Seda'nın söylediklerinden sonra toparlanmam pek de mümkün olmuyor. Her ne kadar onun adına çok sevinsem de kendi adıma çok üzülüyorum; bunca yıldır ailemden en ufak bir bilgiye sahip olmamama rağmen hâlâ umutla bekleyişime.. Kırgın da olsa, küs de olsa günde en azından bir kere arayıp halimi hatırımı soran, kardeşten öte gördüğüm insan, günlerce bir kez olsun aramıyor. Onun da benden uzaklaşmasının ardından iyice yapayalnız hissediyorum kendimi. Yanımda gibi görünen bir tek Sarp var artık, ancak o dertleşebileceğim son insan. Çünkü beni asla anlamıyor, anlamak istemiyor..
Sabahın ilk ışıklarıyla beraber gözlerimi açarken yine bir kartonun üzerinde, soğuktan iki büklüm olmuş bir halde buluyorum kendimi. Ellerimi ovuşturarak ve nefesimle ısıtmaya çalışıyorum. Her şeyi geçtim de, en çok korktuğum şey olan yalnızlık bir türlü bırakmıyor peşimi. Birine ihtiyacım var, sığınacak, dertleşecek birine.. Nereye gittiğimi bilmeden yürürken ayaklarım beni balıkçı teknelerinin olduğu bir yere götürüyor. Veda etmeden, tek kelime bile etmeden her şeyden uzaklaşırken arkamda bıraktığım Atakan'ı görüyorum uzaktan. Seslenemiyorum, gidemiyorum yanına. Biliyorum çok bencilce belki ama ona çok ihtiyacım var. Ve korktuğum şey başıma geliyor. O da beni görüyor ve ağır adımlarla yaklaşıyor. Dışarıdan çok sert görünse de onun içinde çok duygusal küçük bir çocuk var. Gözleri hemen doluveriyor, dudakları titriyor. İlk başta nasıl bir tepki vereceğini kestiremiyorum, konuşmaya çekiniyorum.
"Merhaba.. Nasılsın? Ş-şey.. Atakan bak.. Ben nereden başlayacağımı inan hiç bilmiyorum. Ne söyleyeceğim onu da bilmiyorum aslında. Farkındayım, çok bencilce görünüyorum oradan. Şimdi soracaksın bana. 'Neden yıllar sonra geldin?' diyeceksin. 'Bunca zaman neredeydin' diye soracaksın. Ne söylesem boş.. Ama.. Ama sana çok ihtiyacım var."
"Hoş geldin." diyor dolan gözleriyle. Gülümseyerek sarılıyorum ona. "Çok üşümüşsün. Hadi içeriye girelim." beraber teknenin içine giriyoruz ve oturuyoruz. Uzun bir sessizlik oluşuyor aramızda.
"Çok mu kızgınsın bana?"
"Ben geçmişi sildim Elçin. Geçmişin tozlu raflarını bir bir sildim. Zor oldu ama başardım."
"Peki ya beni? Beni de sildin mi geçmişinle beraber?" gözlerini kaçırıyor benden.
"Aç mısın?" gülümseyerek kafamı evet anlamında sallıyorum.
"Sen beni silmiş olabilirsin ama ben seni hiç unutmadım Atakan. Kalbimin bir köşesinde yerin duruyor hâlâ. Sen benim hâlâ tek dostumsun."
~~~~~~~~~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masalın Son Şarkısı | TAMAMLANDI
ФанфикNe güzel şeydi çocuk olmak... Tozlu yollarda koşmak, oyunlar kurmak, gülmek en saf halinle. Ne güzeldi kirlenen eller, en temiz halimizde. Ne özeldi yaşanan her an, farkında olmadan. Çocukluk hayalleri, kurulan arkadaşlıklar.. Aşık olmak belki de, n...