Ne güzel şeydi çocuk olmak...
Tozlu yollarda koşmak, oyunlar kurmak, gülmek en saf halinle. Ne güzeldi kirlenen eller, en temiz halimizde. Ne özeldi yaşanan her an, farkında olmadan. Çocukluk hayalleri, kurulan arkadaşlıklar.. Aşık olmak belki de, n...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elçin sorduğu sorunun cevabından korktuğu için dinlemiyor bile, telefonu kapatıp hemen arabaya binerek hastaneye gidiyor. Aynı şekilde Kuzey de gözlerini telefon sesiyle açıyor. Aldığı kötü haberin ardından hemen üstünü giyerek dışarıya fırlıyor ve arabaya biniyor. Bu sırada Elçin, Atakan'ın doktoruyla konuşuyor. Ameliyattan yeni çıktığını, durumunun kötü olduğunu öğrenince kahroluyor. Odasına girdiğinde ise canının acısını hiçe sayarak ayağa kalkmaya çalıştığını görüyor ve hemen yanına gidip onu durduruyor.
"Atakan? Atakan ne yapıyorsun sen? Yatıp dinlenmen gerek."
"Bırak.. beni.. Elçin."
"Olmaz, gidemezsin. Nereye gidiyorsun?"
"Ben.. Ben bir daha o cehenneme giremem. Bir daha giremem o dört duvarın arasına. Öldür beni daha iyi."
"Ne yaptılar sana böyle?" diyor sırtındaki yaralara bakarak. "Bunu onlar yaptı dimi? Tamam bak her şeyin daha iyi olması için elimden geleni yapacağım. İstersen tek kişilik hücrelere aldırırız seni. Bak senin dinlenmen gerek, daha yeni çıktın ameliyattan. Böyle iyileşemezsin."
"Ölüyorum.. Ben orada her gün ölüyorum Elçin."
"Biliyorum. Çok acı çekiyorsun. Ama her şey düzelecek, söz veriyorum. Yatar mısın şuraya lütfen?" ancak sarılarak sakinleştirebiliyor onu. O sırada Kuzey kapıyı aralayıp onları izliyor sessizce. Elçin, uzun uzun sarıldıktan sonra yatmasına yardım ediyor.
"Ben yaşamak istemiyorum artık."
"Şşş.. Konuşma böyle. Hepimiz çok acı çektik, canımız çok yandı. Birlikte tutunacağız hayata. Zor olacak belki ama imkansız değil. El ele verip, sırt sırta yaşayacağız bir şekilde." diyor ve gülümsüyor. Kuzey, içeriye kapıyı tıklayarak giriyor.
"Geçmiş olsun." onun ardından da iki tane polis memuru geliyor. "Müsaadeniz olursa arkadaşlar ifadesini alsın."
"Ameliyattan henüz yeni çıktı, dinlenmesi gerek. Ayrıca şu kelepçeyi çıkarın hemen."
"Sayın savcım.." diyor Kuzey dişlerinin arasından.
"Çıkarın dedim. Hadi, biz dışarıya çıkalım da hastamız dinlensin."
**
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
