Medya: Produce x 101 - Move💕
Dikkatlice izledi etrafı. Nöbetçilerin uyuduğunu görünce- neyseki bu nöbetçiler oldukça salaktı- hemen elini uzatıp anahtarı aldı. Bir salak neden anahtarları zindanların tam yanına koyardı ki? Sessiz ve dikkatli bir şekilde kapıyı açtı ve Jimin'in elinden tutup onu sürükledi. Hızlı ve seri bir şekilde ilerlemeye başladılar. Tekrar devriye gezen bazı nöbetçilere denk geldiklerinde bir şeyler düşünmeye başladılar. Yoongi yerde gördüğü bazı küçük taşları görünce aklına bir fikir geldi. Taşları aldı ve " bunları dondurabilir misin? " dedi. Jimin hemen kafasını sallamış ve taşları dondurmuştu. Yoongi onları bazı yerlere fırlatınca nöbetçiler hemen o yöne gitmişti. Yoongi hemen Jimin'in elinden tutmuş ve onu tekrar sürüklemeye başlamıştı. Şimdi ise çıkış yolunu bulmaya çalışıyorlardı. İlerliyen vakitte bir kapı bulup içeriye girmişler ve kimse girmesin diye Jimin kapıyı dondurmuştu. Odayı incelediklerinde Baş şeytanın odası olduğunu fark etmişlerdi. Yoongi " siktir, bula bula bu odayı mı bulduk? " demişti. Jimin bir kenara oturup düşünmeye çalışırken Yoongi odayı incelemeye devam ediyordu. Duvardaki resimlere baktı ve meşalelere dokundu. Bir meşaleye dokunmasıyla bir kapı açıldı. Yoongi bunu görmesiyle gülümserken hemen Jimin'in yanına gitmiş ve onu tutup kaldırmıştı. Jimin kalkarken burnunu çekmiş ve ağladığını Yoongi'ye göstermemeye çalışmıştı. Ama çok geçti, Yoongi onu fark etmiş ve onun kafasını kaldırıp gözyaşlarını silmişti. Yoongi hiçbir şey demedi. Sadece gözyaşlarını silmiş ve onun dudağından öpmüştü. Biraz bekledikten sonra ayrılmış ve tekrar elini tutup onu sürüklemeye başlamıştı.
Labirent gibi görünen taş koridorlarda uzun bir süre ilerlemişler ve sonunda çıkışa ulaşmışlardı. Yoongi etrafı kontrol ettiğinde kimse olmayınca Jimin'in elini sıkı sıkı tutmuş ve hızlıca koşmaya başlamışlardı. Uzun bir süre koştuktan sonra başladıkları yere gelmişler ve duraksayıp soluklanmışlardı. Yoongi saraya şöyle bir baktı. Büyük ihtimal yakında onların yokluğunu fark ederlerdi. Bu yüzden Yoongi, Jimin'e dönmüş ve " buz bariyeri oluşturmalısın, arkamızdan gelemezler " dedi. Jimin soluk soluğa Yoongi'ye dönmüş sonra gözlerini saraya döndürmüştü. Derince yutkunmuş ve " ben bundan pek emin değilim, hiç bu kadar uzaktan yapmamıştım " dedi. Fazlasıyla özgüvensizdi, neler oluyordu ona? Kendini kaybediyordu yavaş yavaş. Yoongi de bunun farkındaydı. Bu yüzden " sana güveniyorum Jimin, bunu yapabilirsin " dedi. Jimin de buna güvenerek ellerini kaldırmış ve ellerinden mavi bir ışık saçmasına yol açmıştı.
Saray dışında bulunanlar nöbetine devam ederken bir anda yerde bir çizgi oluşmuş ve bu çizgi hızlıca büyüyüp duvar oluşturmaya başlamıştı. Bunu fark eden nöbetçiler hemen bir işaret yapıp duvarı yıkmaya çalışmışlardı. Ama artık çok geçti çünkü duvar onları yuvarlak bir yarım küreye hapsetmişti. Jimin yine nefes nefese yere yığılırken onu Yoongi tutmuştu. Sevgilisine güzelce sarılmış ve sırtını okşamıştı. Sonunda onlar kanatlarını açıp uçmaya başladılar. Tekrar dünyaya geldiklerinde gördükleri görüntü hiçde hoş değildi. Bütün binalar ve evler yıkılmış ve yerlerde çatlaklar oluşmuştu. İkisi şokla etrafı incelerken Jimin'in gözünden bir yaş düşmüştü bile. Hepsi onun suçuydu, eğer Yoongi'ye bu fikri sunmasaydı hiçbiri olmıyacaktı. Ağlamaya başlayan Jimin ile Yoongi hemen ona sarılmış ve kanatları büzülen sevgilisini yere indirmişti. Onun elinden tutup evlerine götürürken herkesin orda olduğunu gördü. Taehyung hemen onların yanına gelmiş ve " siz nerdesiniz? " diye kızmaya başlamıştı. Yoongi ise sakin bir şekilde " cehhennemdeydik, belki yakalanırsak her şey biter ve kimse zarar görmez sanıyorduk. Ama yanıldık " dedi. Taehyung ise onların bu söyledikleriyle daha çok sinirlenmiş ve " Siz kafayı mı yediniz!!!? Ne yani Baş şeytanın hemen kabul edeceğini falan mı düşündünüz!!? " diye bağırmaya başlamıştı. Bu bağırmalara karşı Jimin daha şiddetli ağlarken Yoongi de sinirlenmiş ve " yaptığımız şeyin bizde farkındayız Taehyung ama bu bağırmanı gerektirmez, sesini alçalt hemen!! " demişti. Taehyung oflayarak yanlarından ayrılmış ve Jungkook'un yanına oturmuştu. Herkes sessizliğe bürünürken Yoongi " biz gittikten sonra ne oldu? " diye sormuştu. Herkes sessizliği korudu ilk. Sonra Hoseok dayanamamış ve " siz gittikten sonra, sizi aradık ve bulamadık. Sizin için cidden endişelendik. Sonra Baş şeytan geldi ve her yeri yıkmaya başladı. Neyseki Taehyung ile Yugyeom bizi korudu. Bizde hemen sizin evinize geldik. Bir bariyer oluşturduk bizi bulamasınlar diye " dedi. Yoongi kafa sallarken hala ağlayan sevgilisine bakıyordu. Saçlarını öpüp okşadı. Şeytan halinden kurtulup hemen normal haline döndü. Jimin de dönüştü, aynı anda. Jimin Yoongi'ye daha çok sokulurken Yoongi de onu daha sert sarmalıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Melek // Yoonmin✔
FanficPark Jimin, Min Yoongi'nin koruyucu meleğiydi. " Sen neysin böyle? "