fourteen💫

5.9K 393 122
                                    


1 SAAT SONRA

SAAT:00.23

Kapının tıklanmasiyla hizla attım kendimi. Kapı sabırsızca çalıyordu. Saate baktığımda 12 buçuğa geldiğini görmüştüm. Bu saatte kim olabilir ki?

Gözlerimi ovuşturarak kapı deliğinden baktığımda gece lambası dışında kimse gözükmüyordu. Belki evde olmadığımı sanmış ve gitmiştir her kimse.

Nefesimi rahatlikla vererek koltuğa dönerken önüme çıkan kararti ile korkuyla bağırarak kendimi geri attım.

-K-kimsin sen!"

Sesimi güçlükle çıkarmaya çalışırken titremesine engel olamamıştım. Korkuyordum hemde fazlasıyla.
Maskeli adam üzerime gelip kolumdan tuttuğu gibi kaldırarak kenara fırlatmıstı bedenimi. Belim şifonyerinin ayağına vururken acıyla bağırdım.

Gözlerimi aralarken ışıkların kesilmesiyle içime dolan korku gittikçe büyüyor ve boğmaya başlamıştı.

Adamın ayak seslerini kıyafetinin birbirine sürtüş sesi dışında sesler duyamiyordum. Gözlerim koca bir karanlığa bakıyor ve ne yapacağımı bilemeden öylece yerde yatıyordum. Bir süre sonra saçlarımın kökünün büyük bir kuvvetle çekildiğini hissetmemle yeniden bağırmaya başlamıştım. Fakat çok geçmeden bir şey ile ağzım kapanmış ve bağrışlarım içime hapsolmuştu.

Saçlarım büyük bir kuvvetle çekilmeye devam ederken çırpınmayla kurtulmaya çalışıyor ama her seferinde canımın acımasına sebep oluyordum.

Adam beni yeniden kenara fırlatmasıyla başımı yere çarpmıs ve beynim zonklamaya başlamıştı. Olduğum yere doğrulamaya çalışırken adamın yeniden yanıma gelmesiyle kendimi yere bıraktım.

Kıyafetinin hışırtısı kulaklarımı tırmalarken burnuma çarpan hafif birseyle irkilerek araladim gözlerimi karanlığa. Neler olduğunu anlamaya çalışırken adım seslerinin uzaklaştığını ve bir müddet sonra kapının kapanma sesini duymuştum.

Etraf hala karanlıktı. Ve ışıkları açmadan gitmişti. Yerden destekle ayağa kalkmaya çalışırken elime çarpan bir kağıt parçasını hissetmemle geri çekidim. Belimin acısı her hareketimde kendini belli ederken başımın acıyan kısmını ovuşturmaya başlamıştım.

Güçlükle duvardan destek alarak ayağa kalkıp ışıkları nihayetinde açarak yeniden yere bıraktım kendimi. Etrafa incelediğim de hersey yerli yerinde duruyordu.

Gözüme çarpan beyaz bir kağıt parçasıyla bulunduğum yerden adımlayarak kâğıdı elime aldım.

Dörde katlanmış olan kağıdı açarak içinde yazan notu zar zor okumaya başladım. 

"Merhaba karıcım. Sana olan surprizimi beğendin mi? Elbette beğenmişsindir. Evet karıcım bende seni seviyorum. Bir dahakine kimi dövdürmek istersen iki kere düşün. Yoksa canın daha çok yanar. Eşsiz kalın dudaklarından öpüyorum seni."

......

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Impatient |liskook| [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin