‼️HATIRLATMA‼️
Jimin anlamamıştı. "Evet dinledim de, ne alakası var, konudan cayma hakkına sahip değilsiniz Jeon salak Jungkook"Jungkook arabayı kullanırken navigasyondan haritayı takip etmeye çalışıyordu. "Beklersen sadede geleceğim Park kendini zeki sanan Mal. Neyse, işte haber başlıkları falan onları da görmüşsündür. 'Ünlü Rapper Arkadaşı' gibi bezer şeyler vardı. Namjoon o 'ünlü rapper' dedikleri işte." diye tek solukta anlattı Jungkook.
"N-nasıl yani, şimdi Jin hyung en başından beri Taehyung'u tanıyor muymuş?"
°
°
°
°
°Ne kadar unutursam unutayım, yeşeriyorsun beynim ve kalbimin ücra köşelerinden.
Jungkook yaklaşık bir dakikadır hiçbir şey söylememişti. Jimin sabırla bir cevap bekliyordu.
Saat daha erkendi.
Gökyüzü biraz bulutlu, biraz hüzünlüydü. Beyazların arasından gözüken mavilikler ferahlık vericiydi.
"Bende biliyordum, yani ilk başta biliyordum. Sonra Daegu'ya gitti o. Geri geldiğini seninle eş zamanlı öğrendim." diye mırıldandı.
"Jungkook arabayı durdur." dedi sinirli olduğunu belirtircesine. Jungkook ise duymamış gibi davranıp arabayı sürmeye devam etti.
Elini kapıya vururken sinirle bağırdı, "Arabayı durdurmanı söyledim sana!" Jimin arabanın kilitli olduğunu bildiği halde kapıyı açmaya çalışıyordu.
"Beynini sikeyim senin, laftan anlamayan gerizekalı. Durdursana şu lanet şeyi." zorladığı kapı açılmayınca telefonunu eline aldı.
"Jeon Jungkook! Şimdi arabayı durdurup kapının kilidini açmazsan elimdeki telefonla camı kırar kaçarım, ve bilirsin dediğimi yapabilecek kapasiteye sahip biriyimdir!" dedi sakinmiş rolü yaparken.
"Bak, sakin ol ön-" Jimin sanki hiç duymuyormuş gibi davranıyordu.
"Bir, ik-" Jungkook, arabayı durdurup Jimin'in elindeki telefonu almaya çalışırken bir yandan da konuşmaya çalışıyordu, "Eğer şimdi doktora gidip randevumuzu güzelce sonlandırırsak sana söz veriyorum sen benimle konuiana kadar laf etmeyeceğim sana"
Jimin boş bakışlarını karşısındaki bedenin gözlerinde gezdirdi. "Sözler anlamını, Taehyung gitmeyeceğim diye söz verdikten sonra gidişini ağlaya ağlaya izlediğimden beri kaybetti, üzgünüm."
Ortam mümkünmüş gibi daha da ciddileşmişti.
"Ben Taehyung değilim, verdiğim sözü tutacağım" Jimin tekrar koltuğa sindi. Bu böyle uzayıp giderdi çünkü.
Jungkook, Jimin'in anlayamadığı şekilde Taehyung'dan nefret ediyordu.
"Devam et de kurtulayım bir an önce."
"Seçiminizi beğendim bay Park." Jimin göz devirmesine engel olamazken kollarını gmğsünde birleştirmişti.
Kavga falan derken geldikleri hastanenin önünde durmuşlardı. İhtişamlı bir görünüşü vardı.
Bir hastane için fazla ihtişamlı.
Jungkook ile aralarında tek kelime geçmezken sadece yürüyorlardı. Sinir bozucu dönen kapıdan geçtiklerinde karşılarında danışma duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sky And Nameless Bird
Short StoryKızaran gözlerini mavi binada gezdirdi bir süre. 'Saçların keşke mavi olsa' Demişti Kim Taehyung, yeni yeni arkadaş olduklarında. 'Ben ismi olmayan bir kuş olurdum, sende gökyüzü.' Ve sonra eklemişti minik aklıyla. 'Belki dolaşırdım sende. Özgür...