Mavi Melek // Yoonmin✔

10

Medya: BTS - Heartbeat💕

Bu şarkıyı atmazsam olmazdı😍😍😍

Jimin ile Yoongi her zamanki saatte okula varmışlardı. Sonra Jungkook ile Taehyung'un gülüşerek buraya geldiklerini görünce ikiside gülümsemişti. Açıkçası o ikisinin mutlu olmaları kendilerinide mutlu ediyordu. Dördü aynı anda okula girdi ve herkes kendi sınıflarına ayrıldı. Hoseok ile Namjoon onlar gelince arkalarına dönüp " duyduğuma göre Taekook işi pişirmiş " dediler aynı anda. İkiside bunu yaptıkları için ellerini çakmış ve kafalarını geri döndürmüşlerdi. Jimin ise buna gülümseyip " daha tam olarak pişirmediler ama Taehyung çabalıyor ve bence bu iş kesin olucak " dedi. Hepsini yüzünde gülümseme belirdi. Bu aralar herkes mutluydu ve Jimin'in içinde yine de kötü bir his vardı. Gözlerini masmavi havaya çevirdi. İçinde gerçekten kötü bir his vardı. Yoongi ise sevgilisinin düşünceli halini hemen fark etmişti. Sevgilisini elini tuttu ve " bir şey mi oldu Jimin? " diye sordu. Jimin elini tutan sevgilisine dönmüş ve endişeyle bakan gözlerine bakmıştı şimdi. Jimin " sadece ne kadar çok şuan mutlu olsak da içimde kötü bir his var " dedi. Yoongi ise sevgilisinin bu haline gülümsemiş ve " birlikte olduğumuz sürece hiçbir sorun yok bebeğim " dedi. Jimin ise gözleri kısılıncaya dek gülümsemiş ve ona sarılmıştı.

Sarılmalarından sonra ders başlamış ve uzun bir süre devam etmişti. Sıkıcı derslerin ardında Jimin'in içindeki kötü his bir türlü gitmemişti. Eve gittiklerinde bile hala devam ediyordu. Sonra Yoongi onun yanına gelip " sevgilim evde bazı eksikler var ben markete gidip geliyorum " demiş ve evden çıkmıştı. Tam iki saat olmuştu ve sevgilisi yoktu, sonra bir arama geldi Taehyung'dan. Jimin telefonu aldı ve cevapladı.

" Jimin Jungkook kayboldu "

" Ne demek kayboldu? "

" Yok işte ortalıkta yokk, iki saat önce markete gideceğini söyledi ve ortalıktan kayboldu, hayır yani markette hemen dibimizde "

" Taehyung, bunda bir tuhaflık var, Yoongi de onu söyleyip evden çıktı ve iki saattir yok. Onlara bir şey olmuş olmalı "

" Yoksa onlar olabilir- "

" Şeytanlar "

Jimin hemen diğerlerini arayıp herkesi topladı. Jimin ile Taehyung teker teker ararken diğerleride grup şeklinde ayrılıp aramaya başlamıştı. Hepsi tekrar buluştuğunda " bir şey bulabildiniz mi? " diye sordu Jimin. Hepsi hayır anlamında kafa sallayınca gözleri doldu. Jimin içinde hep kötü his duruyordu ama ne yapacağını bilmiyordu. Ne yapmalıydı? Nerede olabilirdi? Taehyung ordan " oysa daha yeni birleşmiştik " dedi gözlerinden bir yaş düşerken. Jimin düşündü ve o ev aklına geldi. Sonra Taehyung'a dönüp " hani biz küçükken bir caddenin üzerinde bir ev vardı. Onun içinde her zaman şeytan enerjisi hissederdik, oraya gidip bir bakalım " dedi. Taehyung da hemen kafa sallayıp onayladı.

Beş arkadaş o eve doğru ilerlerken bir anda karşılarına iskeletler çıktı. Seokjin korkarak " bunlarda ne böyle? " demişti. Jimin de cevap olarak " iskeletler, eskiden şeytan olup cehennem ateşinde yanarak ölen askerler, genellikle bunları şeytanlar yönetir " dedi. İskeletler her tarafını kuşatmışken kimse yerinden kıpırdamıyordu. Sonra Taehyung ile Jimin hemen plan yapıp arkadaşlarının etrafında bariyer oluşturdu. Bariyere yaklaşmaya çalışan her iskelet teker teker yok oldu. Sonra Jimin ile Taehyung güçlerini birleştirip hepsini yok etti. Neyseki iskeletler zayıfdılar, sadece nerden sardıracakları belli olmadıkları için bazen bunlar yüzünden melekler ölüyordu. Neyseki Jimin ile Taehyung çok güçlü varlıklardı. Beşide eve girdiklerinde labirent biçimde odalar ve koridorlar  olduğunu fark ettiler. Teker teker odaları kontrol ediyor ve nerde olabileceklerini tahmin etmeye çalışıyorlardı. Son bir oda kaldığında tam karşısında zincirlerle bağlı Yoongi'yi gördü tam ona adım atacakken ayaklarından ve ellerinden zincirlerle yere bağlandı. Diğerleride duvara bağlandı. Kimse ne olduğunu idrak edememişti. Kurtulmaya çalışdılar ama bir türlü olmuyordu. Yoongi Jimin'i gördüğünde o kadar mutlu olmuştu kii. Markete gitmişti geri döndüğünde bir şeytan ona saldırıp ve bayıltıp buraya koymuştu. Jungkook da gelip buraya koyduktan sonra gitmiş ve bir daha geri dönmemişti. Şimdi Jimin geldiği için o kadar mutluydu kii. Hemen sevgilisine seslendi " Jimin... ". Jimin sevgilisinin sesini duyar duymaz ona dönmüş ve özlemle bakmıştı. Ona şu iki saat bile çok gelmişti, özlemişti. İkisi birbirine özlemle bakarken bir anda alkışlama sesleri duyuldu. Herkes alkışlama seslerin olduğu yere baktığında yüksek auralı bir şeytan gelmiş ve alkışlamaya devam etmişti. Jimin çatık kaşlarla şeytana bakıyordu, onu ilk defa görüyordu. Şeytan konuşmaya başladı " vay canına ne dram ama, ahh tabi beni tanımıyorsunuz. Benim adım Kim Kang Chul, şeytanların baş yardımcısıyım ve eminim hepiniz neden burda olduğunuzu merak ediyorsunuzdur. Şöyle ki ben yarı insan yarı şeytan melezini arıyorum. Araştırdığım kaynaklara ve az önceki şeytan gücüme dayanarak söylüyorum kii o tam burda " dedi imalı bir şekilde. Herkes büyük bir şok geçirirken, Jimin ne yapacağını bilemedi. Gerçekten o melez burda olabilir miydi ki? Güçlerini yavaş yavaş kontrol ediyordu ve o melez aklına bile gelmemişti. Sonra Kanchul'a dönüp " ona ne yapmayı planlıyorsun? " diye sordu. Kangchul alaylı sırıtışla " onu öldürmeliyim tabii, şeytan ırkına büyük bir tehdit " dedi. Jimin endişelenmişti ve şuan onun kim olduğunu fazlasıyla merak ediyordu. Onu ve melek melezi korumalıydı ama şuan aralarından biri oydu ve onu koruyamamıştı, bocalamıştı. Kangchul ona dönüp " kendinin bile farkında değilsin Jimin, senin de aslında bir insan ve melek karışımı olduğunu söylesem ne dersin? " dedi. Jimin ise bunu duyduğunda buna inanmak istemedi. Gözleri doldu ve yaşlar dökülmeye başladı. Gerçekten efsanedi o melez kendisi miydi? Buna inanmak istemedi. Hayır bu mantıklı gelmiyordu. Annesi ve babasını gayet iyi tanıyordu. Bu gerçekten de mantıksız geliyordu ona göre. Taehyung da sorguladı bunu, Jimin'in ailesini tanıyordu. Ama gerçekten de olabilir miydi? Jimin kendini toparladı ve " yalan söylüyorsun, bu imkansız benim ailem korucuyu melek soyundan geliyor bundan eminim " dedi. Kangchul ise buna alayla güldü. Yanlış düşünüyordu hemde fazlasıyla yanlış.