5. Bölüm

1.5K 44 3
                                    

'Biraz konuşabilir miyiz.?'

Sanki hayır desem konuşmayacakmış gibi sorması saçmaydı. Başımı salladım onaylar şekilde.

'Eğer sana yaptıklarımdan dolayı bu kadar korkup tedirgin oluyorsan özür dilerim. Ama sen böyle yaptıkça annemde babamda üzülüyorlar. Senden hemen olumlu bir şey beklemiyoruz evet ama sen fazla tepki veriyorsun. Onlar senin annen ile baban. Lütfen biraz daha ılımlı ol'

Sözlerinde alay yoktu ilk defa ya da emir. Rica ediyordu. Ben onlara güvenmiyorum ki. O adamın bana sarılmasına nasıl izin verirdim. Ya da burda nasıl kalabilirdim ki. Diyecek bir şey bulamadım. O da bunu anlamış olacak ki konuyu değiştirdi.

'pekala. O zaman seninle yeniden başlayalım olur mu?'

Kafamı salladım olumlu anlamında.

'Ha bu arada sana söylenmedi büyük ihtimalle' sinsi bir şekilde güldü.

'Bir tane kız kardeşimiz var. Şu anda babaannemin yanında ve yarın dönecek. Sen asıl o zaman Akmanlarla tanışacaksın'

İlk başta şaşırdım kardeşim olmasına. Sorarcasına baktım yüzüne Akmanlar?

'konuşmayı dene ufaklık sesin çıksın biraz'

' Akmanlar?'

Fısıltı gibiydi sesim.

'Soyadımız Akman. Seninde en kısa zamanda değiştirilir. Hadi gel yemek yiyelim acıkmışsındır.'

Diyerek elini uzattı baktım eline ama tutmadım. O da bir şey demedi. Salona o önde ben arkasında giriş yaptık. Yemek masasında yiyecekler vardı. Aysun Hanım ile Ali bey koltuklarda oturuyorlardı. Biz gelince kalkıp masaya geçtik. Aysun Hanım oturmam gereken yeri gösterdi. Oturdum masaya ama aç değildim ki ben. Solumda Burak oturuyordu. Burak'ın karşısında Aysun Hanım başta Ali bey. Aysun Hanım tabağını alıp bir şeyler koymaya başladı.

'Ben hepsini yiyemem efendim. Ben alırım bir şeyler.'

Ali beyde Aysun Hanımda kaşlarını çatarak baktılar. Sanırım efendim dememe bozuldular. Peki diyip tabağı geri verdi bana Aysun Hanım. Tabağa koyduğu şeylere baktım. Bulgur pilavı ve kırmızı et vardı. Kırmızı et yemezdim. Bulgur pilavından çatallamaya başladım. Az az yedim ama bitirememiştim.

'Tabağındaki yemeği bitir' Ali beydi bunu söyleyen.

Sesi sert değildi. Ama bitirmezsem bu kadar yumuşak olmayacağı belliydi. Sessizce yemeye devam ettim. Eti de yedim zorla.

'izninizle'

Hızla kalktım masadan. Aysun hanımın tarifinden biliyordum banyonun yerini. Kapıyı kapatıp kilitledim. Klozete eğilip yediklerimi çıkarttım. Midemdeki her şey çıktıktan sonra kendimi duvara çektim sırtımı yasladım. Dizlerimi kendime çekip ağlamaya başladım. Anoreksiya hastalığım vardı benim. Yiyemiyordum yemek. Sifonu çekip elimi yüzümü yıkadım. Kapıyı açınca karşımda Aysun hanımı gördüm. Telaşla bakıyordu yüzüme. İyi olduğumu söyleyip odama gitmek için izin aldım. Odama geçip yatağın ucuna oturdum. Saat 18.39 du . Yarın eve gitmem lazımdı. Burada kalamazdım . Düşüncelere dalmışken kapı tıkırtısına sıçradım. Gel dedim yavaşça. Gelen Ali beydi. Ayağa kalktım istemsizce. Eliyle oturmamı gösterdi. Makyaj masasının sandalyesini çekip karşıma oturdu.

'Yemeği zorla yedirdim sanırım üzgünüm kızım '

Kızım kelimesini sevmezdim. Sahiplenme eki olan hiç bir kelimeyi sevmezdim.Bir şey demedim.

'Bize efendim deme kızım babanım ben senin. Ne kadar geç tanışmış olsakta. Birbirimizi zamanla tanıyacağız'

Peki dedim kısık sesimle. İyi geceler deyip çıktı odadan. Onun hemen arkasından Aysun hanım girdi odaya.

Bırak Beni Böyle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin