Korkma canım yalnızca kapıyı çalıp ben çıkıyorum diyeceksin. Adam sana deneyelim demedi mi sende kabul ettin. Yumruk yaptığım elimi kapıya götürecektim ki kapı aniden açılıvermişti. Şahin bana tepeden baktığı anda ağzımı kapatıp dudaklarımı yukarıya doğru kıvırdım. Şu anda çok fena yaklanmıştım. Bana kara kaşlarını çatınca "Şey çıkıyordum da haber vermek istedim." Diyivermiştim. Kapıyı çekip koridora baktıkta sonra nereye diye sordu.
"Mesaim bitti eve gideceğim." Yoksa mesaim bitmemiş miydi? Bana hiç giriş çıkış saatlerimi belirmedi. Bana bir adım daha yaklaştığında elini dirseğime koydu. "Akşam yemeğini birlikte yiyeceğiz benimle gel." Yine mi? Bu adam her öğünümü kontrol mü edecekti. Ben eve gidip diye konuşmaya yeltensem de itiraz istemiyordum demişti. İtiraz etmeden yürümeye başladığımda ilk günümüzü onunla geçirirsem daha güzle olur diye düşündüm.
İnsan kalabalığına girdiğimizde dirseğimi bırakmıştı. Onunla beraber seneler çalıştığım bölüme geldiğimizde etrafıma bakındım. Uzun süre burada çalışıp beni fark etmesi için dualar etmiştim. Şimdiyse onun yanında yer alıyordum. Deneme sürecimiz olsa da bir yola beraber çıkmıştık. Her zaman seçtiği masalardan birine oturduğunda bende oturup etrafıma bakınmaya devam ettim. "Seni yemekten sonra bir yere götürmek istiyorum." Ona baktığımda nereye diye sormuştum ama gidince görürsün demişti.
Yanımıza garson gelince yüzüne bakıp gülümsedim. Ne alacağımızı sorduğunda bana bakıp oda gülümsemişti. Şahin kendi yerine değilde benim adıma yemekler söylemişti. Yemekler diyorum çünkü ben duyduklarımı tek başıma bitiremezdim. Şimdiden karnım doymuştu. Ona itiraz ettiğimde hemen çok zayıfsın diyerek beni terslemişti. Neymiş kendine bir söz vermiş bana kilo aldıracakmış. Yoksa ilk günden beni istediği bir kadına mı döndürmeye çalışacaktı. Yemekler geldiğinde gözlerimi kocaman açarak katiyen bitiremeyeceğimi söylesem de tavrı kesindi hepsi bitecekti. Elimden geldiği adar bitirmeye çalışmış patlamaya yakın olunca bir yudum su içerek arkama yaslanmıştım. Ona bir lokma daha alırsam içimdekileri çıkarmak zorunda kalırım dediğim anda gözü korkmuş olmalı ki itiraz etmemişti.
Sonunda o halde kalkalım dediğinde nereye diye sordum ama ketumluk yaparak ağzını açmamıştı. Yol boyunca ısrar etmiştim ki artık bir sus istersen diye beni tersledi. O an yüzüm düşünce dudak büzmüştüm. "Yol boyunca çene çalmaya yemin mi ettin?"
"Hayır, cevap verene kadar ısrar etmeye yemin ettim."
"Neden siz kadınlar sürekli çene çalıyorsunuz?" Beni herkesle aynı kefeye koyması hiçte hoş bir durum değil. "Sen bana hakaret mi ettin?" O bana hakaret mi etmişti.
"Gerçekler ne zamandan belli hakaret olmaya başladı." Bak ya inkar de etmiyor. İlk günden neden böyle olduğunu anlamıyordum. "Şahin bak sana bir küserim o zaman görürsün gününü..."
"Sen bana küssen de konuşmaya devam ederdi." Bana boşboğaz demişti. O bana boşboğaz demişti. Ona bakıp elimle ağzıma fermuar çektiğim gibi kollarımı göğsümde birleştirdim. Bak görürdü onunla konuşmayacaktım. "Demek benimle konuşmayacaksın? " diye sorduğunda başımı olumlu anlamda salladım. "İyi sevdim bunu arada böyle yapalım." Ona omuz silkip karanlık yola baktım. "Şimdi ben sana ne söyler söyleyeyim cevap vermeyecek misin?" Başımı olumlu anlamda salladığımda hoşuna gitmiş olmalıydı ki gülümsedi. "Asya şimdi bana nereye gittiğimizi sorarsan sana söz cevap vereceğim..." derken sevinçle tam ağzımı açmıştım ki Şahin'in niyetini anlayarak ona inanmayan gözlerle bakmıştım. Bildiğin hile yapıyordu.
"Kesin içinden 'Şahin, çok kötüsün' diyorsun." dediğinde başımı olumlu anlamda salladım. Cidden kötüydü sırf uyuzluk olsun diye benimle uğraşıyordu. Şahin yol boyunca bana bakıp bakıp güldü. Bu da beni sinir ediyordu. Yine de inatla konuşmamaya devam ettim. Bir süre sonra bir mekanın önünde durduk. Burası her gün mutlak bir sanatçının çıktığı eğlence mekanıydı. Arabadan inince sevinçle Şahin'e bakmıştım. İnelim dediğinde onunla beraber arabadan inmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONA AİT 👑
Novela JuvenilHerkes Kaybını Yazsın Deseler BEN 'SENİ' Yazardım SENDE 'ŞEREFİNİ'! İki bebek iki bilinmeyenli denklem!..