📮Beş

1.4K 152 285
                                    

*İyi Okumalar~ 😊*

Dr. 'Yürekyakan'ın ön bahçesindeki fıskiyeye rağmen, Kyungsoo insafsız sıcağın altında kendini hoşaf gibi hissediyordu. Güzergahını tamamlayınca doğru eve koşacak, soğuk duşun altında en az yarım saat duracaktı. Ama önce cipini boşaltması, postalanacak mektupları teslim etmesi, taahhütlü postadan sorumlu memura sahibini bulamadığı postayı iade etmesi ve adreste kimseyi bulamayıp, posta kutusuna sığdıramadığı büyüklükteki paketlere ait formları doldurması gerekiyordu.

Güzergahın sonlarını mümkün olan en hızlı bir şekilde tamamladıktan sonra, en kestirme yoldan binaya varıp kendini kapıdan içeri atmak üzereyken az kalsın Mag Chester ile çarpışıyordu. Mag de kendi cipinden paketleri el arabasına boşaltmış, postaneye dönüyordu. Beraber mahallelerindeki perili eve girip hayalet avladıkları günden beri Kyungsoo'nun en yakın arkadaşıydı. Postanede ki bu işe başvurması için teşvik eden de o olmuştu.

Mag arkadaşına neşeyle, "Kyung!" diye seslendi. Sıcaktan yanakları al al olmuş, siyah nemli saçları dalgalanarak alnına yapışmış Kyungsoo ona gülümsedi.

"Seni yakaladığim iyi oldu. Bu akşam Angelo'nun Yeri'ne gitmek ister misin?"

"Sen Sam ile çıkmıyor muydun?"

"Dostum, çocuk ekti beni! Boyum kısa, göğüslerim yassıymış!"

Kyungsoo kahkahasını bastırmaya çalışarak, "Madrabazlardan Yılmışlar Derneği kurmayı düşünüyorum," dedi.

Kyungsoo kendisinin edindiği son erkek arkadaşı düşündü. Katıksız bir madrabazdı. "Angelo'nun Yeri harika fikir."

Cuma akşamı evde tek başına oturmaktan bin kat iyidir.

"Yedi buçuk nasıl?"

Mag el arabasını kendi bölmesine doğru sürerken durup yeniden Kyungsoo'ya döndü. "Hey! Dr. 'Yürekyakan'a ne oldu? Adamı görebildin mi?"

Kyungsoo yanlarından geçen birkaç calışma arkadaşının uzaklaşmasını bekledi. Sonra kasvetli bir iç çekişle, "Gördüm," dedi.

"Eee?"

"Eee si, iyi biri gibi."

"İyi?" Mag bu sönük tanımlamadan düş kırıklığına uğramış gibiydi. Kyungsoo yeniden iç çekti. Dr. Kim Jongin hakkında konuşmak istemiyordu, çünkü bir bakıma onunla ilgili ne söyleyeceğini bilemiyordu. Öyle farklı biriydi ki. Ve öyle tuhaf..

Mag itiraz etti. "Hepsi bu mu? İyi biri, o kadar?"

"İyi ve sıradan biri, o kadar. Söyleyecek başka bir şey yok."

"Tanrı aşkına Kyunsoo, adam yürek yakıyor mu, yakmıyor mu?"

Kyungsoo gözlerini kaçırarak yere baktı ve kısık bir sesle, "Yakmıyor," dedi.

"Hiç mi? Çirkin mi?"

"Hayır." Kyungsoo kaşlarını çattı. "Çirkin değil... daha çok bakımsız."

Veremeyeceği ayrıntılar için Mag'in kendini sıkboğaz etmeye hazırlandığının farkındaydı.

"Neyse Maggy, akşam konuşuruz. Yapış yapışım, soyunup buzdolabına girmek istiyorum."

Güzel Kurye -KAISOO-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin