nineteen💫

5.2K 317 63
                                    

AKŞAMÜSTÜ

Adresini bana attıktan sonra aksama kadar daha yazmamıştı. Adım gibi eminim gelmemi dört gözle bekliyordur. Saati kontrol ettiğimde 7 buçuğa geliyordu. Üzerimi değiştirmek için oturduğum yerden kalkarak odama çıktım.

Tabii ki de göz alıcı şeyler giymeyecektim. Çünkü bu gecenin yıldızı ben değil o olacaktı. Bunun için asıl dört gözle bekleyen bendim. Dolaptan aldigim siyah taytim ve mavi kazağımı giydikten sonra saçlarımi at kuyruğu yapıp montumu ve ona vereceğim hediyeyi de alarak odadan çıktım.

Bana adresi gündüz konuştuğumuz da atmıştı. Evimin yakınlarında olduğunu öğrendiğim de fazlasıyla şok olmuştum. Bunca zaman nasıl fark edememiştim onu hayret ediyordum.

Aşağı indikten sonra evimin anahtarlarını alıp çıkarak kapıyı kitledim ve bana gonderdigi adrese doğru yürümeye başladım.

Hava fazlasıyla soğuktu bu yüzden montumu aldigim için şükürler ediyordum. Aklımı kurclayan birçok cevapsız sorular vardı. İsmini sadece neden Jungkook olarak dediğini, bunca zaman neden yüzünü hiç atmadığını, neden evlenecek olduğumuz yalanını insanlara söylediğini ve bunun gibi birçok sorular daha....

Evet yüzünü hiç görmemiştim bunun farkındayım. Bu beni ürkütmüyor değil elbette ama onun yaptıklarını yanına mı bırakacaktım?

Tanımadığım ve yüzünü bilmediğim bir adam benim adıma kendi kendine kararlar almasına göz yumamazdım ve o bu yaptıklarını ödeyecekti. Onu tanımıyordum ama oda beni tanımıyor değil mi? Sıradan olabilirim ama aptal değilim.

Işıkları yoğun olan ve görüş alanımı netleştiren marketi fark etmemle yolumu çevirerek içeri girmiştim.
Uzunca olan koridordan geçerek istediğim reona geldiğimde yüzüme yayılan keyifli sırıtmayla raftaki dört şişe birayı alarak geri döndüm.

Kasadan geçip parasını ödedikten sonra çıkarak evine ilerlemeye devam ettim. Hala evi nasıl evime bu kadar yakın olur diye düşünmeden edemiyordum. Evinin evime yakın olması onu görme merakımı gittikçe daha çok arttırmıştı. Gerçekten merak ediyorum bu gecenin sonu nasıl olacaktı...

Nihat evine gelebilmiştim. Hediyesini paket yapma gereği duymadan cebime katlayarak koyduğum için onu görmesi mümkün olmayacaktı, yani şimdilik..

Kapının önündeki kulpu kaldırarak iki defa vurup bir adım geri gelerek açılmasını beklemeye başlamıştım. Yeniden sıcak olmaya başladığımı hissediyordum. Hadi ama neyim var boyle alt tarafı kapıya tiklamıştım.
Gerçekten sebepsiz yere hızlı atan kalbim ve sıcaklamaya başlamamdan nefret ediyorum.

Kısa bir sessizliğin ardından kapının açılmasıyla nefesimi tutmuş ve görüş alanıma girmiş olan bir adet kaslı tene bakakalmıştım.

"Hoş geldin karıcım."

....

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Impatient |liskook| [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin