Uykumu bölen ağlama sesi ile yataktan kalkıp Haneul'un odasına koşar adımlarla yürüdüm. Uykusuz gecelere zaten alışık olduğum için problem yoktu ama Taehyung için endişe ediyordum. Sabah erkenden işe gidiyordu ve uykusuz kalmasını istemiyordum. Beşikten aldığım minik bedeni kucağımda sallayıp sırtını sıvazlamaya başladım. Yaklaşık 10 dakika ninni falan söylerken sonunda uyumuştu. Yavaşça beşiğe bırakıp yatak odasına doğru yürüdüm. Yatağa yattığımda aniden belime sarılıp bedenimi kendine çeken Taehyung'a şaşkınca baktım. Nefesi boynuma çarparken sessiz kalmaya çalıştım. Kaç gündür benden önce kalkıp bebekle ilgilenmesi moralimi bozuyordu zaten. Boynum da hissettiğim dudağı ile tebessüm edip gözümü kapattım. Şimdi güzelce uyuyabilirdim sanırım...
~~~
"Şeker misin sen ya? Ne kadar tatlı oldun!" Bebeğime taktığım bandana o kadar yakışmıştı ki yememek için kendimi zor tutuyordum. Yüzünü tek parmağım ile severken parmağımı tutması ile gülmeye başladım. Çalan zil ile bakışlarım kapıya gitmişti. "Babamız geldi herhalde" Koşar adımlarla kapıya doğru yürüyüp hızla açtım. Açar açmaz neredeyse üstüne atladığım beden önce şaşırıp sonra gülmüştü. "Hoşgeldin" Nedense bugün Taehyung'u aşırı özlemiştim. Sanırım hamilelik sürecinde hep yanımda olduğu için alışmış olmalıydım. "Hoşbuldum güzelim" İstemeden ondan ayrıldım ve Haneul'un yanına gittim. Elinde poşetler ile yanımıza gelen Taehyung'a merakla baktım. "Bak ben kızıma ne aldım?" Çıkardığı bir sürü peluş oyuncağı görünce küçük bir kahkaha attım. İlgimi en çok çeken kırmızı kalp şekilde ve sarı dudaklı olan oyuncak olmuştu. Elime aldığım oyuncağı incelerken ne kadar sevimli olduğunu düşündüm. "Bu çok tatlı görünüyor" Taehyung yanıma oturup dudağını büzerken kaşım çatık bir şekilde yüzüne baktım. "Ne oldu?" Omuz silkip başını koltuğa yaslayınca merakla gözlerine baktım. "Yorgunum sadece" Taehyung'un fısıldayarak konuşması ile Haneul'a kısa bir bakış attım ve çoktan uyuduğunu fark ettim. Yavaşça kalkıp salondaki ışığı kapatırken sadece minik lambanın ışığı aydınlatıyordu etrafı. Tekrar yerime oturunca Taehyung'a arkasına dönmesini işaret ettim. Sessizce dediğimi yapınca tebessüm edip iki elimi omuzuna yerleştirdim. Yavaş hareketlerle masaj yaparken rahatlamış olduğunu kendini serbest bırakmasından anlamıştım. Biraz konuşmadan öylece kaldı ve gözlerinin yavaş yavaş kapandığını fark ettim. Cidden çok yorgun olmalıydı. Yavaşça kulağına eğilip sessizce konuştum. "Aç mısın?" Başını hayır anlamında salladı. Giydiği kıyafetin ceketini üzerinden yavaşça çıkardım ve kollarımı boynuna sarıp bedenini kendime doğru çektim. Başını göğsüme koyup bacaklarını koltuğa iyice uzattı ve gözlerini kapattı. Bağdaş kurduğum için rahat hissediyordum. Yüzüne eğilip dudağına bir öpücük kondurunca tebessüm etti ve göğsünün üzerinde duran ellerimi tuttu. Ben de başımı yana doğru yatırıp gözlerimi kapatırken biraz dalmıştım. Zaten Haneul olduğu için geceleri uyumak epey zor olmuştu.
~~~
Gözlerimi yavaşça açtığımda yanlız olduğumu hissetmiştim. Ne kadar uyudum hiç haberim yoktu. Kaşım çatık bir şekilde oturur pozisyona geçerken salonda tek olduğumu fark ettim. Sonra içeri kucağında Haneul ile giren Taehyung'u fark ettim. Gayet mutlu ve neşeli görünüyordu. Bebeği kucağında yüz üstü tutarak evdeki eşyaları gösterirken Haneul şaşkınca hepsine bakıyordu. "Bak burada ne varmış? Tab- ah aşkım uyandın mı?" Oturduğum yerden kalkıp yanına gidince şaşkınca ikisine baktım. "Nasıl sessiz durdu böyle?" Bebeğin yanağını öpüp yüzüne kare gülüşünü yaydı. "Yaklaşık bir saat önce ağlama sesine uyandım ve yarım saattir böyle evi geziyoruz" Küçük bir kahkaha atıp Taehyung'un saçını karıştırırken masaya doğru yürüdüm. "Gelsene, su vereyim" Minik biberon ile ikiliyi beklerken Taehyung oldukça dikkatli adımlar ile yanıma geldi. Suyu büyük bir iştahla içen Haneul'a şaşkınca bakan Taehyung oldukça sevimli görünüyordu. "Kızım biberon kadar miden yok nasıl içtin hepsini? Kesinlikle bu huyunu annesinden almış olmalı" Yüzünü yan tarafa çeviren Haneul'un artık su istemediğini anlayıp biberonu yerine bıraktım. "Bu kadar gezmek yeter prenses" diyip oturan Taehyung'un yanına oturdum ve yüzümü eğip kucağındaki minik bedene baktım. Elini yüzüme koyup hafif gülerken kalbim yumuş yumuş olmuştu. "Bebek falan ama güzelden anlıyor" Küçük bir kahkaha atıp Haneul'un minik elini öptüm. "Hani bana?" Yüzünü bana doğru uzatması ile bu koca bebeğin yanağını da öptüm. Her şey istediğim gibi ve güzel gidiyordu. Hatta tahmin ettiğimden çok daha güzeldi. İlerde geçmişe bakacağım zaman bu anları hatırlayıp güleceğimi biliyordum. Belki de mutluluktan ağlardım bilemiyorum. Sadece hep böyle olalım istiyordum. Şimdi ki geçmişi unutup bize odaklanmak...
Sanırım sonraki bölüm final olacak:(:(:(:(