Mavi Melek // Yoonmin✔

12

Medya: Seventeen - Fear💕

Hala karanlıktı onun için ve gözlerini açmaya çalışıyordu. Hissediyordu mesela, sevgilisinin saçlarını okşayışını ve sımsıkı saran kollarını. Hepsini hissediyordu, duyuyordu ama gözlerini açamıyordu. Biraz daha çabaladı ve gözleri titredi. Sonra yavaşça açıldı. İlk bulanıktı ve sonra düzelmeye başladı. Boş tavan karşıladı onu, kafasını sevdiği insana çevirdi ve ona parıltılarla bakan Yoongi ile karşılaştı. Gülümsüyordu Yoongi, gülümsemesi normaldi çünkü sevgilisi uyanmıştı. Jimin de gülümsedi, mutluydu şimdi. Jimin " Yoongi-ah acıktım " dedi. Yoongi bu haline gülümsedi. Sevgilisinin alnını öptü ve ayağa kalkıp mutfağa gitti. Jimin gerindi ve biraz daha kestirmek amaçlı gözlerini kapattı.

Yoongi güzel bir kahvaltı hazırladı. Bugün okuldan izinliydiler. Jimin yorgun olduğu için önceden izin almıştı Yoongi. Odaya gitti ve sevgilisini güzelce uyuklarken buldu. Ona o kadar aşıktı kii ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Nasıl bu kadar çok tutulmuştu kii? Çok saçmaydı, oysa daha doğru düzgün vakit geçirmemişlerdi. Sanırım buna gerçek sevginin gücü deniniyordu yada öyle bir şey. Yoongi sevgilisinin yanına adımladı ve saçlarını okşadı. Okşanmayla Jimin kıpırdandı ve gözlerini açtı. Aynı zamanda karnı gurulduyordu buda bir etkendi. Yoongi onun bu güzel haline dayanamadı ve dudaklarına bir öpücük kondurdu. Jimin buna sadece gülümsedi ve gerindi. Sonra ikisi de mutfağa gidip güzel bir kahvaltı yaptılar. O gün günlerini birlikte geçirdiler. Birbirlerine daha çok aşık olmuş ve daha çok sevmişlerdi. Bilmiyorum onların ilişkileri kısa olabilirdi ama birbirlerine bu kadar kısa bir süre de bağlanmışlardı.

Sabah olmuş ve okula gitmişlerdi. Herkes onun dönüşüne mutlu ve heyecanlıydı. Öğle saatinde basketbol sahasında buluşmuşlar ve güçleriyle antreman yapmışlardı. İlk defa güç kullanan Yoongi için de yeni bir etkinlik olmuştu. Onlar şimdi birbirleriyle savaşa dursun. Biz gelelim Seokjin'e , test kafasını kaldırmayan Seokjin kesinlikle kimseyi umursamıyordu. Tabi kii yanındaki Namjoon'u saymazsak. Namjoon da çalışıyordu, tam yanında, bir santimlik mesafede. Seokjin biraz rahatsızdı. Onunla bir çok olay yaşamıştı ve ona bakınca kızarıyordu yada utanıyordu. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu ve bu hissi yeni tadıyordu. Bu yüzden dersine de odaklanamıyordu. Omzundan dürtülmesiyle yan tarafına baktı. Namjoon " Seokjin, şu soruyu çözemedim bana yardım etsene " dedi. Seokjin ise ilk defa böyle tavrını gördüğü için biraz şaşırsa da sadece kafa sallamakla yetindi. Kitabı eline alıp soruya baktı. Kolay bir soruydu, onun için. Seokjin " bak ilk önce kafana karışık gibi gelebilir ama aslında bunu açmaya başladığımızda daha kolay gözükücek gözümüze. Şimdi ilk x değeri ile başlayalım- " diye anlatmaya başladı. Namjoon dikkatli dinlemeye çalışsa da gözü hep Seokjin'e kayıyordu. Onu inceliyordu biraz Namjoon. Aslında o güzel bir çocuktu ve ortak özellikleri olmasa da anlaşabiliyorlardı. Bu yüzden onunla bir etkileşimi vardı. Ama neden sürekli onunla kavga ediyordu ki? Belki canı onunla uğraşmak istiyordur? Neden olmasın. Sadece bilemiyordu ve oda emin değildi. Sonra Namjoon Seokjin'den ses gelmediğini fark etti. Kendine geldiğinde onun yüzü ve kendi yüzü arasında çok fazla mesafe olmadığını fark etti. Şimdi onun nefesini hissediyordu. Garip bir atmosfer vardı ama sorun farklıydı. Sorun kalbinin maratondaymış gibi atmasıydı. Aynı onun gibi katkatı kesilen Seokjin sonunda konuşma gereği duydu. Seokjin " Namjoon, çok yakınımdasın " dedi.

Namjoon kendini toparlayıp iyice geri çekildi. İkiside derin bir nefes alıp verdi. Sanırım nefeslerini tutuyorlardı. Sonra Namjoon " özür dilerim, o kadar çok yaklaştığımı fark etmedim " dedi. Seokjin ise buna masumca gülümsemiş ve " sorun değil, hem iyi misin? Dalıp kalmıştın da " dedi. Namjoon ise yakalanmanın verdiği utançla yüzü kızardı. Sonra " özür dilerim seni izlerken dalmışım " dedi. Ama ne dediğini fark edince daha da bir utandı. Seokjin ise duyduğu şeyle yüzü kızardı. Bu açıklamıyı beklemiyordu. Namjoon yandan bakınca onunda kızardığını fark etti. Sonra gülümsedi bu fazla tatlı gelmişti ona. Seokjin " Namjoon, anlatmaya devam edeyim mi yoksa bırakalım mı? " diye sordu. Namjoon ise derin bir nefes verip " anlat, ben seni dinliyorum " dedi. Seokjin buna kafa salladı ve kaldığı yerden devam etti. İkisi birlikte çalıştı ve arada kendilerine kaçamak bakışlar attılar.

O gün böyle geçti, melek ve şeytanların güç çalışmaları ve Seokjin ile Namjoon'un kendilerine olan çatışmaları. Neyseki güzel ve sağlıklı bir gün geçirmiştiler. Buna Yoongi ile Jimin de dahil. Evlerine bastıklarında huzurlu bir akşam yemeği yemiş ve film izlemişlerdi. Filmin tam ortasında erotik bir sahne gelince Jimin rahatsız oldu. Bu yüzden gözlerini kaçırdı. Yoongi ise izlemek ile meşguldü. Jimin buna kızdı ve televizyonu kapattı. Yoongi ise buna şaşırdı. Bu yüzden " neden kapattın? " diye sordu. Jimin ise buna daha çok sinirlendi. Jimin " sen neden böylesin yaa, insan bir utanır utanır. Bide dikkatli dikatli bakıyon öyle. Sanane milletin sevişmesinden " dedi. Kızmıştı ve şuan çok pis trip atıyordu. Yoongi ise onun bu haraketine yan ağız güldü. Artık zamanı gelmişti zaten niye bekliyorlardı ki? Bu yüzden Yoongi " çok istediğini niye söylemedin? " dedi. Jimin ise bu soruyu anlamadı. Neden böyle bir şey demişti ki şimdi? Tam bir şey söylüyecekken bir anda kendini Yoongi'nin kucağında buldu. Yoongi'ye sorar gözlerle baksa da Yoongi susmakla meşguldü.

( M )

Yoongi Jimin'i kucağından indirip yatağa yatırdı. Sonra üstünü çıkardı. Jimin ise biraz korkmuştu neden böyle bir şey yaptığını da anlamamıştı hala. Yoongi ise onun bu masum haline gülümsedi. Sonra " artık tamamen benim olmalısın Jimin, tamamen " dedi ve boynunu öpmeye başladı. Jimin ise bu hareketi ile titredi. Gözlerini sımsıkı kapattı ve Yoongi'yi hissetmeye çalıştı. Ama korkuyordu, canı yanıyacaktı ve ilk defa böyle bir şey tadıyordu. Yoongi ise onun bu gergin halini fark etti ve geri çekildi. Yoongi " istersen yapmayız Jimin, seni asla zorlamam " dedi. Jimin gözlerini açıp sevgilisine baktı ona endişeyle bakıyordu ve Jimin rahatladığını hissetti. Jimin " ben iyiyim, devam et, bunu istiyorum, seni istiyorum " dedi. Ve bunu demesiyle Yoongi boynunu öpmeye başladı. Şimdi Jimin biraz daha rahattı ve zevk almaya başlamıştı. Yoongi boynunu öpüyor ve dişleyip iz bırakıyordu. Jimin zevkden elleriyle Yoongi'nin saçını çekiştirdi. Şimdi gerçekten zevk alıyordu. Sonra Yoongi Jimin'in tişortünü çıkardı ve meme uçlarını yalamaya başladı. Bunu yapmasıyla Jimin yay gibi gerildi. Yoongi anladı, onun hassas noktası orasıydı. Emip yaladı ve Jimin'in garip sesler çıkarmasına yol açtı. Sonra Yoongi onu tamamen soydu ve kendini de soydu. Şimdi ikiside çıplaktı ama Jimin çok utanıyordu. Utana sıkıla Yoongi'nin penisine baktı. Çok büyüktü, fazlasıyla büyük...

Bu yüzden Yoongi'ye dönüp " Yoongi o çok büyük, biz vazgeçsek mi? " dedi. Yoongi ise gülümsedi ve " canını yakmıyacağım bebeğim, sakin ol ve kendini kasma " dedi. Jimin ise kafasını salladı sadece. Yoongi parmaklarını Jimin'in sıkı deliğine gönderdi. Jimin ise giren parmaklar ile acıyla tısladı. Mağalesef ki Yoongi'nin penisi bu parmaklardan daha büyüktü bu yüzden Jimin çok acı çekicekti. Yoongi genişlettiğini düşünüp penisini dar deliğe yolladı. Ve Jimin evi sallıyacak bir şekilde haykırdı. Sonra ağlamaya başladı. Yoongi ise onu sakinleştirmek için alnını öptü ve ona yaslandı. Jimin ağladı, ağladı ve ağladı. Sonunda biraz sessizleşti ve huysuzlandı. Sonra Yoongi yavaşça hareket etmeye başladı. Jimin tekrar ağlamaya başladı. Ama bu sefer zevkden ağlıyordu. Yoongi'nin hareketleri hızlandı ve Jimin'in inlemeleride. Sona gelen Yoongi Jimin'in içine boşaldı.

İkiside ter içinde birbirlerine baktılar. Jimin hala biraz ağlıyordu çünkü tekrar acıyordu. Jimin " a-acıyor " dedi. Yoongi hemen içinden çıktı ve yan tarafa yattı. Sonra Jimin'i yanına çekip sıkıca sarıldı. Üstlerini örtüp Jimin'in saçlarını okşamaya başladı. Jimin iyice mayışmıştı ve uykuya dalmak üzereydi. Bu yüzden son kez " Yoongi, teşekkür ederim " dedi. Sonra uykuya daldı.

Yoongi ise sevgilisini son kez alnından öpüp uykuya daldı.

Evet buda böyle bitti, güzel bir smut yazamadığım doğrudur. Ama çok fazla uzatmak istedim. Detaylara girersem ohooo ne fanteziler, ne fanteziler, aman sapıklaşmayalım...

Neyse yanlışım varsa mazur görün ve hoşçakalın.