!!Hatırlatma!!
Jimin'in daha fazla dayanacak gücü kalmadığında başını bankın arka kısmına yaslamıştı. "Evet ciddiyim, ben burada kalacağım. Sizde evinize gidin."Taehyung Jimin'in karşı çıkabilecek gücü olmadığını bildiğinden kucağına almıştı.
"Lütfen beni bırakın, ben burada kalacağım." Jimin'in fısıltı gibi çıkan sesi Taehyung'un boynuna değiyordu.
Taehyung bu söylediğine kıkırdamıştı, "Hm hm."
°
°
°
°
°
°
°Şimdi her şey geçti, çünkü bir kez öldüğümde artık acımıyordu.
Jimin açık tutmakta zorlandığı gözlerini uyumak için kapadığında Taehyung'un arabasındaydı.
"Ben özür dilerim." dedi, her zamanki gibi Jimin'in duymayacağını biliyordu.
Yolda yanan kırmızı ışıkla durduğunda arkada soğuktan titreyen Jimin'i inceliyordu.
Baş parmağıyla direksiyona vurarak ritim tutarken yeşil ışık yanmış, araba tekrardan hareketlenmişti.
Tekrardan on dakikalık yol aldıklarında büyük evin önünde arabayı park etmişti Taehyung.
Arabanın durmasıyla tekrar uyanan Jimin, küçük bir bebek gibi etrafı inceleyip neler olduğunu kavramaya çalışıyordu.
Sağ kapı açılıp ardında Taehyung'u gördüğünde bile pek idrak edememişti. Uyku serdemiydi ve soğuk sanki beynini uyuşturmuştu, düşünme yetisini kaybetmişti sanki.
"Hadi gel Minjae." Jimin uyku sersemiydi ve o anda ismini değiştirdiğini akıl edememişti. Fakat çokta umrunda değildi zaten.
Söz dinleyip arabadan indiğinde ayakta duramayıp yere düşmüş, sonra da yine bir bebek gibi ağlamaya başlamıştı.
"Bıktım artık, her şeyden bıktım. Sıkıldım, yoruldum ben artık." diyip ağlamaya devam etmişti.
Taehyung diz çöküp Jimin'in saçlarını okşadı. Sarıldı ona. Çünkü Jimin'e sarıldığında ağlamasının duracağını biliyordu.
"Hadi kalk içeri gidelim. Burası çok soğuk." Jimin'in ağlaması durmamıştı henüz. "Biraz böyle kalsak olmaz mı?"
"İçeri de tekrar sarılsam?" Jimin için daha iyi bir seçenekti. Hem içerisi sıcak olacaktı. Başını sallayıp destek alarak kalkmış, yavaş yavaş yürümeye başlamıştı.
"Doktor, Burası senin mi?" Jimin'in kafası bulanmaya başlıyordu. Taehyung cevap vermeyip kapıyı açtığında Jimin'i içeri soktu.
Üzerindeki ıslak montu kapının yanındaki dolaba koyup Jimin'i salona kadar götürdü.
Jimin'in vücudu soğuktan birden sıcağa geçmenin etkisiyle yanıyordu. Fakat Jimin bunu değil, üşüdüğünü hissediyordu.
Kendi kendine üşüdüğünü mırıldanırken nerede olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. Etrafı inceliyor, kafasında daha önce gelmiş olabilme olasılığını ölçüp tartıyordu.
"Burası neresi ya?" ellerini kollarına sürterek ısınmaya çalışırken arkasından tanıdık bir ses geldi.
"Burası benim yaşadığım yer." Jimin kaşlarını havalandırmış, karşısındankinin gerçekliğini sorguluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sky And Nameless Bird
ContoKızaran gözlerini mavi binada gezdirdi bir süre. 'Saçların keşke mavi olsa' Demişti Kim Taehyung, yeni yeni arkadaş olduklarında. 'Ben ismi olmayan bir kuş olurdum, sende gökyüzü.' Ve sonra eklemişti minik aklıyla. 'Belki dolaşırdım sende. Özgür...