Sky And Nameless Bird

5- flee

‼️Hatırlatma‼️
Jimin uyumuştu Taehyung'un omzunda. Fakat son cümlesini söylememiş, masalını bitirmemişti.

"Ve kendini feda etmiş, sevdiği için" diyerek noktalamıştı masalını.

Jimin'i eski püskü yataklarına yatırdığında o da yanına uzanmıştı. İnce örtüyü omuzlarına kadar örttüğünde, açıkta kalan boynuna minik bir öpücük kondurmuştu.

°
°
°
°
°
°

Bana her zaman bunu hatırlayacağına dair söz ver: Sen düşündüğünden ve göründüğünden daha güçlü ve daha akıllısın.

~07.09.2011~
-2 Sene Sonra-

Jimin, gülünce kısılan gözlerini eskimekten hareket edince gıcırdayan yatakta açmıştı bu sabahta.

Sabahın körü olduğuna emindi, güneş henüz doğuyor olmalıydı çünkü gökyüzü hala kızıl rengine boyalıydı.

Fakat Kim Taehyung ortalıklarda gözükmüyordu. Ranzanın yukarısına bakındı, belki orada uyumuştur diye ama yoktu.

Sonra ayakkabılarını ayağına çabucak geçirdiğinde, arka tarafa bakmak için hareketlenmişti.

Gözleri sevdiğini ararken orada da bulamamışlığın sıkıntısıyla omuzlarını düşürdü.

Ayaklarını sürüye sürüye tekrar yatağa döndüğünde nerede olabileceğini kestirmeye çabalıyordu.

Sonuç yoktu.

Aşağı tek başına inmeye korkuyordu. Taehyung olsa korkmazdı, onun yanında bir şey olmayacakmış gibi hissetmesine engel olamıyordu.

Yarım saat kadar sonra hâlâ yataktaydı Jimin. Ne gelen vardı ne de giden. Gelmemişti Taehyung.

İçini korku kaplıyor, aşağı inerken yakalandığı için dövüldüğünü düşünmeye başlıyordu yavaş yavaş.

Aşağı inemezdi, ancak inmeliydi. Taehyung'u bulması gerekiyordu.

Eğer Taehyung olsa dedi kendi kendine, Taehyung olsa bir dakika düşünmezdi, ben neden düşünüyorum, dedi.

Hızla ayağı kalktı. Kulak kanatacak kadar iğrenç sesle açılan kapıya normalde olsa tekme atıp dakikalarca söylenme pontasiyeline sahipken, o stresle duymamıştı bile.

Koşar adım, ikişer üçer inerken merdivenleri Taehyung'u görmüştü.

Tahmin ettiği gibi olmuştu.

Dayak yemişti.

Gözleri dolarken korkunç görüntü karşısında, kanın üzerine bulaşmasını umursamadan zorda olsa ayağı kaldırdı büyük olanı.

Elinde bir poşet vardı Kim Taehyung'un, bunu düşünmenin sırası değildi.

Zar zor yüksek merdivenleri çıkıp, yatağa oturttuğunda, küçük, tek bölmeli, dolaba koştu.

Pansuman için gerekli olan bir kaç şeyi kaptığında Taehyung'un yanında bitti.

O ise hiçbir şey umursamadan elindeki poşetle Jimin'i bekliyordu.

Poşete dalmışken Jimin'in geldiğini farkedince poşedi Jimin'e uzattı. "Senin için aldım Chim." Jimin her zamanki bir vakit olsa bağırıp çağırırdı neden para harcadığı için. Ama kızamamıştı işte. Kan içindeyken bile hediyeyi düşünürken kaşlarını dahi çatamamıştı.