thirty💫

4.7K 306 44
                                    

......

Titriyordu bedenim. Şaşkınlığım gittikçe artıyor nefes almayi unutmuşçasına öylece duruyordum olduğum yerde. Babam..

Nasıl olur bu? Birbirlerini nerden tanıyor olabilirler? Annemden bahsettiğinde şaka yapıyor sanıyordum..

Şimdi söyledikleri.. doğru mu?

Allak bullak olmuş düşüncelerle daha fazla olduğum yerde durmadan derince bir nefes alarak hızla aşağı indim.

Arkası bana dönüktü ve hala telefonla konuşmaya devam ediyordu. Koşar adımlarla mutfağa geçerek bir çıkış kapısı aradım. Buradan bir an önce kaçıp kurtulmak istiyordum.

Ses çıkarmamak adına hızlı ve sessiz olmaya çalışarak mutfak kapısını açmaya uğraştım.

Bir anda değnek sesinin yakından geldiğini duymamla daha da hızlandım. Kahretsin neden açılmıyor ki!

"Sen! Buraya gel hemen!"

Bana seslenmesiyle kapıyı sonunda açarak var gücümle karanlığa koşmaya başladım. Ardımdan saydırdığı küfürleri duymazdan gelmeye çalışarak evimin yoluna çıktım.

Arada arkama bakıyor geliyor mu diye kontrol edip duruyordum. Korku sarmıştı bedenimi. Ilk defa böyle korktuğumu hissediyordum.

Evimin önüne geldikten sonra çiçeğin dibinden aldığım yedek anahtarla içeri girip hızla kapıyı kapatarak ard arda kilit vurdum.

Kalbim hem koştuğumdan hem korktuğumdan deli gibi atıyor  tişörtümü bile hareket ettiriyordu.

Aniden aklıma gelen mutfak kapısıyla orayı da kitleyerek geri kalan girilebilecek olan yerlerin hepsini kilitlemiştim.

Koltuğun üzerinde öylece duran telefonumu alıp hemen bir arama yaptım.

"Alo unnie. Yardımına ihtiyacım var, çok kötü şeyler oldu."

......

***

"Kahretsin kaçtı işte!"

"Korkuyor senden kız anlamıyor musun hala bunu? Rahat bırak artık onu tanımıyor seni ne istiyorsun daha?"

Sinirden değneyi kenara fırlatarak koltuğa oturdum. Kahretsin herşeyi duydu belkide ah! Onu asla durduramam o zaman ne yapacağım şimdi?

"Sakin ol Kook."

"Nasıl sakin olacağım. Sen beni anlamıyor musun duydu diyorum  lanet olası o telefon konuşmasını duydu!"

Sinirden bir çıkış yolu arıyordum. Onu ikna etmek tüm gerçeği yüzüne söylemek istiyordum. Gerekli olan buydu. Onu korumaya çalıştığımı kasten bulduğumu söylemek zorundaydım..

"Sesli düşünüyorsun yine."

Kısa bir şok ile ona baktığımda histerik bir gülüşle dirseklerini dizine koyarak one eğildi.

"Onu öldürmek için değil miydi tüm planin. Yap gitsin işte."

Sinirden yüzüme yayılan sırıtmayla geri çektim kendimi.

"Saçmalama."

"Asıl sen saçmalama Kook. Kız gerçek ismine hatta yüzüne kadar biliyor herşeyi."

Bu düşünce beni daha da rahatsız ediyordu. Aklımı kurcalayan düşünceler canımı gittikçe sıkmaya başlamıştı.

"Onun karşısında sürekli maske takman işe yaramaz artık. Git bitir işini."

Impatient |liskook| [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin