~1~

18.2K 581 518
                                    

Evler, yatlar, katlar, paralar, hizmetçiler, kendine özel kuaförler, aşçılar, şoförler...

İnsanlar için hayat ve mutluluk bunlardan mı ibaretti gerçekten? Ben hepsine hatta daha fazlasına sahiptim ama mutlu değildim. Gerçi bunlara düne kadar sahiptim. Yaşadığım o lüks evi ve saydığım diğer şeyleri bırakıp gidiyordum. Hem de hiçbir şeyim olmadan. Sadece kendim ve bir fotoğrafım, annemle olan tek fotoğrafım ile... Annem ben 3 yaşında iken vefat etmiş. Sonra beni çok seven(!) biricik teyzem yanına almış. Ama hiçbir zaman beni sevmemiş. Aklım başıma yeni geliyordu. Duyduğum o sözlerden sonra tabiki orada kalamazdım. Telefonumu bile bırakmıştım.

21 yaşında sokakta tek başına kalmış bir genç kızın hayat hikayesi... Ne kadar acıklı geliyor kulağa değil mi?

Ama bu acıklı hikaye birisi sayesinde değişiyor ve yerini başka duygular alıyor. Beni büyüleyen bir hikaye yazılıyor o sihirli kalem ile. Acıma son veren bir öpücük ve belki de daha fazlası...

Ben o gece evi terk ederken aslında tek ilacım olan, beni bu çukurdan çekip çıkaracak olan kişinin ayağına kadar gidiyordum. Hemde her şeyden habersiz. Derler ya en güzel şeyler tesadüfle başlar diye, ben o gece inanmıştım bu cümleye. Ve emin olun bu hayatımın en güzel tesadüfü olabilirdi.

•••

Yağan yağmura ve giydiğim spor ayakkabının çamura batıp çıkmasına aldırış etmeden yürüyordum. Sadece yürüyordum, nereye gideceğimi bile bilmiyordum. Sokakta benden başka kimsenin olmadığını fark ettim. Korkmam gerekirdi ama nedense umrumda bile değildi.

Arkadan gelen bir ses ile olduğum yere çivi çakılmış gibi donmuş kalmıştım. Arkamı döndüğümde kimsenin olmadığını gördüm. Sanırım şimdi korkmam gerekiyordu.

"Hay sikeyim! Kim var orda ?"

Sesin geldiği yöne doğru yürümeye başladım. Yağmur hâlâ bardaktan su boşalır gibi yağıyordu. Çatıdan atlayan kediyi görünce içim rahatlamıştı.

"Ah korkudan ölüyordum!"

Yürümeye devam ettiğimde ileride duran markete girdim.

Ya senin paran yok ki! Elimi alnıma vurarak söylenmeye başladım.

"5 kuruş almadan şu siktiğimin evinden kaçarsan böyle şey gibi kalırsın işte! of lanet olsun! Şansımı si-"

Yanımda dikilen genç adamın bana bakışları sözlerimi yarıda kesmişti. Tek kaşını kaldırarak büyük bir ciddiyetle bana bakıyordu.

"Şey,,, acaba söylediğim şeylerin ne kadarını duydunuz"

Şu an utançtan yerin dibine girebilirdim.

Kalın sesi kulaklarımı doldurduğunda utancım 2 kat artmıştı.

"5 kuruş kısmından itibaren, yani hepsini"

Başımı öne eğdim ve gözlerimi sıkıca kapattım. Kalın sesi yine kulağıma ulaştığında gözlerim aniden açıldı.

"Sanırım yardıma ihtiyacın var?"

Kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Y-yok iyiyim ben sadece- gitsem iyi olacak"

Gideceğim sırada çocuğun kolumu tutması ile olduğum yerde kaldım. Kafamı ona doğru döndürdüm ve kaşlarımı çatarak kolumu tutan eline baktım.

"Ah üzgünüm. Eğer yardıma ihtiyacın varsa-"

"Yok dedim ya"

"Ne kadar kaba bir kızsın sadece yardım etmek istedim"

love or die/KTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin