Jimin dışarda Yoongi'yi beklerken düşünüyordu. Nasıl böyle bir şey olmuştu? Nasıl bu hale gelmiştik? Bunlar hep aklından geçiyordu Jimin'in. Sonunda Yoongi çıkınca birlikte okula yürümeye başladılar. Artık nedense arkadaş gibi davranamıyordular. Dünkü olaylar ikisininde unutamacağı bir şey değildi. Hem melek konusunda hem de o düşüş konusunda.
Birbirleriyle yürürken tek bir ses çıkarmıyorlar ve birbirlerine bakmıyordular. Okula vardıklarında bu sessizliği fark eden Hoseok ile Namjoon birbirlerine bakıp ne olduğunu anlamaya çalıştılar. Ama ne bir şey anlamış nede kafa yormuştular. Sonunda Hoseok gergin havayı dağıtmak için " ee bugün sessizsiniz, her zamanki o ikili nerde? " dedi. Yoongi ile Jimin tek bir hareket kıpırdamamıştı. Hoseok buna şaşkınlıkla bakarken Namjoon'a baktı. Namjoon omuz silkip önüne döndü. Hoseok kafa karışıklıyla önüne döndü. Zaman geçtikçe dörtlüden bir ses bile çıkmadı. Hoseok ile Namjoon arada sırada birbirlerine kaçamak bakışlar atsalarda bir kere konuşmadılar.
Bir anda konuşmalar bağırışlar duyduğunda hepsi kapıya döndüler. Yoongi ordan birini durdurup " neler oluyor? " diye sordu. Çocuk " Kim Taehyung yine kavga ediyor " diyip kapıya koştu. Burda sadece iki kişi çok kavga ederdi. Biri Yoongi biride Taehyung. Tabiki Taehyung'un defteri daha kabarıktı. Herkes gibi onlarda kapıya geçip kavgaya baktılar. Taehyung bir çocuğu duvara yapıştırmış sürekli dövüyordu. Hoseok " tam bir şeytan " diyip söyleniyordu. Jimin bunu duyunca üzüntüyle Taehyung'u izliyordu. Onunla bir geçmişleri vardı ve eskiden Taehyung böyle biri değildi.
Jimin, Yoongi ve Taehyung çocukluğundan beri aynı okullara gitmiş aynı yerde bulunmuştular. Taehyung'un bu değişimlerini Yoongi de fark etmişti. O yüzden oda üzülüyordu. Nefret ediyordu ama üzülüyordu. Yandan Jimin'e baktı, sonra düşündü. Taehyung'u daha çok tanıyordu Jimin. Belki böyle davranmasının bir nedini olmalıdır diye düşündü Yoongi. " Neden böyle davranıyor? Onu tanıyorsun? Belki neden böyle davrandığını tahmin edebilirsin " dedi kafasını Jimin'e çevirerek. Jimin ona döndü ve düşündü. Sonra " bilmiyorum, eskiden çok iyi arkadaştık ama bir anda Taehyung yanlış yollara sapmaya başladı. Onu uyarmıştım ama beni dinlemedi. Sonra kendine yeni arkadaşlar bulup beni boşlamaya başladı. Bunun için çok kötü kavga ettiğimizi hatırlıyorum. Sonra onunla bağımı kestim " dedi. Gözleri dolmuştu bile. Arkadaşının bu hale gelmesi onu üzüyordu. Hoseok , Namjoon ve Yoongi onu iyice dinlemiş ve Taehyung'un bu değişimine hala anlam verememiştiler. Neden bir anda davranışlarını değiştiriyordu ki? O gerçek bir şeytandı. Böyle düşünüyordu hepsi.
Sonunda kavga bitmiş ve Taehyung yine cezaya kalmıştı. Zaman hızla ilerlerken okul çıkışı kafa dağıtmak için Jimin, Yoongi, Namjoon ve Hoseok birleşmiş basketbol sahasında oyun oynuyordular. Aynı zamanda arkadaşlarını yalnız bırakmamak için Seokjin ile Jungkook da Taehyung'la kalmış ve kafa dağıtmak için basketbol sahasına gidiyorlardı.
Bir anda saha ortasında bir kara delik açıldı. Dörtlü direk kafalarını oraya döndürdü. Aynı zamanda kapının ordaki üçlüde oraya bakıyordu. Deliğin içinden siyah kanatlı bir yaratık çıktı. Bu yaratığın ne olduğunu bazıları bilirken bazıları bilmiyordu ve korkuyordu. Hoseok " buda ne böyle? " dedi. Namjoon " bilmiyorum " dedi ve incelemeye başladı. Neler oluyordu? Bu yaratıkta neydi? Bazıların kafasında bu sorular varken bazılarının kafasında burdan kaçmak vardı. Şeytan etrafı inceleyip hedefini belirlemeye çalışıyordu. Sonunda hedefini belirlediğinde kırmızı gözlerini ona dikti.
Min Yoongi
Jimin bunu farkedince hemen Yoongi'yi arkasına aldı. Bunu fark eden şeytan gözlerini şimdi onu koruyan meleğe dikti. Şeytan alayca gülümsedi. Sonra elinde bir kara küre oluşturdu ve Jimin'e fırlattı. Jimin'in elinden soğuk dumanlar çıktı ve gelen küreyi doğrulttu. Kısa sürede küre buza dönüp parçacıklara ayrıldı. Bunu gören Hoseok ile Namjoon ağzı açık kaldı. İkisinin ağzından " vaovv " diye ses çıktı. Aslında bunu sorgulamaları gerekirken hayran kalmaları Jimin'e garip gelmiş olmalı ki ' ciddi misiniz? ' bakışı atmıştı. Hoseok ile Namjoon ise " dikkat et!! " diye aynı anda bağırdıklarında Jimin gözlerini şeytana çevirdi. Gelen küreyi görünce hızla bir şekilde küreyi buza çevirip parçalara ayırdı. Ucuz atlatmıştı, biraz daha geç kalsaydı küre ona gelip onu parçalara ayırabilirdi. Yoongi ise yerinden kıpırdayamıyordu. Bu doğa üstü varlığa karşı bir şey yapamazdı. Ama Jimin onun için savaşırken bir şeyler yapmalıydı. Böyle duramazdı.
Şeytan elinde bir ışın oluşturdu ve Jimin'e yöneltti. Jimin gelen ışınla bir buz bariyeri oluşturdu ve ışını önledi. Ama ışın o kadar güçlüydü ki Jimin geriye gitmeye başlamıştı. Bariyer yavaş yavaş kırılmaya başlamıştı. Jimin öleceğini anladığında son kez Yoongi'ye baktı. Yoongi ona şaşkınlıkla bakıyordu.
Tam bariyer kırılacakken şeytana bir elektrik küresi çarpmasıyla şeytan sarsılmış ve ışın yok olmuştu. Bununla birlikte Jimin'in bariyeride kırılmış ve Jimin yorgunluktan dizlerinin üstüne düşmüştü. Derin derin nefes almaya başlamıştı. O elektrik küresini çok iyi tanıyordu. Kafasını sol tarafa çevirdiğinde onu gördü.
Kim Taehyung
Kapının orda alayca sırıtıyor ve bir Jimin'e bir de şeytana bakıyordu. Bir anda o kalın sesi yankılandı basketbol sahasında. Taehyung " ben olmasam sen ne yapıcaksın hiç bilmiyorum " dedi. Arkasında Seokjin ile Jungkook'un şaşkın bakışlarını umursamadan adımlarını Jimin'in yanına getirdi. Elini uzattı ve " bir günlük ateşkes yapabiliriz sanırım " dedi. Jimin bir ona bir eline baktı. Gözlerini devirip Taehyung'un elini tuttu ve kalktı. Sonra bakışlarını Yoongi'ye çevirip " onları burdan götür, biz arkanızı korucaz " dedi. Yoongi kafa sallayıp Hoseok ile Namjoon'un elini tutup kapıya götürdü. Kapıyı kapatıp ikisini şeytanla yalnız bıraktı.
Önden ilerlerken arkasından gelip gelmediklerini kontrol etti. Evine geldiğinde hepsini evin içine sürekledi. Sonra kapıyı kitledi. Derin nefes aldı. Biraz sessizliğe ihtiyacı vardı. Ama Hoseok'un sorularından dolayı bu pekte mümkün değildi. Hoseok " buda neydi? O şey neydi? Jimin'in ve Taehyung'un neden güçleri vardı? Tanrım neler oluyor Yoongi!! " diye sorular sormaya devam etti. Namjoon onu sakinleştirmek için " lütfen sakin olur musun? Ve Yoongi neler olduğunu açıklayacak mısın? " dedi. Yoongi derin bir nefes daha aldı. Sonra konuşmaya başladı.
" basketbol sahasındaki o uçan şey bir şeytandı. Jimin ise bir melek, koruyucu bir melek. Küçüklüğünden beri beni korumakla görevli. Çünkü şeytanlar beni öldürmek istiyorlar " dedi. Hoseok ise buna " neden? Neden seni öldürmek istiyorlar? " dedi. Yoongi derin bir nefes daha aldı. Geçmiş anılarını hatırlamak gerçekten zordu. Yoongi " bir kaza geçirdim ölmem gerekirken Jimin beni kurtardı ve şeytanlarda buna kızdı. Kendi elleriyle öldüreceklermiş beni " dedi imalı bir şekilde. Hoseok buna göz devirdi. Adam burda öldürülmeye çalışıyor o dalga geçiyor. Derin bir nefes verdi Hoseok. Arkadan bir ses duymalarıyla herkesin kafaları ona döndü. " Aslında benim başıma da böyle bir şey geldi. Taehyung beni kurtarmıştı " dedi Jungkook. Yoongi'nin kafasına o an denk geldi. Yoongi " Taehyung'da bir koruyucu melek, koruduğu kişide... Jungkook " dedi Jungkook'u göstererek. Herkesin kafası Jungkook'a döndüğünde Jungkook olayı hazmetmeye çalışıyordu. Onun için bu biraz fazlaydı.
O sırada şeytanla baş başa kalan ikili bir plan yapmaya çalışıyordular. Jimin " iki yerden saldıralım " dedi. Taehyung kafa salladı ve yavaş yavaş yerlerini aldılar. Aynı anda saldırdıklarında şeytan ikisinide önlemeye çalıştı. Bir bariyer oluşturup ikisini engelledi. Taehyung eline elektrik küresi oluşturup zaman kaybetmeden şeytana yöneltti. Darbeyi alan şeytan acı bir şekilde bağırdı. Bunu fırsat bilen Jimin iki elinde ışın oluşturup şeytanın kanatlarına hedef aldı. Hedef aldığı tam tutunca şeytan yere çakıldı. Şeytanın yanına vardıklarında baygın bir şekilde yattığını fark ettiler. İkisi birbirine bakıp kafa salladılar. İlk önce Jimin şeytanı buza çevirdi. Taehyung da elektrik akımıyla onu parçalara ayırdı. İşlerini bitirdiklerinde Jimin'in evine yol aldılar.
Eve vardıklarında herkesin oturma odasında oturduklarını gördüler. Herkes onlara döndüklerinde Taehyung ile Jimin birbirine bakıp tekrar ona döndüler. Sonunda ise Jimin her şeyi anlattı. Melek olduğunu, görevini, aynı zamanda Taehyung'lada çocukluk arkadaşları oldukları, her şey. Taehyung da görevini söyledi, Jungkook'u korumak. Ama bu arkadaş oldukları anlamına gelmiyordu. Sonunda ise yine gruplara ayrıldılar. Aynı taraftılar ama birbirlerinden fazlasıyla kopuktular.
Geri döndüm biraz geç oldu ama olsun. Sınavlarım hala var ama sıkıldım. Atayım dedim. Biraz sallama oldu ben pek beğenmedim ama dolu kafayla anca bu kadar yazabildim. Boş kafayla boş bir zamanda yazabilirdim ama böyle bir zamanım olmadığı için...
Neyse okuduğunuz için teşekkür ederim. Hatalarımı mazur görün.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Melek // Yoonmin✔
FanfictionPark Jimin, Min Yoongi'nin koruyucu meleğiydi. " Sen neysin böyle? "