📮İki

1.6K 158 189
                                    

*İyi Okumalar...😊*

Kyungsoo yüzünü buruşturarak elindeki mektuba baktı. O mektubu önündeki raflardaki ince uzun aralıklardan birine yerleştirecekti. Bu zarfı aralıkları, bir güzergah üzerinde dört yüz elliden fazla durak demekti. Sağ yanında duran çadır bezinden yapılma dev çantanın içindeki binlerce zarfın her birinin, bu raflarda özel bir aralığı vardı.

Çok zarif olmasına rağmen şeftali renkli, kaygan kağıtlı zarf, insanı bayan ağır bir parfüm kokmasa, dikkatini bile çekmeyecekti. Kyungsoo kahverengi mürekkeple yazılmış ve kadın elinden çıktığı belli olan iri yazıya merakla baktı. Adrese bir göz atıp sadece sokak adını ve numarayı görmeye alışmıştı. Bu da zarfı doğru aralığa yerleştirilmesine yetiyordu. Ancak bu kez zarfın üzerindeki ismi de fark etti. Kendi kendine hafifçe güldü. Dr. Yürek Yakan mı?

Adresete belirtilen sokak güzergah sonlarına doğruydu ve o yol üzerinde sadece dört durak vardı. Merakı iyice artarak, aynı aralığa yerleştirilmiş diğer zarfları çekip tek tek bakmaya başladı. Eğer yanılmıyorsa, o numara... evet. Yanılmıyordu. O matrak isimli araştırma yerine aitti. Hani şu bahçesi tel örgüyle çevrili olup da, cipiyle yolun kenarındaki posta kutusuna her yanaştığında, içerideki dalmaçyalıların kıyamet kopardıkları yer. Orada, postadan habire bilimsel dergiler alan bir doktor vardı. Adını hatırlayamıyordu, ama 'Yürek Yakan' olmadığından emindi. Olsa, mutlaka hatırlardı.

Kim.

Evet böyleydi. Entomolojik ve Kimyasal Araştırmalar Enstitüsü'ne ait telefon faturasında açık açık yazılıydı işte: Dr. Kim Jongin.

Kyungsoo başını iki yana salladı. Amma da ağız dolduran bir enstitü adıydı ha! Entomolojik araştırma? Bu terimi bir yerlerden hatırlar gibiydi. Herhalde on yıl önce bitirdiği lisedeki fen derslerinden olmalıydı.

Tuhaf, diye düşündü. İnsan bazen görmediği biri hakkında nasıl da farklı sanılara kapılıyordu. Ortalıklarda hiç görünmeyen doktoru hep yaşını başını almış, dalgın bir kitap kurdu olarak gözünün önüne getirmişti. Oysa Kansas'lı, güzel el yazılı, pahalı parfüm kullanan biri esrarengiz bilim adamını hiç de öyle bulmuyordu besbelli.

Kyungsoo omuzlarını silkerek Dr. 'Yürekyakan'ın mektubunu enstitüye ait diğer postayla birlikte zarf aralığına yerleştirirken yayılan ağır kokudan yine ister istemez yüzünü buruşturdu.

Mektupları adrese göre ayırma işlemi bittikten sonra, her birini dağıtım güzergahı sırasına göre uzun metal kutulara aktardı. O metal kutular, paketler, alıcının imzasını gerektiren iadeli taahhütlü posta, büyük boy zarflar ve dergilerle birlikte cipe taşınacaktı. Mektupları metal kutulara boşaltırken Dr. 'Yürekyakan'ın mektubunun kokusu burnuna bir daha çarptı. Metal kutuyu cipin kargo kısmına koyarken onu yine duydu.

📮

Tropical City'nin sabah trafiğinin içine dalıp, dağıtım güzergahına girer girmez bu olanlar aklından uçup gitmişti bile. Tropical City hala tembel, küçük bir kasabaydı. Kent dışı yerleşim bölgelerinden biriydi. Merkezinde postane dışında iki banka, bir market, üç butik, belediye binası, polis karakolu ve iki kafe vardı.

Kyungsoo bunların önünden çoktan geçmiş, kasaba merkezinin bir mil kadar kuzeyindeki daha küçük bir yerleşim birimine giden yola sapmıştı. Oradan ayrıldıktan sonra yol artık çoğunlukla kırlık bir alanda ilerliyordu. Evler birbirinden en az yarım mil uzaklıktaydı. Öğleden sonra ilk saatlerde Dr. 'Yürekyakan'ın altlardaki şeftali mektubundan yayılan iç bayıltıcı koku, mektup yığınını delip geçmişti. Bir an önce onu doktorun posta kutusuna bırakıp kurtulsa iyi olacaktı.

Güzel Kurye -KAISOO-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin