Jin bir öğretmendi. Okulda sevilen bir öğretmen. Bütün öğrencileri onu severdi. Çünkü Jin'i öğretmen değil de arkadaş gibi görüyorlardı. Jin derste öğrencileri sıkılınca onları güldürür, başları belaya girse onları kurtarırdı. Hatta bazı kız öğrenciler Jin'e karşı aşk besliyorlardı. Jin bu durumu fark etse de bir şey olmamış gibi davranıyordu. Hatta bazı kız öğrenciler Jin için kavga ediyordu. Bir keresinde bir kız, başka bir kızın kafasını çöp kutusuna sokmuştu.
Şimdi ise Jin son dersinin, son 5 dakikasındaydı. 5 dakika sonra eve gitmeyi umuyordu.
Çıkış zili çaldı. Ve çalar çalmaz yanına bir öğrenci gelmişti. en fazla boyu 160 cm olan kızın getirdiği soruya baktı Jin. Kızın saçları siyaha yakın bir kahverengiydi saçları. Üstünde ise klasik okul forması vardı.
"Hocam şu soruya bakabilir misiniz?"
"Peki." Dedi jin. Ve sesi çok ince olan kızın getirdiği soruya baktı. Matematik sorusuydu. Jin bir matematik öğretmeniydi. Jin soruyu öğrencesine anlattı.
"Hocam bir daha anlatır mısınız? Pek anlayamadım da." Jin bir daha anlattı.
"Peki hocam teşekkürler."
Bu gelen kız sınıfın en başarılı öğrencilerindendi. Jin adını hatırlamıyordu ama başarılı olduğunu biliyordu. Fakat bu getirdiği soru ortaokul düzeyindeydi. Ve bu kız o soruyu yapabilirdi. Peki kız neden bu soruyu getirdi? Cevapsız sorular Jin'in beynini işgal ediyordu. Çok fazla üzerinde durmadı.
Kantine indi. Öğretmen olduğu için kantinde öncelik yapılıyordu Jin'e karşı. Jin kantinden bir limonata aldı. Limonata severdi. Çok severdi. Küçükken annesi ve babası evdeki limonataları saklardı Jin içmesin diye. Ama Jin gece evde keşfe çıkar ve limonataları bulurdu.
Okul çıkışı bir grup kız kavga ediyordu. Bahçede Jin ve birkaç öğretmen vardı.
"Bay Kim! Şunları ayırsak ya!" dedi Bayan Park.
"Hemen."
Jin ve Bayan Park kavga eden kız öğrencileri ayırmaya çalıştılar. Fakat Bayan Park ayırayım derken yere düştü çünkü kızlardan biri ona yanlışlıkta tekme attı.
"Lan bir durun!!" dedi Jin bağırarak. Kızlar durdu. Çünkü kavganın sebebi gelmişti.
"Siz ikiniz benimle birlikte gelip derdinizi anlatıyorsunuz."
Kızlar korkmuştu. Ne diyeceklerdi? 'Hocam size aşıktık da o yüzden kavga ettik.'mi diyeceklerdi?
Kızlar ve Jin öğretmenler odasına gitti. İçeriye geçip Jin oturdu. Öğrenciler ayakta kaldı.
"Evet sizden bir açıklama bekliyorum?" dedi sorarcasına Jin.
"Ee..şey,"
"Evet?"
Diğre kız öğrenci konuşmaya başladı.
"Hocam Yeonwoo size aşkını itiraf edecekti, ben engel oldum."
"Acaba niye engel oldun? Sen de Jin hocayı seviyorsun ve ben söylersem sevgili olmamızdan korktun."
"Hayır ben sadece Jin hocamın iyiliğini düşünüyordum. Eğer söyleseydin adam ne yapacaktı?"
"Saçmalama Jooe sen de Jin hocayı seviyorsun, aşıksın."
"Tanrı'm susun be! Karşınızda bir öğretmen var ve siz kavga ediyorsunuz. Saçmalamayın sizin aşk sandığınız şey sadece ergenlikte olan bir şey. Şimdilik gidin ama bir daha böyle bir sebep için kavga etmeyin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
not in my dream, taejin
Fanfiction"Neden bana teşekkür ediyorsun ki? Benim sana teşekkür etmem gerek." "Hayır, seni sevdiğim için teşekkür ederim." Eski adı; müdür müdür müdür?