Aylar sonra
"İnanılır gibi değil."
Hande durduğunda bende durup ona bakmıştım. Yine aklından neler geçiyordu acaba? Uzanıp katladığını kıyafetleri bana verdiğinde devam etmesi için göz kırptım. İkizlerin kıyafetlerini dolaba yerleştirip tamamen ona döndüğünde elini beline götürürken ben de dinlemek için kollarımı göğsümde birleştirdim.
"Şahin'den bahsediyordum. Açıkçası ona başta güvenmemiştim. Beni bu eve getirdiği o ilk verdiği sözleri tutamayacağına dair inancım tamdı ki hala şaşkınlardayım. Bu Şahin'di yani illa bir yerde sabrı tükenmesi lazımdı."
"Sürekli aynı konunun etrafında dönüp durmaktan sıkıldım Hande, söz verdiği gibi bizden ayrı bir yaşam sürüyor. Neden hala sorguluyorsun ki?" Yanından geçip oyuncaları toplamaya başladığımda Hande yatağa oturarak konuşmaya devam et.
"İtiraf et sende ondan bu azmi beklemiyordun?"
Elbette beklemiyordum. Aylardır bizden ayrı başka bir şehirde yaşıyordu. Hafta sonları buradaki işleri için gelse de geceleri bu evden kalmıyor oteline gidiyordu. Reşat da tıpkı onun gibi yalnızca hafta sonları bize ziyarete geliyor o da otel işleri için burada kalmıyordu. Arada Şahin'in yanına gitsem de Şahin uzun süredir Muğla'da yeni satın aldıkları oteliyle uğraşıyordu. Bazen inanmakta bende güçlük çeksem de olay bundan ibaretti daha fazlası değil.
"Asya sana söylüyorum." Elimdeki oyuncaklarla ona döndüğümde ayağa kalktı. "Kızgınlığın geçti mi?" Başımı olumsuz anlamda salladım. İçimdeki her şey geçse de hala oğlumu benden koparıp almasını sindiremiyordum. Eğer kızım olmasaydı kim bilir neler oldu düşünmek dahi istemiyordum.
"Bugün ikizlerin doğum günü Asya, bugün bunu bahane ederek seni kandırabilir. Sakın ola onu affedeyim deme. Yalnızca birkaç ay sizden uzak kaldı diye yelkenleri indirmeye yeltenme." Başımı olumlu anlamda sallarken elini koluma koymuştum. "Şahin her ne kadar patronum olsa da bana bir hayli yüksek maaş da verse yaptıklarını hiçbir şey değiştirmez benim hala içim soğumazdı. Bugün oğlunu senden çalan yarın neler yapar kim bilir?"
"Tamam Hande, annem gibi bir şeyi on kez söyleme. Saf değilim. Onu affetmek gibi bir niyetim yok. Bugün geldiğinde gerektiği gibi davranacağım söz."
"Aferin sakın ola taviz verme. Hem senin kocan Şahin, orada senden uzakta kadınlarla ne yapıyordur Allah bilir. Onun hiç boş durduğunu sanmıyorum." Neden bana sürekli psikolojik eziyet ediyordu. Kocamı başka kadınlarla düşünemiyordum. Bunu yapıyor olsa bile sürekli dile getirmemesini kaç defa söylemem gerekiyordu.
"Hande artık bu konuyu kapatalım mı? Ben geçmişimi düşünmek istyiorum. Ben artık önüme bakmak istiyorum. Bugün ikizlerin doğum günü bırak biraz mutşu olayım."
"Ne yani seni mutsuz mu ediyorum? Hatırlarsan ikizlerin dadısıyım, sürekli yanlarında ben varım. Ayladır aynı evin çatısı altında yaşıyoruz. Her ne kadar bu ev kocanın evi olsa da birlikte yaşıyoruz. Ve Asya bugün ikizlerin doğum günü. Kocanın oğlunu senden çaldığı gün."
Gerçekten buhran geçirecektim. Ben tüm bunları bilmiyor muydum? Beni bu kadar saf biri olarak göremezdi. Bahsini ettiği çocuklar benimdi. Hiç kimse onların iyiliğini benden çok isteyemedi. Benim tek derdim çocuklarımdı.
"Hande senden rica ediyorum geçmişi bugünlük rafa kaldıralım." Beni okeylediğinde hazırlıkları kontrol etmek için aşağıya inmiştim. Zehra abla da sırf bugün için eve gelip hazırlıklara yardım ettiği için çok mutluydum. Zaten bizim için Şahin evde bir hizmetli bulundururken bugün yeterli olamayabilirdi. Bugün Şahin'in yanı sıra Rüya'lar da burada olacak. Beraber güzel bir kutlama yapacaktık.. Son kontrolleri yaptıktan sonra yukarıya çıktım. Hande giyinmek için odasına çekilirken bende ikizler uyanmadan giyinmiştim. Henüz makyajımı tamamlayamadan zil çaldığında saate baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONA AİT 👑
Teen FictionHerkes Kaybını Yazsın Deseler BEN 'SENİ' Yazardım SENDE 'ŞEREFİNİ'! İki bebek iki bilinmeyenli denklem!..