Medya: Nuest - Bet Bet
İlk defa bir nuest şarkısını beğendim. Çok güzel😍
Hava karanlıktı ve yağmur yağacağı belliydi. Ama ikiside hiç umursamadan okula gidiyordular. Jimin sıkıntılı bir nefes verdi. Kimliğini çok kişi görmüştü ve bu çok tehlikeliydi. Onun bu düşünceli yüzünü gören Yoongi " bir sorun mu var? " diye sordu. Jimin ona soru sorduğunu anladığında ona döndü. Endişeli yüzle bakan Yoongi, kesinlikle Jimin'in hayal ettiği gibi değildi. Yoongi böyle biri değildi. Jimin'i hiç bir zaman umursamazdı. Ama şimdi durumlar farklıydı. Yoongi ölüceğini biliyordu ve Jimin onu korumak için elinden geleni yapıyordu. Jimin " hayır, yani... ahh bilmiyorum. Kimliğimi çok kişi gördü. Şimdi daha dikkatli olmalıyım aynı zamanda da sizi korumalıyım, çok zor " dedi sıkıntıyla. Yoongi ise bu haline daha da endişelendi. Ona bir şekilde yardım etmeliydi. Ama ne yapmalıydı?
Okula varıp yerlerine oturdular. Jimin direk kafasını cama çevirip dışarıyı izlemeye başladı. ( bilmeyenlere Jimin, Yoongi, Namjoon ve Hoseok cam tarafında oturuyorlar, Hoseok ve Namjoon en önde, arkalarında Jimin ile Yoongi var. Jimin ve Hoseok cam tarafında kalıyor, Namjoon ile Yoongi kapı tarafında. Kapıda solda kalıyor ) Düşünmek istiyordu sessizce. Onlar geldiğinden beri kimse konuşmadı. Olayları hazmetmeye çalışıyordular ve bu öğle saatine kadar böyle devam etti.
Öğle saatinde kimse dışarıya çıkmadı. Tek sınıfta kalan bu dörtlü oldu. Sessizliği devam ederken sınıfın kapısı açıldı. Hepsinin kafası kapıya döndü. Gelen kişinin Taehyung olması hepsinin kaşının çatılmasına sebep oldu. Taehyung hızla hareketlerle Jimin'in yanına geldi ve " konuşmamız gerek, konseyle ile ilgili " dedi. Jimin " rahat ol burda söyleyebilirsin, ne oldu? " dedi. Taehyung sıkıntılı bir nefes verdi. Hala bu duruma alışık değildi. Normalde çok dikkatliydi ama her şeyi ifşa etmeleri onları zora sokuyordu. Ardından tekrardan kapı açıldı ve içeriye Seokjin ve Jungkook girdi. Seokjin " bir anda nereye gittin hiç bir şeyde söylemedin? " dedi. Garipti sadece basketbol sahasında boş boş dururlarken Taehyung'a gelen mesajla bir anda ayaklanmışlar ve Jimin'in sınıfında bulmuştular kendilerini. Taehyung " özür dilerim önemli bir şey " diyip kafasını tekrar Jimin'e çevirdi. Nasıl söylemesi hakkında fikri yoktu Taehyung'un. Sıkıntılı bir nefes verdi. Jimin ise bunu fark etti sonra " Taehyung neler oluyor anlat hadi " dedi. Taehyung ise sadece gözlerini kaçırmakla meşguldü. Sonra bi anda " yeni bir görevimiz var " dedi. Jimin ise buna kaşlarını çattı. Neler olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.
Jimin " bu imkansız, koruyucu meleklerin görevleri değiştirilemez " dedi alayla gülerek. Taehyung ise gülmüyordu ve bu Jimin'i daha da korkutuyordu. Taehyung " Jimin... " dedi ve sustu. Sonra telefonu çıkarıp o korkutucu mesajı gösterdi.
" Son göreviniz: Dünyayı korumak "
Jimin'in gözlerini doldu ve bir iki yaşı durduramadı. İnanamamıştı, cidden gerçekten olmuştu. Ve ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Yoongi olayı anlamamıştı ve " ne demek bu? " dedi. Jimin ise hala şoku atlatamamıştı. Ona cevaplayan ise Taehyung olmuştu.
" Melekler diyarı tamamen yok oldu. Bu demek oluyor ki " diyip sustu. Jungkook ise " ki? " diye devam etmesini söyledi. Ama Taehyung devam edemeden Jimin cümleyi bitirdi. Jimin " bu demek oluyor ki geriye kalan melekler sadece biziz, hepsi öldü " dedi. Herkes şok olmuş ifadeyle onlara bakarken Jimin hala ağlamakla meşguldü. Bunu fark eden Yoongi sağ kolunu ona doladı ve kendine çekti. Ne olduğuna anlamadan Jimin'in kafası onun omzundaydı. Sımsıkı sarıldı Yoongi ona Jimin de reddetmedi. Kollarını beline sararak daha çok sokuldu. Normalde başka biri görse onları sevgili sanardı ve öyle sanıyordular ama onlar gerçekleri biliyordular. Bunun bir akdaşça bir sarılma olduğunu biliyordular. Ya da öyle sanıyordular. Ama önemli olan Jimin'in susması ve biraz sakinleşmesi. Bunu fark eden Yoongi kafasını kaldırıp Jimin'in yüzüne baktı. Aynı zaman Jimin'in de ona bakmasıyla burunları birbirine değdi. İkiside şok olmuş ifade ile birbirlerine bakarken izlendiklerinden haberleri bile yoktu. Sonunda göz temasını kesip yavaş yavaş ayrılan Jimin olmuştu. Utancından ne yapacağını bilemeyen Jimin dışarı havaya baktı. Havada olan değişiklik ile kaşlarını çattı. Ayağa kalkıp cama daha çok yaklaştı. Hava da şimşekler çakıyordu ama bir tek yağmur damlası yoktu. Bu düşünceli halini Taehyung fark etmişti ve " belki, ölmemişlerdir bir şekilde saklanmalırının yollarını bulmuştular. ne bileyim belki- " dedi anda Jimin onun sözünü kesti " Taehyung " diye. Sonra devam etti " eğer yaşasalardı bir belirti olurdu " dedi acı ile gülümseyerek. Taehyung derin bir nefes verdi. Sonra okulda bir anons yapıldı. " herkes okulu boşaltıp evlerine gitsin, bazı doğa üstü şeyler yaşanmakta ve güvende olmak için okul takviye edilecektir, evinizden sakın çıkmayın "
Anonsu duyduklarında Jimin ile Taehyung birbirlerine baktılar. Sonra Jimin vücudunu tamamen Taehyung'a çevirdi. Taehyung sorgular bakışlar atarken Jimin ağzını araladı. Jimin " artık sadece ikimiziz, şu aramızdaki saçmalıkları bir son verelim ve dünyayı kurtaralım " dedi elini uzatarak. Taehyung ise tek kaşını kaldırarak ona ve eline baktı. Sonra " ben bir şey yapmadım, benimle konuşmayıp beni terk eden sensin " dedi ve elini tuttu. Jimin ise kaşlarını çatmıştı. Sonra oda " asıl beni terk eden sen değil misin? yanına sürekli şu adı neydi çocuğun jonkin mi? Jonsin mi? " diyip hatırlamaya çalıştı. Taehyung ne demek istediğini anladığında " Jongin " diyip düzeltmişti. Jimin de " ahh evet oydu, hep seni onun yanında gördüm ve benden baya uzaklaştın " dedi. Taehyung derin bir nefes verdi ve " Jimin o çocuk bana kötü davranıyordu, sürekli paramı alıyordu ve gün boyunca aç kalıyordum. Evet dışardan onla yakınmışım gibi görünüyor olabilir ama onla alakası bile yok " dedi. Jimin ise şaşırmıştı sadece bunun için hem boş kavga etmiş hemde birbirlerinden kopmuştular. Taehyung'un kötü yollarda olduğunu sanıyordu. Ama o zorlanıyordu. Kötü olmaya zorlanıyordu. Jimin " ben özür dilerim Taehyung her şeyi fark edip yanında olmalıydım ama ben ise kavga edip senden uzaklaştım " diyip sustu. Gözleri dolmuştu yine. Taehyung ise bu haline gülüp en yakın arkadaşına sıkıca sarıldı. Jimin de beline doladı kollarını. Taehyung " önemli değil böyle şeylere alışığım zaten " dedi ve kıkırdadı. Onunla birlikte Jimin de öyle. Ama onları izleyen kaşları çatık iki kişi olduğundan habersizdiler. Ve söylemeden demiyeceğim ikiside kızgındılar. Sonra her şey tatlığa bağlanınca herkes kendi evini tuttu.
Jungkook ile Taehyung kendi evlerine giderken ikiside durgundu biraz. Sonra Jungkook " Taehyung şimdi ne olucak biliyor musun? " dedi sessizliği bozarak. İkiside yaya geçedinde durduğunda ışığın yeşil yanmasını beklerken Taehyung cevapladı soruyu " bilmiyorum, ama dünyalar dünyasına çok fazla şeytan gelicek ve biz ikimiz bile bunla baş edemeyebiliriz " dedi. Elini ışıkların olduğu direğe deydirdi. Sonra ışıklar yanıp sönmeye başladı. Ve orda bir kaza gerçekleşti. Taehyung ne olduğunu anlamaya çalıştı ve elini gördü. Sonra hala yanıp sönen ışıklara baktı. Elini çektiğinde ışıklar normale dönmüştü. Taehyung hala anlam vermemişken Jungkook'un sesini işitti " bu nasıl oldu? Güçlerini kontrol ettiğini sanmıştım " dedi. Taehyung ise buna " evet kontrol ediyorum zaten ama bunu bende anlamadım " dedi. Sanki güçleri yeniliniyor gibiydi. Yada artıyor gibi. Ve bunu en kısa zamanda çözmesi lazımdı. Yoksa başlarına dert olabilirdi.
Bu biraz daha iyi bir bölümdü. Ayrıca bugün boş dersimiz vardı sürekli biraz boştu kafam. Yani bence iyidi yanii ne biliyim iyi gibiydi yani yani yani yani...
Neyse okuduğunuz için teşekkürler.😘
Yazım yanlışı varsa mazur görün.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Melek // Yoonmin✔
FanfictionPark Jimin, Min Yoongi'nin koruyucu meleğiydi. " Sen neysin böyle? "