0

739 40 24
                                    

Bayan Kim'in ölüm saati gelmişti, geçiyordu bile.

Eski bir arkadaşı ona bir iyilik yapmış ve Taehyung'un zehirli keki yemesini sağlamıştı. Böylelikle hayattaki son amacını gerçekleştirmiş olmuştu.

Hayatta onun da bir amacı yoktu. Onun da gitmişti sevdiği insanlar.

Elindeki Jilete baktı ve hiçbir tereddütü olmadan bir çizik attı.

Belki oğlu yaşıyordu ama umrunda değildi.

Umrunda olan şey bu dünyadan göçüp gitmişti çünkü.

$$

"Mutlu musun?" dedi Jin, karşısındaki Namjoon'a.

Namjoon hapisteydi ve Jin onu ziyarete gelmişti.

"Eh, mutluyum."

Jin'in sinirden elleri titriyordu.

"Neden böyle şeyler yaptın?" Jin zar zor konuşuyordu. Ses tonunun ödlek gibi çıkmaması için çaba sarfediyordu.

"Bence bunu gayet iyi biliyorsun." Namjoon dalga geçer gibi dedi.

"Hayır bilmiyorum."

Uzaktaki bir görevli "son 2 dakika" dedi.

"O zaman hiçbir zaman öğrenemeyeceksin." dedi Namjoon. Ve camın arkasındaki sandalyeden kaltı.

Namjoon'un yanaklarından da gözyaşı düşüyordu. Fakat kimse görmedi.

Bir hafta sonra ise Namjoon'un ölüm haberi yayıldı.

&&

Jimin ve Jungkook bir parkati banka oturmuşlardı. Orada el ele tutuşuyorlardı ve karşılarındaki denizi izliyorlardı.

Hafif uykusu gelen Jimin başını Jungkook'un omzuna koydu. Jungkook dudaklarını Jimin'in saçına getirdi. Ve onu öptü.

"Çok güzel kokuyorsun." dedi Jimin Jngkook'un kokusunu içine çekerken.

"Yanımdaki şey güzel kokunca ben de güzel kokarım." dedi Jungkook.

Şu an gülüyordu. Fakat her güldüğünde aklına Taehyung geliyordu.

"Bugün kaçıncı ayı?" dedi Jimin.

"On dördüncü."

Ön dört aydır Taehyung yoktu.

"Hadi denize girelim!" dedi Jungkook. Bir küçük tavşan gibi gözleri parlıyordu.

"Jungkook iyi misin Eylül'deyiz."

"Ee nolucak?"

Jungkook üstüni çıkardı ve elini Jimin'e uzattı. Jimin ona saşkın gözlerle bakıyordu. İnsanların bakışlarını dikkate almıyordu.

"Salak mısın herkes kaslarına bakıyor!" dedi Jimin.

"O zaman denize girelim! Böylece görmezler."

Jimin kıkırdadı. Ve Jungkook'un köşeli jetonu düştü.

"Sen beni mi kıskanıyordun!!"

"Ne alaka?"

"Evet evet beni kıskanıyordun!"

Jimin ona "ciddi misin?" bakışı atıyordu.

"Hadi gelecek misin? Deniz harika görünüyor."

"İyi peki..."

Jimin de tişörtünü çıkardı. Ve el ele tutuşarak denize doğru koştular. İkisi birlikte atladılar. Eh, denizin derinliğini bilmedikleri için popoları yere çarptı.

——————————————

Kitabı beklediğimden erken bitirdin. Fakat yapacak bir şey yoktu.

Bu kitapta yanımda olduğunuz için teşekkürler <3

Umarım bu yaptığım son için bana kızmamışsınızdır. Bu sonu kitaba başlamadan önce karar vermiştim. Size "mutlu son yaparım" derken yalan söylemiştim.

Lütfen takipte kalın çünkü 1-1,5 ay sonra yeni bir kitap yayınlayacağım. Tşkkürler sizi seviyorum.

Sormak istediğiniz bir şey varsa soranilirsiniz ben her zaman açığım.

not in my dream, taejinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin