorun yok Yoongi, sadece çocuğun yüzünü fazla dağıtmasaydın acıdım çocuğa " dedi. Yoongi ise gülümseyip bir şeyler anlatmaya başladı. Jimin ise dinlemiyordu. Onun içini yiyip bitiren bir şey vardı ve bu hem Yoongi'ye hemde Jimin'e fazla dert açıcaktı.
Sonunda bir hayran kurguyla tekrar geldim. Bir tane daha vardı ama ona karşı ilham bulamayınca onu sildim. Bu aklımda her zaman vardı. Ama olayı fazla uzatmam seri bir şekilde gidicem merak etmeyin...
Kurguda bts böyle;
Saçları falan, her neyse shiplerim her zamanki gibi. Kurguda aynı yaştalar.
Başka açıklanacak bir şey gelmiyor🤔
Herneyse umarım beğenilir.
Hoşçakalın🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Melek // Yoonmin✔
FanfictionPark Jimin, Min Yoongi'nin koruyucu meleğiydi. " Sen neysin böyle? "