4. Bölüm

1.7K 49 8
                                    

Sabah uyanıp yavaşça kalktım yerimden. Açlıktan midem kasılıyordu. Yerimden kalktım. Banyoya geçtim ihtiyaçlarımı giderdim. Mutfağa geçip kahvaltı yapmak için dolabı açtım. Bir şey kalmamış doğru düzgün. Peynir ekmek yedim. Zaten doğru düzgün bir şey yiyemiyordum. İç çekip odama geçtim. Kıyafetlerimi çıkartıp yeni kıyafetler ayarladım kendime banyoya girip kısa bir duş aldım. Mavi kazak giydim üzerime altıma kot pantolon giydim evden çıktım

Hafta içi bir markette kasiyer olarak çalışıyordum. Saat 08.43 te marketin önündeydim. Dün gelememiştim. Patrona iyi olmadığımı söylediğimde suratıma bakıp anlayabiliyordu bunu zaten. Bir şey söylemeden işimin başına geçmemi söyledi. Bütün gün markette geçirdim sadece kasada değil bazen depoda raflarda da çalışıyordum.

Bu bir hafta böyle geçti. Markette çalışmak beni daha çok yoruyordu. Ağır koliler indirip kaldırıyordum . Cumartesi günü her zamanki saatte kafedeydim. Rutin işlerimi artık aynı saatte kalkar aynı saatte işe gelirdim. Kafeye girip üzerimi değiştirdim. Mutfağa geçip tatlıları yaptım. Saat 12.00 a kadar serviste yardım ettim. Ahmet abi beni yanına çağırdı.

'tatlının çok seviyorlar burda hanne. Hafta içi çok soruyorlar var mı diye. Hafta içi de gelip burda çalışsan. Ne dersin?'

'Aslında benim için daha iyi olur. Pazartesi çalıştığım yere gidip söylerim ayrılabilirsem hemen salı gelirim.'

'tamam senden haber bekliyorum'

Sevinmiştim bu habere. Daha kolaydı.

'Ben çıkıyorum o zaman'.

Diyip çıktım dükkandan. Eve gitmek istemiyordum ama parka da gitmek istemiyordum. Karşıda arabasına yaslanmış bir şekilde Burak'ı gördüm. O da beni görünce yanıma gelmeye başladı. Hiç hareket etmeden yanıma gelmesini bekledim.

'Naber Hanne?'

Sesinde ne nasıl olduğumu umursar bir ton vardı ne de bu soruyu mecburiyetten soruyordu. Yolda geçerken birisine sorulan bir soru gibi söylemişti bunu

'Neden geldin'

Umursamazca çıktı sesim yine ne var der gibi.

' DNA sonuçları açıklandı onu getirmeye geldim.'

zarf uzattı.

'Biz açıp sonucuna bakmadık senin açmanın daha uygun olacağını düşündük.'

Elindeki zarfı açtım. Hiç acelem yokmuş gibi açtım. Üçe katlanmış kağıdı açtım. Sonuca baktım pozitif. Kağıdı ona uzattım.

' pozitif. Ama bu benim için hiç bir şeyi değiştirmeyecek. Lütfen sizin için de öyle olsun. Annen ile babana da söyle ben hayatımdan memnunum. Böyle kalmasını istiyorum.'

Yanından geçmeye çalışırken kolumu tuttu. Ah sol kolum hala morarıktı. O gün merdivenlerden düştüğümde kolum bir karış mosmordu. Çoğu zaman kullanamamıştım. Kolumun mor yerini tuttuğunda dişlerimi sıktım.

'Bu ne şımarıklık be. Biz gelmişiz sana aileniz diyoruz kıza bak. Kim bilir nerelerde büyüdün de bu hareketler... Annem olmasa seni yemin ediyorum parçalarım. Benim sabrımı sınama tamam mı?'

Dişlerinin arasından adeta tıslamıştı. Kolumu çekmeye çalıştım daha çok sıktı. Diğer elimle tokat attım var gücümle. Beklemiyor olacak ki kolumu bıraktı. Yanından geçip gittim. Arkamdan gelip yine kolumu sıktı bu sefer parmakları cidden etime gömüldü. Acıyla inledim. Umurunda olmadı. Kolumu çekmeye çalıştım yine bırakmadı. Kurtulamıyorum. Çırpınmaya başladım deli gibi. Kalbim hızla attı nefesim sıklaştı. Ne dediğini duymuyordum anlamıyordum . Panik atak krizi geçiriyordum. Kolumdaki baskısı azaldı ama bırakmadı iki elini birden omuzlarıma koydu yine bir şeyler söylediğini duydum ama anlamadım. Dizlerimin üzerinde yere çöktüm elim boğazıma gitti nefes alamıyordum . Sıktım boğazımı bana engel olmaya çalışıyordu. Sanki boğazımı sıkan oymuş gibi kaçtım ondan arkaya doğru. Bilincim daha fazla açık kalmadı yana doğru düştüm.

Bırak Beni Böyle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin