Medya: AB6IX - Breathe💕
Yeni çıkan bir grup ve ilk çıkardıkları şarkıya göre oldukça iyiler💕
Meleklerin güçleri çarpıcıdır ve güzeldir. Pırlanta gibidirler. Fazlasıyla güçlü ve göz kamaştırıcılardır. Ama kötüye kullanıldı mı bu güç çok iğrenç olur, kötü olur, pis olur. Jimin bunun farkındaydı ama şuan güçlerine anlam veremiyordu. Kafası dağınıktı. Yoongi ile arasında bir şeyler vardı ama çözemiyordu. Sabah kahvaltı hazırlamaya gittiğinde bunu düşünüyordu. O kadar dalmıştı kii ellerini bangoya koyduğunu ve ellerini koymasıyla bütün mutfağın buza çevrildiğini fark edememişti. Şimdi ise sorguluyordu. Ona neler oluyordu?
Yukardan gelen ayak sesleriyle kendini toparladı ve ortalığı toparlamaya çalıştı. Mutfağa giren Yoongi de her yerin buz kaptığını görünce şaşırdı kaldı. Yoongi " burda neler oldu? " diye sordu. Jimin ise derin bir nefes verdi. Sonra ona " bilmiyorum bir anda oldu. Tek yaptığım ellerimi koymaktı ve boom her yer buz kapladı " dedi. Hala etrafı toplamakla meşguldü. Yoongi ise onun dalgın halini fark etmişti. Jimin'in yanına gidip ellerini tuttu. Ellerinin tutulduğunu fark eden Jimin de bütün vücudunu Yoongi ye çevirdi. Biraz utanmıştı ve yüzüne bakmakta zorlanıyordu. Yoongi " bir şey mi oldu? " diye sordu. Jimin de " hayır gayet iyidim gerçekten bir anda oldu, sanki güçlerim artıyor gibi " dedi. Yoongi kafa salladı. Neler olup bittiğini bilmiyordu ama çözmesi lazımdı. Belki ona bu şekilde teşekkür edebilirdi. Ellerini çekti Yoongi ve Jimin boşlukta olduğunu hissetti. Ellerini buz tutması gerekirken ellerinin yandığını hissetti. Çok garip hissediyordu Jimin, fazlasıyla garip.
Bir anda kapı delicesine çalmaya başladı. Jimin ile Yoongi aynı anda kapı kolunu tuttular. İkiside birbirlerine baktılar. Sonra kafalarını aynı anda çevirdiler. Yine elini ilk çeken Yoongi olmuştu. Bunu fırsat bilen Jimin kapıyı açtı. İçeri giren bir Taehyung'la afalladı. Jimin " neler oluyor? " dedi. Taehyung ise endişeyle bir oyana bir buyana dolaşıyordu. Arkadan Jungkook girdi ve Taehyung'un yanına gitti. Onu sakinleştirmeye çalışsada olmuyordu. Jimin sorusunu tekrarladı. " Taehyung neler oldu? " diye. Taehyung derin bir nefes aldı. Sonra konuştu " güçlerim artıyor neler oluyor bilmiyorum tamam mı? Tek yaptığım elektrik direğine dokunmaktı ve ışıklar kendi kendine değişmeye başladı ve kaza oldu. Neler olduğunu anlamadım bile " dedi. Jimin ise buna şaşırmıştı. Gerçekten onlara neler oluyordu. Jimin Taebyung'un elini tutup onu mutfağa götürdü ve gösterdi. Taehyung'un ağzı açık kalmıştı. Cidden onlara neler oluyordu. Jimin " aynı şey bana da oldu yalnız değilsin, gerçekten neler oluyor? " diye sordu. Taehyung ise buna sadece " bilmiyorum " dedi. İkisi şaşkındı. Ama ne yapıcaklardı?
Akşam bütün grup Jimin ile Yoongi'nin evinde toplandılar. Her şey harika gidiyordu, yani normaldi. Gecenin son oyunu şişe çevirmece olmazsa olmazdı değil mi? Birbirlerinin sorularını cevaplarken daha da eğleniyorlar ve birbirlerini daha iyi tanıyorlardı. Mesela Taehyung sürekli kavga etmesi onun kişiliğinin böyle olduğunu gösteriyordu. Ama yumuşak bir yanını yakaladınız mı onu bambaşka biri olarak görebilirdiniz. Sonra Hoseok'un dans sevgisi. Bunu kimse bilmiyordu ama öğrenilmiş oldu. Ve bundan daha fazlası. Dediğimiz gibi her şey normal giderken bir anda Taehyung'un elinin parıldaması her şeyin bir anda bozulduğunun göstergesiydi. Herkes şaşkınca Taehyung'a bakarken, Taehyung da şaşkınca ellerine bakıyordu. Bir anda ışıklar yanıp sönmeye başladı. Neler olduğunu kimse anlamamıştı. Elektrikler tamamen gitti ve herkes karanlıkta kaldı. Seokjin ordan " neler oluyor? " diye sordu ama kimse sorusuna cevap vermedi. Taehyung herkesi sakinleştirmek amaçlı " sakin olun şimdi ben etrafı aydınlatırım " diyip bir eletrik topu oluşturdu. Elektrik topu sayesinde etraf aydınlanmıştı ve herkes birbirlerini görebiliyordu. Biraz rahatlarken elekrik topunun hareket etmesi onları daha da endişelendirdi. Jimin ordan " Taehyung dikkat et! " diye bağırsada da artık çok geçti. Elektrik topu bir anda Taehyung'un elinden fırlamış ve salonda bir oyana bir buyana zıplamaya başlamıştı. Çok hızlı hareket ediyordu ve görülmesi zorlaşmıştı. Jimin " herkes eğilsin eğer top birinize gelirse ölürsünüz, o top çok yüksek bir elektrik akımı içeriyor " dedi ve kafasını eğdi. Herkes dediği gibi kafasını eğerken Seokjin paniklemiş ve yanındaki kişiye yani Namjoon'a sarılıyım derken onun üstüne düşmüştü. Namjoon altta Seokjin de onun üstünde ona sarılır vaziyette dururken, kimse bunu fark etmemişti. Top da hedefi olarak onları seçtiğinde Jimin bunu fark etmiş ve hemen bir ışın gönderip elektrik topunu buza çevirip parçalara ayırmıştı. Sonra bir anda elektrikler tekrar gelmişti. Bunu fark eden Taehyung da derin bir nefes almış ve rahatlamıştı.
Sonra ise herkesin gözü baş ikili de kalmıştı. Namjoon ve Seokjin. İkisi hala aynı pozusyondaydı ve Seokjin'in kıpırdamaya niyeti yok gibiydi. Sonunda ortamda ki sessizliği fark eden Seokjin başını kaldırdı. Durduğu pozisyonu fark edincede altındaki kişiye baktı. Hiç umut etmeyeceği biriydi ve yüzü kızarmıştı utancından. Namjoon ise bunu fark edince " üstümden kalkıcak mısın? " diye sordu. Seokjin ise mahçup bir şekilde tam kalmaya hazırlanıyordu ki kafasını sağ tarafına çevirince buzlanmış bir masa görmeyi beklemiyordu. Seokjin dikkatlice inceleyince bunun kaynağının Jimin olduğunu anladı. Bir eli masada olan Jimin şu an bütün evi buza çeviriyordu. Seokjin " Jimin elini masadan çek " diye uyardı. Ama Jimin anlamamıştı. Kaşlarını çatan Jimin Seokjin'e bakmaya devam etti. Seokjin ise soğuktan dolayı kıpırdayamıyordu. Çünkü buzun Namjoon ile birlikte ikisini dondurma ihtimali vardı. Seokjin sorusunu yeniledi " Jimin ellerine bak ve yavaşça ellerini masadan çek. "
Jimin, Seokjin'in dediğini yaptı. İlk önce ellerine baktı ve ellerini görünce büyük bir şok yaşadı. Her yer buz olmuştu ve Jimin bunu nasıl geri çevireceğini bilmiyordu. Sonra yavaşça ellerini çekti Jimin. Ama artık çok geçti. Çünkü etrafı incelediğinde evin tamamı buzla kaplanmıştı bile.
İyi tarafı kimse buza dönüşmemişti. Sadece ev dönüşmüştü. Jimin bir şeyler bulmak zorundaydı, çünkü evin ısısı giderek düşüyordu. Bir şekilde kapıyı açmaya çalıştılar ama olmamıştı. Yoongi yorgunluktan kendini koltuğa attı ama buz kaplı olduğunu unuttuğu için götü acımıştı. İçinden binbirce küfür ederken Jimin ona bir şey olduğunu sanıp yanına koştu. Ama bu hareketi buzla kaplı bir evde pek iyi bir hareket değildi. Bir anda Jimin'in ayağa kaydı ve direk Yoongi'nin üstüne düştü. Düştüğü anda Yoongi onu yakalayım derken Jimin'in dudakları onun dudaklarıyla birleşti.
Aynı anda gözlerini açtıklarında ikisinin gözleri faltaşı gibi açılmıştı. İstemsizce birbirlerinden ayrıldılar ve yüzlerine bakmaya devam ettiler. Onları izleyenlerden bir habersiz.
Sonunda göz kontağını kaçıran Jimin oldu. Yüzü soğuğa karşı fazla sıcaktı ve yüzü bütünlemesine kızarmıştı. Yoongi bunu fark ettiğinde ne kadar tatlı olduğunu düşündü. Ama Jimin çok hassastı. Şuan o kadar çok utanıyordu ki, utancından gözleri doldu. Dokunsan ağlıcak gibiydi şuan. Yoongi bunu da fark etmişti. Jimin'in ağlamamasını istemediğinden onu yavaşça üstünden kaldırdı ve yanına koydu. Sonun Yoongi'nin kuçağı dışında bir yere oturunca derin bir nefes verdi Jimin. Ne zamandır nefesini tuttuğunu bilmiyordu. Elini donmuş koltuğa koydu ve sıktı.
O anda bir şey oldu ve buzlar çözülmeye ve yok olmaya başladı. Bunu fark eden herkes derin bir nefes verdi. Sanırım herkes az önceki olaydan nefesini tutmuştu. Buzlar tamamen eridiğinde garip bir atmosfer sargıladı etrafı. Hoseok bunu fark edince " evet bugün garip olaylar mevcut ve hmm sanırım herkesin evine dağılmasının vakti geldi. Bu olayları sonra konuşuruz " dedi. Herkes onu onaylayan mırıltılar çıkardığında herkes dağılmıştı. Olayın şokunu atlatamayan Yoongi ile Jimin de oturma odasında dikilmekle meşguldüler...
Geç kaldığım için üzgünüm, çünkü ben üşengeç bir insanım.
Şimdi bir şarkı daha atıp gidiyorum. Mutlaka dinleyin ve mv'yi de izleyin.
CLC - Me💕💕💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Melek // Yoonmin✔
FanfictionPark Jimin, Min Yoongi'nin koruyucu meleğiydi. " Sen neysin böyle? "