* İyi Okumalar~😊*
"Düşündüğümden de beter!"
"Efendim?" Dr. Kim Jongin paslanmaz çelik bir lavaboda karıştırmakta olduğu ballı su çözeltisinden başını kaldırdı. "Neymiş o düşündüğünden beter olan?"
Kız kardeşi Min Jung bambu kepenkleri bel vermiş pencereleri, eğreti rafları, mikroskoplar ve luplarla aletlerin durduğu laminant çalışma tezgahını işaret etti.
"Burası. Yaşam tarzın. Annemin anlattıkları, gördüklerimin yanında hiç kalır."
Jongin yüzünü buruşturdu, ardından burnuna tam oturmayan, kopup yapıştırılmış gözlüklerini yerine yerleştirip dikkatle kız kardeşine baktı. Aynı çekik gözler kendisine aynı bakışlarla mukabele ediyordu. Anlaşılan, yine ana nasihatlerden biri yoldaydı; gardını aldı. Min Jung bir girişti mi, kolay kolay bırakmazdı.
Jongin, "Annem buraya bayıldı," dedi hiç istifini bozmadan. "Hatta kıskançlıktan çatladı."
"Ya, evet. Ne demezsin. Ne de olsa sen hiçbir şey için yerinden kıpırdamak zorunda değilsin. Oysa Annemin işini yapabilmek için her sabah giyinmesi, arabasına binip üniversiteye gitmesi gerek. Hatta arada sırada..." Min Jung abartılı bir soluk alıp dehşetle ürpermiş gibi yaptı. "... insanlarla muhattap olmak zorunda."
"Bir şey mi demek istiyorsun?"
"Kimse seni uzun süreliğine bu delikten dışarı çıkaramaz değil mi? Demek istediğim şu ki, Sevgili Ağabeyciğim, sen burada inzivaya çekilmiş, uygarlıktan tamamen kopmuşsun."
Jongin plastik ballı su kavanozunu eline alıp çalkaladı.
"Bu çok saçma. Bir gazete, iki haber dergisi, yarım düzine de bilimsel dergiye aboneyim. Her akşam da televizyon haberlerini izliyorum."Min Jung küçümser bir ifadeyle burnundan bir soluk verdi. "Hıh, doğrusu hakkını yememeli! Yerküresinin bilmem neresini sarsan depremlerden ve hangi politikacının neyle uğraştığından haberin var."
"Bunları bilmek fena mı?"
Min Jung hiç bozmadan devam etti. "Eminim, Tibet Dağları'nda mütasyona uğramış bir bitki çeşidi bulduklarında da, herkesten önce senin haberin oluyordur."
Jongin, "Fena mı?" diye tekrarladı. Min Jung içini çekti. "Jongin... bir insanla en son ne zaman konuştun?"
"Her perşembe Bayan North gelir. Onunla konuşurum."
"Bayan North mu? O da kim?"
"Evi temizleyip alışverişi yapar."
"Kaç yaşında bu North?"
"Kaç mı? Bilmem, hiç sormadım."
"Daha da kötüsü, belki de yaşına dikkat bile etmedin."
"Aslında ettim. Çok genç sayılmaz... yaşlı da denemez. İkisinin ortası bir şey."
"Demek ikisinin ortası?"
"Kadınlara yaş sorulmaz. Çoğu bundan hoşlanmaz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Kurye -KAISOO-
Fanfiction⚠Glenda Sanders'in aynı isimli romanından uyarlamadır! (Başlangıç:18 Şubat 2019 ~ Bitiş: 11Temmuz 2019)