📮 On Dokuz

1.2K 127 142
                                    

*İyi Okumalar~😊*

📮

İki saat boyunca, pasta yapıp krema çırpmak Kyungsoo'nun keyfini yerine getirmeye hiç yaramamıştı. Ama yapacak başka bir şeyi olmadığını düşünecek olursa, öğleden sonrasını geçirmek için bundan daha iyi bir uğraş da bulamayacağını biliyordu. Jongin'in tuhaf tutumu yüzünden canı o kadar sıkkındı ki...

Matematikçi değildi belki, ama bir şeyin ters gittiğini fark edecek kadar aklı vardı. Dr. Kim Jongin birdenbire ilişkilerinin üzerine soğuk su boşaltmıştı. O dünyayı kurtarmak peşindeydi ve bunun için erkek güvelerine dişi güvelerle birleşmelerinde yardımcı olmak zorundaydı. Dişi güveler 'hazır' hale geldiğinde onların başında olması gerekiyordu. Ama yine de, bu, hafta sonunda birkaç saatini, onu aynı şekilde 'hazır' halde bekleyen sevgilisiyle geçirmesine engel değildi.

Öte yandan, eğer Kyungsoo hayatının yanılgısına düşmüyorsa, Jongin de sevgilisi için 'hazır'dı. Bu da Kyungsoo'yu  sabahtan beri kafasını kurcalayan soruya geri götürüyordu. Neden Jongin'in hiçbir çaba sarf etmediği sorusuna. Onun için ilişkileri çaba gerektirmeyecek kadar önemsiz miydi? Kim bilir, belki de Kyungsoo bu hoş doktorun etrafında kanat çırpan tek 'hazır' kişi değildi.

Her iki olasılığı da beyni reddetmek istiyordu. Jongin'in ilişkilerini önemsiz bulduğu fikri Kyungsoo'yu çileden çıkarıyordu. Ve Dr. Jongin'in iki kişiye birden, aynı yalanı söyleyebilmesi ona çok saçma geliyordu.

Tabii, Kyungsoo saf profesör kılığındaki bir gönül avcısının tuzağına düşmediyse. Hem onu ne kadar tanıyordu ki? Dr. 'Yürekyakan' adına yazılan mektuplar olmasaydı, onun varlığının farkında bile olmayacaktı.

Jongin inanılmayacak kadar kısa bir süre içinde münzevi bir profesörden, dehşet bir dansçıya dönüşmüştü. Belki de bilim adamları arasında, dünya çapında bir çapkın olarak tanınıyordu..  belki de dünyanın en ücra köşelerinde bile ona Dr. 'Yürekyakan' diyorlardı.  Cinsel çekim konusunda bir uzmandı belki...

Belki Kyugsoo'yu götürdüğü restorana her gece başka biriyle gidiyordu. Boston rumba kralı bile olabilirdi. Ya da Birleşik Devletler lambada şampiyonu! Öte yandan dünyanın en tatlı, en asil,  en işine bağlı bilim adamı da olabilirdi. Belki laboratuvarına kapanmış, tek başına, yapayalnız, uzun ve yeni bir kimsesiz geceye hazırlanıyordu. Ve Kyungsoo da, onu keşfettiği için dünyanın en talihli adamıydı.

Bu ikinci olasılıklar dizisini beğendi, çünkü tamamen Jongin'in verdiği izlenime uyuyordu. Jongin'i sırılsıklam bir aşık olarak tanımlıyordu. En az kendisi kadar aşık...

Ama ortada, yine de,  tuhaf bir durum vardı ve Kyungsoo bu durumun ne olduğunu öğrenmeliydi. Bir kenara çekilip olanları izleyebilecek insanlardan değildi. Olayları istediği yöne sürükleyebilirdi.

Bir saat kadar sonra duşunu almış, üstünü değiştirmiş ve aynada uzun uzun kendine çeki düzen vermiş olarak cipini Jongin'in posta kutusunun yanına park etti. Jongin kimseyi beklemediğinden, bütün kapılar kapalı ve kilitliydi. Kyungsoo tel örgüye vardığında, Wigglesworth ve von Frisch çoktan gelmişler, ayak bileklerini yalıyorlardı. Onlara doğru neşeyle el salladı ve sessizce çitin diğer tarafına geçti.

Korna çalıp Jongin'in kapıyı açmasını bekleyebilirdi, ama baskın yapma isteği ağır bastı. Jongin'i ya kızışmış güve sürüsüne çöpçatanlık yaparken, ya da aynı işle kendisi meşgulken bulacaktı.

Güzel Kurye -KAISOO-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin