Finali yazmam gerekiyo ama yazamıyorum.
!!Hatırlatma!!
Kız derin nefes aldı, bunu söylemeli miydi bilmiyordu.
"Biz mecburiyetiz Jimin, ikimizde. Fakat ben, onun yanında tutmak zorunda olduğu, sense yanına gelmemekle zorunlu olduğuydun. Aramızdaki fark bu işte. Fakat daha fazla soru sorma. Cevaplayamam. Eğer geri dönersen, Taehyung zamanı geldiğinde sana anlatacaktır. Bunlar sana asla anlatmayacağı şeylerdi. Fakat anlatacağı şeyleri beklemelisin, dönersen eğer."
Sessizce kahvelerini içtiler sonra.
Kahveleri bittiğindeyse Jimin, otobüs garına doğru yol almıştı.
°
°
°
°
°
°Ölü denizler miydi gözlerinde barınan yoksa kayıp galaksiler miydi ruhunu ele geçirenler?
.
.
.Billie Eilish&Khalid - Lovely
"Jimin gelir mi?" çok masumdu Taehyung. "Jimin'i çok özledim." beş haftadır yalnızca bu iki cümleyi söylüyordu.
Yemek yemiyordu, içki ya da Jimin gittikten sonra başladığı sigarasını içiyordu koltuğun köşesinde.
İkinciyi kaldıramayacağını biliyordu Taehyung. Bu sefer eskisi gibi dik kalamayacağını da biliyordu.
Yine de bekliyordu sevgilisini.
"Taehyung, hadi kalk." yüzünü kapattığı ellerini yavaşça çekti. Umutla parlayan gözlerini Jungkook'a dikmişti.
"Jimin mi geldi?"
Jungkook seslice nefes verdi. Artık dayanamıyordu, Taehyung'un bu hallerinden yorulmuştu.
Taehyung'un tuttuğu kolunu sertçe bıraktı, Taehyung'un pekte umrunda değildi.
"Gelmemiş mi?" sorduğu sorunun cevabı gözlerindeki ışığı söndürmüş, yerini karanlığa terk etmişti.
Gölgelenen gözleri, yorulmuş bakıyordu. Çok bıkmış, çok yıkılmış...
Jungkook, yan oda da uzanan Cheonsa'nın yanına gitmişti.
"Cheonsa, Taehyung laf anlamıyor, ne söylersem söyleyeyim 'Jimin gelmiş mi, Jimin mi geldi?' diyor. Cidden yoruldum artık."
Cheonsa eliyle yatağın ucunu pat patlayarak Jungkook'a gelmesini işaret etmişti.
"Jungkook, bir şey söyleyeceğim ama aramızda kalacak, Taehyung'a söylemeyeceksin, tamam mı?"
Jungkook yatağa otururken omuz silkti. "Tamam, söyle hadi."
"Jimin buradaymış," dedi sakinlikle. "Dönmüş."
Jungkook tepki vermedi, söylediği cümlenin ağırlığında eziliyordu, bunu ilk tanımadığı bir kıza söylemesinin altında eziliyordu belki de.
"Nasılmış?" dudakları arasında dökülmek isteyen o kadar çok cümle varken, tek dökülen buydu, kırılmıştı.
"Yalnızca geleceğini söyledi." Jungkook dizlerinin üzerine koyduğu damarlı ellerini kaldırdı saçlarına.
Sıkıntıyla saçlarını karıştırırken dudaklarını dişliyor, gözlerini kapatıyordu.
Gelmemesi gerekiyordu. Taehyung'un bunu aniden kaldırabileceğinden şüpheliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sky And Nameless Bird
Short StoryKızaran gözlerini mavi binada gezdirdi bir süre. 'Saçların keşke mavi olsa' Demişti Kim Taehyung, yeni yeni arkadaş olduklarında. 'Ben ismi olmayan bir kuş olurdum, sende gökyüzü.' Ve sonra eklemişti minik aklıyla. 'Belki dolaşırdım sende. Özgür...